Merhabaa, üçüncü kitaba selam diyin, bu bölüm tanıtım şeysi, o yüzden kısa.
Kapak Tasarımı tabiki; @rotices 'ten, çok yetenekli teşekkür ediyorum ona da burdan :) Hadi bakalım beğenecek misiniz yorum yapın :)
''Mira?''
''Efendim hocam?'' Dudağımı ısırdım. Beni sorguya çekeceğinden emindim.
''Annen veya baban neden toplantıya gelmediler?'' 'Hocam bu yaşta veli toplantısı mı olur yaa' diyemediğimden:
''İşleri vardı ikisininde.'' diyebildim.
''Senden önemli mi işleri canım? Lütfen kısa zamanda görüşmek istediğimi ilet?'' Benden önemli değildi, zaten işleri de yoktu. Babam maç için başka şehirdeydi fakat annem evdeydi.
''Hoca ne dedi Mira?''
''Annemi çağırdı işte.''
''Anladım, ya kızım çok şanslısın.''
''Durup durup şöyle söyleme Ceren, zaten herkes beni ölümüne süzüyor.''
''Tabi süzecek canımın içi, annenin şarkıları şu an YouTube'da 50 milyonu geçmiş tık sayısı. Seni de anlamıyorum, koskoca İlya Kaya'nın kızına bak. Biraz böbürlen kızım, göğsün kabara kabara gez hatta.'' dedi Ceren. Ceren annemin arkadaşının kızıydı. Yani Merve ablanın. Benden 2 yaş büyüktü. Ama bize herhangi bir sorun yaratmıyordu.
''Baban nerde peki?''
''Maç için başka şehire gitti.''
''Hey! Mira naber?'' Gözlerim kocaman açılırken direk Ceren'e baktım. O geliyordu, sesini duymak bile yeterince kalbimi hızlandırmaya yetmişti. Yavaşça arkama döndüm.
''İyiyim Kuzey, s-sen nasılsın?''
''İyi bende. Baban gitti mi?''
''Evet dün gitti.''
''Maçı alırlarsa lider olucaz ya.'' dedi Kuzey. Gülümsedim.
''Babamda yarın akşam gidiyor Gaziantep'e. Baban davet etmiş izlemek için.'' dedi Kuzey.
Tekrar gülümsedim. Bu çocuğun karşısında konuşmayı unutuyordum.
''Anıl abiye selam söyle.'' dedim sonunda.
''Ne abisi kızım ya, amca oldu o amca.'' dedi Kuzey gülerek.
''Benim için hala abi.'' dedim. Anıl abi, yıllar geçse de mizahından hiçbir şey kaybetmeyen ve beni her zaman güldüren tek insandı. Annem ve babamın anlattığına göre gençken de öyleymiş.
''Ne zaman açılcaksın şu çocuğa merak ediyorum.''
''Saçmalama Ceren ya, kardeş... sayılırız biz hem.''
''Bu yalanlarla ancak vicdanını rahatlatırsın.'' dedi Ceren.
''Yapamam Ceren.'' dedim.
''Sen bilirsin.'' dedikten sonra kantine doğru ilerledi. Sıkıntıyla ofladım.
---
''Ben geldim? Hey?''
''Burdayım Mira.''
''Selam anneanne, annem yok mu?''
''Yok hayatım dışarı kadar çıktı, gelir birazdan.'' Başımı sallayıp odama çıktım. Bilgisayarı açtıktan sonra biraz Twitter'da takıldım. Babama atılan mentionları okudum, gerçekten babam sevilen bir futbolcuydu.
Annem, yıllar önce bir sahilde şarkı söylerken keşfedilmiş, ordan müzik şirketleriyle anlaşmıştı. Şu anda 5 albümü vardı. Sık sık konserlere gidiyordu.
Babamda annemle aynı yılda futbola başlamıştı. Bir süre sonra alt yapıya, alt yapıdan profosyonel takıma seçilmişti.
Okulda aşırı popülerdim, ama benim umrumda olan bunlar değildi. Zenginlikle hava atan biri değildim, yada insanları ezen. Bu yüzden anneannem hep beni anneme benzetir. Babaannemde annemi ve beni çok sever, yıllar önceki çekilmiş fotoğraflarında nasılsa şimdi de öyledir, hala genç ve alımlıdır.
Alize Kaya.
Annemin bütün arkadaşları babaanneme hayrandır.
Ben ise yıllardır takılı kaldığım Kuzey Onan'daydım. Bu çocuğun kendine ait bir çekiciliği vardı. Çocukluğumdan beri yanyanaydık, daha da kötüsü o beni kardeşi olarak görüyordu.
Ve korkarım ona hiçbir zaman açılamayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RENK Serisi 3- Saflığın Rengi Beyaz
RomanceRenk Serisi'nin 3. kitabıdır. Bu kitabı okumadan önce, Renk Serisi 1-Aşkın Rengi Mavi, Renk Serisi 2-Nefretin Rengi Siyah'ı okuyunuz. Kapak Tasarımı: @rotices