Size biraz kendimden bahsedeyim.Benim adım Sıla.16 yaşındayım.Bakır rengi saçlarım(oldum olası bu rengi sevmişimdir) kahverengi gözlerim var.
"Günaydın"annemin sesiyle deliksiz uykumdan uyandım.Annemin en çok beni o yumuşacık sesiyle uyandırışını seviyorum ama hafta sonu bu olmuyor.
Annem merdivenlerden aşağı indiğinde bende banyoya gidip yüzümü yıkadım.Yüzümü kurlarken aynaya baktığımda darmadağın olmuş bakır rengi saçlarımı ve sınav haftası uykusuzluğunun temsilcisi göz altı torbalarımla karşılaştım.Aman tanrım!Berbat görünüyordum!16 yaşında olmama rağmen tek bir sivilcem veya siyah noktam yoktu.Bu yüzden kendimi çok seviyordum
Saçımı tarayıp topladıktan sonra yanında boy aynası bulunan ve kıyafetlerimi koymaya yetmeyen gardrobuma yöneldim.İçinden dar siyah pantolonumu ve gök mavisi tişörtümü çıkartıp giydim ve merdivenlerden aşağı indim.
Evimiz fazla büyük olmayan iki katlı bir evdi.Alt katta salon ve mutfak, üst katta ise annemin odası. (Çünkü babam ben 7 yaşındayken bir trafik kazasında ölmüştü.) Ağabeyim Ege'nin ve benim odam vardı.
Merdivenlerden aşağı indiğimde mükemmel görünen bir kahvaltı sofrası beni bekliyordu.Umarım tadları da görünüşleri kadar güzeldir.
Ağabeyim büyük bi iştahla sofranın başına oturmuş kahvaltıya başlamayı heyecanla bekliyordu.Annemde galiba elma suyu koyuyordu.
"Günaydıın"dedim neşeli bir sesle.Annem ve abim aynı anda bana dönüp "günaydın"dediler.Abimin o sofradan kafasını kaldırıp bana günaydın demesi ayrı bir ironi zaten..
Sofraya oturduğumda annemde elma sularını getirip sofraya oturdu ve yemeye başladık...
Yemek bittiğinde fazlasıyla doymuştum. Oysaki sadece birkaç salam dilimi, peynir, salatalık ve bir dilim ekmek yemiştim.
Annemle beraber sofrayı toplarken abimde üstünü giyip işe gitti.
Annemde işe gitmek için odasına çıkıp hazırlanırken ben de odama çıkıp telefonumu ve büyük mor kulaklığımı alıp salondaki içine benden üç tane sığabilecek büyüklükteki tekli koltuğa ayaklarımı yandan sarkıtacak şekilde yayıldım ve telefonumu kurcalamaya başladım.
5 dakika sonra annem aşağıya indi:
-"Ben çıkıyorum hayatım."
-"Tamam anne."Annem evden gider gitmez ekranı küçük ama bir çok işlevi olan telefonumun içine gömüldüm.
Muhtemelen 10 dakika sonra canım sıkıldı.Koşmak aklıma geldi.Hayatımda en sevdiğim şey koşmaktı.Uzun mesafe koşusundan 15 tane madalyam 2 tane de kupam var(Övünmek gibi olmasın... :D).
Hemen odama çıkıp üstüme mavi sporcu atleti ve siyah spor taytımı giydim üzerine de mor hırkamı telefonumu kulaklığımı alıp evden çıktım.
Evim fazla arabanın olmadığı ve genellikle yeşil alan vardı.
Doğruca ormana yol aldım. Ormanda koşmak daha ayrıydı..
Kalbim göğüs kafesinden çıkıcakmışcasına atana kadar koştum, koştum, koştum...
Artık bu kadar. Bacak kaslarım koşmama izin vermiyordu.Her bir hücrem "Dinlenmeye ihtiyacım vaaar"diye bağırıyordu.Bende hücrelerimin sözünü dinlemek zorunda kaldım...
Devrilmiş bir ağacın üzerine oturdum.Derin bir nefes aldımve kafamı yukarı kaldırdım.HAS*KTİR!!
Gök yüzünde gri bir şato gibi bişey vardı.
Muhtemelen yine hayal görüyorumdur diye kafamı aşağı indirip iki yana salladım ve tekrar o şey aynı yerindeydi. Bu olaydan yavaş yavaş korkmaya başlamıştım.Oturduğum yerden kalkıp kalbim göğüs kafesimden fırlıyacakmışcasına atana kadar eve doğru koştum.Evin önüne geldiğimde bacak kaslarım ağrıyordu.
Anahtarımı bulmak için elimi hırkamın cebine attım.
"YAAA OF YAAAA!"
Anahtarımı evde unutmuştum.Saat 07.00'dı yani annemin eve gelmesine daha bir saat vardı.en iyisi kapının önünde müzik dinleyerek annemi beklemekti başka çarem yoktu...
Annem beni görünce şaşırdı ben normalde bu saatlerde asla dışarda olmam.
Annem:
-Ne oldu sen bu saatlerde dışarda olmazdın?
-Koşuya çıkmıştımama anahtarımı evde unutmuşum."
Annem ,benim duymadığımı zannettiği bir kıkırdamayla eve girdi arkasından da ben girdim.Eve girer girmez hemen odama çıktım.Gardrobuma yöneldim.Kıyafetlerimi değiştirdikten sonra aşağı annemin yanına indim annem televizyon izliyordu.Ben de mısır patlattıktan sonra annemin yanına oturdum marslılarla ilgili bir film izliyordu.
Bu günkü gördüğüm şey aklıma takıldı acaba o neydi?
Tekrar marslılar filimine döndüğümde, marslılar ufo ya biniyodu.Acaba benim gördüğümde bir ufo olabilir miydi?
Bendekide düşüncemi yaaa.Uzaylılar ufo yapsa neden şato şeklinde yapsınlarki??
"Sılaaaa"
Annemin sesiyle kendime geldim.
"Hı?"
"Noldu kızım biraz dalgınsın bişey mi oldu?"
'Yooo.Benim, şey,hmmm,biraz uykum geldi sadece o kadar."
"Iyi git yat o zaman iyi geceler."
"İyi geceler"
Ve odama yatmaya çıktım yatağıma girdim ama aklımda hala şu vardı o şey neydi??