Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❤Aslım & Nehir 🔥
Ayy ben geldiiim hem de ateş atan bir bölüm ile🔥😅
Yani bu bölüm oy verip ve yorum yapmazsanız darılırım haberiniz olsun.🤭
Umarım kefle okursunuz ballarım. Sizi çoook seviyorumm❤🔥
Ve bu bölümü Nehir aşkımdan okuyoruz kemerlerinizi bağlayın😎🔥
NEHİR ERSOY'DAN...
Hayatım boyunca başarılı olabilmek için çok fedakârlık gösterdim. Günlerce, gecelerce şikayet etmeden çalıştım. Düştüğüm anda bile yeniden ayağa kalktım.
Küçük bir tiyatro salonunda, arkadaş grubum ile başlayan oyunculuk kariyerimin başarı basamaklarını birer birer çıkarken aldığım eğitimler ve içinde rol aldığım projeler ile ünüm gün geçtikçe daha da artmaya başladı.
Zamanla disiplinli, planlı, dakik ve mükemmelliyetçi biri olmam, mesleğime gösterdiğim özen ve değer nedeniyle çoğu meslektaşımdan ayrı bir yerde olabilmeyi başarmıştım.
29 Yaşında olmama rağmen 13 sinema filmi, 8 dizi ve sayamayacağım kadar çok reklam filmi ve kampanyada rol aldım.
Bazı ünlü oyuncu arkadaşlarım gibi özel hayatımı hiçbir zaman işimle karıştırmadım. Magazin haberlerinde hiçbir kadın ile görünmedim. Bu benim en üstte tuttuğum iş prensiplerimden birtanesiydi.
Eğer gündeme geleceksem aşk hayatım ile değil başarılarım ile gündeme gelmeliydim.
Hayatım içinde rol aldığım projelere göre şekillense de genel olarak gerçekleştirdiğim bazı rutinlerim vardı. Örneğin sahibi arkadaşım olan kafeye setten erken çıktığım zamanlarda gider ve yorgunluk kahvemi içip evime öyle giderdim.
Yine uzun çalışma saatlerinin ardından setten erken çıktığım bir gün siyah renk Range Rover arabama binip arkadaşımın kafesine doğru yol almaya başladım.
Radyoda çalan şarkılar yolculuğumda bana eşlik ederken birkaç dakika sonra arabayı uygun bir yere park edip kafenin merdivenlerinden hızla çıkıp gazetecilere yakalanmadan içeriye girdim.
Etrafıma bakıp oturacak bir yer ararken gözlerim onun yeşil hareli gözleriyle buluştu.
Giydiği pembe çiçekli elbisenin içinde küçücük bir kız çocuğu gibi duruyordu. Pastasını üflemek için heyecanla dilek dilerken bakışlarındaki ışıltılar daha da arttı ve gülümseyerek bana bakmaya başladı.
Bakışlarımı ondan çekip oturmak için bir masa ararken pastasını üflemek yerine yanıma gelip gülümseyerek aramızda çok az mesafe kalacak şekilde karşımda durdu.
" Beni kırmayıp doğum günü davetimi kabul ettiğiniz ve geldiğiniz için çok teşekkür ederim. "
Söylediklerini anlamadığımı belli edercesine kaşlarım kendiliğinden çatıldı ve dudaklarım kıvrıldı.
