[31]

1.3K 119 28
                                    

"Evet... Çok iyi... Sakın pozisyonu bozma."

Dediklerini yapıp kılımı bile kıpırdatmadım. "Şimdi senden boynundaki zincirlerden birini elini alıp dişlerinin arasına almanı istiyorum. Ama bunu yaparken ateşli bakışlarını da istiyorum."

Çınar'a bakıp adamın dediklerini yapmaya başladım. Sırıtarak bana bakıyordu. Gözlerimiz kesiştiğinde sırıtması kesildi. Madem öyle Çınar bey biraz eğlencenin kimseye zararı dokunmazdı.

Bakışlarımı kameraya çevirip ilk önce kameraya poz verdim ve kaçamak bakışlar atarak aynı zamanda Çınar'a da poz veriyordum. Çınar'ın kasılmasını görebiliyordum. Elini kolunu sürekli hareket ettiriyordu. En sonunda hafif çıkan sakallarına koyup öyle durdu.

Galiba kendisi farkında değildi ama şu an dudağını ısırıyordu. Bu görüntü benim de hoşuma giderken fotoğraflarımı çeken adamın tam istediği bakışları yapabildiğimden emindim. Çünkü Çınar'ın dudakları beni aşırı azdırmıştı.

"Harikasın Gökdeniz. Bence bu kadar yeterli," diyerek ayağa kalktı. Ben de üzerimi düzeltip doğruldum. Herkes dışarı çıktığında Çınar ile yalnız kaldık. Çınar'ın önündeki kabarıklığı gördüğümde gülerek gözlerimi kaçırdım. Gördüğümü görmemişti ama bana göstermemek için çabalıyordu. Çok geç be patron.

"Sen üzerini değiştir ben seni dışarıda bekliyorum," diyerek benden cevap beklemeden o da çıktı. Gülerek aynadan kendime baktım. Yüzümdeki gülümseme büyürken baştan aşağı kendimi süzdüm. Gerçekten bana siyah baya yakışıyordu. İlk önce boynumdaki birkaç zincirli kolyeleri çıkarttım. Daha sonra da kalanı çıkartıp üzerimi değiştirdim.

***

Özgür: Bora kardeşin nasıl oldu?

Bora: İyi karşımda oturuyor.

Özgür: Sevindim. Umarım bu ona bir ders olmuştur.

Bora: Oldu galiba, hiç olmadığı kadar uslu duruyor. Mvnsnxhxnsjx

Özgür: Ne güzel kafa dinlersin cmemsfnwns

Bora: Bu arada sana teşekkür ederim. Sen olmasan içeride bir gece kalacaktı.

Özgür: Daha kaç kere teşekkür edeceksin?

Bora: Tamam tamam.

Özgür: Yanıma gelsene?

Bora: Niye ki?

Özgür: Yakından tanırız birbirimizi fena mı olur?

Bora: İyi tamam zaten evde canım sıkılıyordu.

Bora: At konum.

Özgür: (Konum)

Bora: Yarım saate oradayım.

***

Bora'yı beklerken kafamın içinde ona nasıl açılmam gereken düşüncelerle doluyordu. Bu kadar acele etmemin sebebi beklemeyi sevmememdi. Kendi kendime umutlanmaktansa söyleyip karşı tarafında hislerini öğrenmekten yanayım.

Büyük ihtimalle açıldığım zaman Bora kaçıp gidecekti. Ya da kalıp, beni bir güzel dövdükten sonra giderdi. Umarım eli sert değildir...

Ben düşüncelerimde kaybolurken omzuma dokunan el ile arkama döndüm. Bora karşımda gülümseyerek bana bakıyordu. "Hoş geldin," diyerek gülümsedim.

Yeni Yıldız [Yarı Texting] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin