KİRLİ HİS / ÇağTu

0.2 "Bey-Hanım"

Toplantı bitmişti. Yarın sözleşmeyi imzalayacaktık.

"Abla?"

"Efendim Yağız?"

"Sen hangisiyle evlenecektin acaba?"

"Nereden bileyim? Hem ne oldu?"

"Ya ne bileyim sordum üç tane erkek vardı içerde."

"Aman bizene."

"Ama kızlar çok güzeldi özellikle Leya olan."

"Off odama gidiyorum gelme. İşlerim var."

"Tamam ya."

Odama gittim ve yarın olacak sözleşme kağıdını hazırlamaya başladım. Kağıdı hazırladıktan sonra Yağız'ın odasına gitmiştim. Geldiğimi duymamıştı bile.

"Yağız!"

"Ne bağırıyorsun lan korktum."

"Kes şu sesini."

"Hem sen benim odama nasıl izinsiz girersin?"

"Ayakkabımı çıkarır fırlatırım bak sus diyorum."

"Üf niye geldin ki?"

"Şuraya imza atman gerek aptal kardeşim."

"Sağol ablacım ama önce bir okuyayım."

"Başlatma okumana zamanım yok gideceğim. İmzala."

"Okumadan?"

"Seni dolandırıcam Yağız sakın imzalama ya bak seni cidden öldürürüm. İmzala lan şunu."

"Başım şişti ver."

Yağız sözleşmeyi imzaladı tam çıkacağım zaman konuştu.

"Ne işin var da zamanın yok? Yine oraya mı gideceksin?"

"Sa-na-neeee."

"Abla uzatma da söyle."

"Evet Yağız oraya gideceğim. Oldu mu. Git kapattır şimdi orayı beyinsiz."

Kapıyı çarpıp çıktım. Yağız'ın bu kadar sahiplenici olmasına sinirimi bozuyor. Şirketten çıkıp arabama bindim ardından mesaj geldi ve onu açtım.

Tuana Hanım yarın saat 09.00'da şirkette olacağız.
Çağan Efe.

Peki Çağan Bey zaten sözleşme hazır.

Mesajlaşma yerinden çıktım ve gelmem gereken yere geldim. İçeri girdiğimde kimse yoktu Yağız burayı cidden kapattırmış olamazdı değil mi? Tam Yağız'ı arama tuşuna basacaktım ki arkamda adım sesleri duydum. Aniden dönüp adamın yüzünü bile görmeden kolunu ters tutup çevirdim.

"Ahh"

Adam kolunu sertçe çekip karşımda dikilince bakakaldım.

"Çağan Bey"

"Tuana ne yapıyorsun ya."

"Arkamda dikilen sizdiniz."

"İçerde birisi varmı bir bak?"

"Yok da ne alaka şimdi."

"Salon kapalı ve bende seni görünce kim diye yanına geliyordum."

"Kusura bakmayın."

"Sorun değil. Hem şirket ortaklarıyız arkadaş sayılırız beyli hanımlı konuşmalara gerek yok bence."

"Sen başlatmıştın ama neyse."

"Senin burda ne işin var?"

"O ne demek?"

"Cidden boks mu yapıyorsun."

"Olamaz mı?"

"Yok gayet iyi olur."

Diyip sırıtmıştı manyak adam.

"Maç yapalım mı?"

"Başka zaman olsa?"

"Tabiki."

"Bu arada kaç yaşındasın."

"Yirmi sen?"

"Yirmi iki. Burcun ne?"

"Terazi."

"Benimde ikizler."

"Belli oluyor."

"Nasıl?"

"Bir öylesin bir böyle."

"Sen de dengesizsin sanırım."

"Kavga etmeyelim. Ezilirsin."

"Vayy ezsene."

"Çağan."

"Hıh."

"Ben senin o tanıdığın tırnağım kırıldı diyen kızlara benzemem."

"Daha güzel işte."

"Gidiyorum ben ya."

"Kaçıyorsun."

"Seninle uğraşmak istemiyorum diyelim."

"Daha çok uğraşacaksın o zaman."

"Umursamaz biriyim. Seni de takacağımı sanmıyorum."

Çağan gülmemek için zor duruyordu. Arkamı döndüm ve kapının kolunu indirdim ama açamadım. İki üç kere daha denedim ama olmadı Çağan beni izliyordu.

"Niye açılmıyor bu?"

"Çekil ya sen açamamışsındır."

Çağan'da denedi açamadı. Ardından kahkahayı patlattım.

"Çokol yo son ocomomosondor."

Çağan onu taklit ettikten sonra bana döndü neredeyse bir 15 saniye kadar baktı gerçi bende bakıyordum. Bakışıyoruz lan. Bana doğru 2 adım attı sonrasında kolumdan tutup kapıya yasladı ve diğer kolunu yanıma koydu. Gözlerimi kocaman açmış ona bakıyordum.