Saat 1 gibi Emir gelip beni evden almıştı. Bir kafede sakin bir köşeye geçip oturmuştuk.Kahvelerimiz ve tatlılarımız gelmişti...
-ee Hazal anlat bakalım.
+Ne anlatayım. Bildiğin gibi işte.
-hayır bildiğim gibi değil, bilmediğim şeylerden bahset biraz.
+Nasıl yani?
-mesela ne oldu da aniden Muğla'ya gittin?
+Hiç bir şey...
-yine başladın hiç bir şeylere... Eğer seni o gün toplantı odasının önünde o halde görmeseydim belki bu sözüne inanırdım ama beni kandıramazsın Hazal. O gün orada ne oldu? Yavuz amca ve Kemal amca ne konuşuyorlardı da o haldeydin?
+Emir! Bir şey yok dedim sana! Ciddi bir ses tonuyla...
-var Hazal anlat bana artık canını sıkan her ne ise bilmek istiyorum tamam mı! Belki bir yardımım dokunur. Gittiğinden beri seni ne kadar merak ettim biliyor musun?
+Beni merak ettiğini bilmiyordum. Teşekkür ediyorum Emir. Ama konuyu kapatalım lütfen.
-hayır kapatamayız. Belki kapatabilirdim ama akşamki söylediklerinden sonra artık bu konuyu hiç kapatamam. O gün orada ne duydun da o hale geldin? Ne konuşuldu da şirketten ayrılmaya karar verdin bilmek istiyorum.... Belli ki öyle boşverilecek bir konu değil. Seni mutsuz eden, düşündüren şey ne ise acına ortak olmama izin ver Hazal... Lütfen!
+Emir lütfen ısrar etme. Bu konuyu konuşmak istemiyorum.
-bekliyorum Hazal. Kendini hazır hissettiğin an bana anlatacaksın! Yoksa sen anlatana kadar buradan çıkmayacağız. Bekliyorum.
Bir süre sessiz bir şekilde söylesem mi diye düşündükten sonra, sonunda konuşmaya karar vermiştim.
+Peki anlatacağım... Olay aslında sadece o günle sınırlı değil
-nasıl?
+Babamlar buraya tekrardan taşındığında sizin evde hoşgeldin partisi düzenlenmişti. Sen o zaman yoktun ama haberin vardır.
-evet haberim var.
+O gün biz eve dönerken babam, Yavuz amcanın Mert ve bizim olabileceğimizi yani ........ evlenebileceğimizi söylemiş...... O akşam babam bunu bana söylediğinde kesin bir dille bu işin olmayacağını söylemiştim. Oda tamam demişti. Yavuz amcaya da bunu söylemiş ama o gün yani senin beni toplantı odasının kapısında gördüğün gün Yavuz amca ve babamı tekrardan bu konuyu konuşurken duydum. Ben bu konunun kapandığını zannederken onları öyle konuşurken görünce beni zorla evlendireceklerini düşünüp bir nevi buradan kaçtım....
Çünkü biliyordum ki o akşam eve gittiğimizde babam bana o konuyu açacaktı. Şirkette bir şeyler benim yüzümden ters gitsin istemiyorum. Bu evliliğe beni zorlamalarını ve Mert ile aramda olan dostluğun bitmesini istemiyorum. Çünkü o benim için sadece dosttu. Daha fazlası olamazdı.
Muğla'da uzun süre bu işten nasıl sıyrılacağımı düşünürken, sevdiğim başka bir şeyin peşinden koşmam gerektiğine karar verdim ve buraya tekrardan bunun için döndüm. Belki babam ve Yavuz amca arasında benim yüzümden yine bir sorun çikabilir buna çözüm olmuş olmasa da. Artık orada daha fazla kalamazdım. Dediğim gibi bu şirketteki iş yine ömür boyunca yapmak istediğim bir iş değildi. Kendi hayalimi bulmuş oldum....
Konuşmam bittiğinde Emir araya hiç girmemiş bazı yerlerde şaşırmış bir şekilde tepki verirken bazı yerlerde tepki vermediğini farketmiştim....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Yeniden
Genel KurguÇocukluğum onunla geçmişti. Birbirimizden bir an olsun ayrılmazdık, ta ki babamın şirketi iflas edip başka bir şehire küçük bir kasabaya yerleşene kadar... İstanbul'dan ayrılıp Muğla' ya yerleştikten sonra onunla olan arkadaşlığımız mektup arkadaşlı...