'Özel Bölüm'

219 35 20
                                    


Sessiz Çığlıkların Yankısı
ZEMHERİ


















26. Bölüm : 'ÖZEL BÖLÜM'

Küçük bir çocuğun masum bakışı kadar sıcak olan güneş yüzüme yansırken yanımda olan hareketlilik huysuzca yerimde kıpırdamama neden olmuştu. Yanağımda hissettiğim soğuk dudaklar darbesini artırırken gözlerimi yorgunca açtım. Akel uyandığımı görünce benimle olan mesafesini biraz uzaklaştırdı ve sesi olan ellerini oynatmaya başladı. "Günaydın uykucu, en son güneşin doğuşunu izleyecektik. Sen uyuyana kadar..."

"Günaydın, çok yorgundum bir anda uyumuşum. Özür di-"

"Daha fazla uykucu olmayıp kahvaltı hazırlarsak seni affederim."

Bu haline gülümseyerek yanıt verirken onun gidişini izledim. Balkonda manzaraya karşı tüm gece boyunca konuşmuştuk. En kötü günümüzün öyle olmasını dileyerek, yarınları düşünmeden...

Gözlerim bulutların tıpkı pamuk şeker gibi dağılışını izlerken yanımdaki hareketliliğe baktım. Sabahın altısıydı ve Akel benim çok fazla uyumama izin vermemişti. Üç saatlik uyku gözlerimi ağırlaştırırken Akel'in bu enerjik haline baktım. Sahi uyumadan o yorgun gecenin ardına nasıl bu kadar enerjik olabiliyordu? Hem güneşin doğuşuna da şahit olamadan uyanmıştık...

Gözlerim Akel'i bulurken ne yaptığına baktım. Bulunduğumuz otel odasında küçük bir mutfak olduğu için kendi halimizde kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Mısırda olduğumuz için istediğimiz kahvaltı çeşitlerini bulamayacağımızı düşünürken Efran'ın gizlice bavulumuza koyduğu birkaç domates ve kırılmamasına şaşırdığımız yumurta aklıma gelmişti. Bavul kontrolünde bunu gördüğümüzde gülmemek için kendimizi zor tutmuştuk. Görevlilerin bize bakışı ve bizim şok olmuş yüz ifadelerimiz asla unutulamazdı...

Anahtarı koyduğumuz kutuya uzaktan tekrar baktım. Her an bir şey olabilirmiş gibi durduğu için diken üzerinde duruyorduk. "Burnuma nefis menemen kokusu geliyor." Elindeki işi bitirdi ve arkasını dönüp sırtını tezgaha yasladı. Düşüncelerim amanın hızla geçmesini sağlarken uykumdan ayılmam zor olmuştu ve bu süre zarfında süre geçmişti

"Menemen sevmiyordunuz bir aralar ne oldu Loris Hanım."

Yanına birkaç adımda ulaştım ve ellerini tutup konuşmaya başladım. "Bu eller sanırım büyülü, yapmam dediğim her şeyi yapmamda beni sürüklüyor." Kocaman bir gülümsemeyle karşılık verirken yanağında oluşan küçük gamzeye dokundum. Okyanus mavisi gözlerinde kaybolurken, sadece o gözlerde boğulmak istedim. Burnumuza gelen hafif yanık kokusuyla hızla ayrıldık. Akel son anda ocaktan aldığı menemeni masaya koydu.

"Sanırım biraz yanık menemen yiyeceğiz."

Bu duruma sadece gülerek geçiştirirken masaya oturduk. Çatalı elime almamla, Akel'in şaşkın bakışlarına maruz kalmam bir oldu. Elime hafif bir şekilde vurduktan sonra kendi için hazırladığı lokmayı ağzıma uzattı. Çok büyük olduğu için küçük bir ısırık aldım. Bunu umursamayıp lokmanın geri kalanını kendi ağzına attı ve elindeki telefon ile uğraşmaya başladı. "En kötü günümüz böyle olsun."

Hafif bir mırıltıyla söylediğim cümle Akel'in kulağına giderken dudaklarına oynattığını fark ettim. İçim huzurla dolarken kahvaltımızı yapmaya devam ettik. "Kahvaltıdan sonra yapabileceğimiz bir planımız yok, ne yapacağız."

"Düşünmedim, bugünü kendimize ayırır, akşama doğru Türkiye'ye dönmek için uçağa bineriz."

"Peki elimizdeki anahtar ne olacak, yakacak mıyız?"

"O iş bende, farklı bir işlem uygulayacağız."

Aklımı bu tarz sorularla iyice karmaşıklığa gömmek istemediğim için kafamla onaylamakla yetindim. Kahvaltımız bittiğinde bulaşıkları makineye yerleştirdim. Akel'in telefonla uğraştığını görünce yanına gittim. Benim geldiğimi görünce elindeki telefonu kapattı. "Peki şimdi ne yapacağız?" "Bilmem, normal sevgililer ne yapar?"

"Bilmiyorum, daha önce hiç sevgilim olmadı."

"Hiç olmadı mı gerçekten?"

Onaylar bir şekilde kafamı sallarken merakla sorumu yönelttim. "Peki senin oldu mu?"

"Eski konuları açıp hem seni, hem beni yaralamaya gerek yok. Önümüze bakalım."

"Çok haklısın."

Dağınık kısa saçlarım gözümün önüne geliyorken biraz bana doğru yaklaştı ve saçımı geriye doğru attı. İlk defa elleri bu kadar soğuk geliyorken şaşırdım. "Neden el-" Konuşmamın yarıda kalmasının nedeni alacaklıymış gibi çalınan kapının, evin içinde yankı yapan sesiydi...





Merhabaaaaa nasılsınız iyi misiniz? Bölüm biraz kısa oldu, özel bölümü tammamen Zemheri ve Akel için ayırmak istedim.

Zemheri ve Aile çiftinin sevgili olmasına sevindiniz mi? Olmasını istemeyen var mıydı?



Bundan sonraki birkaç bölüm biraz aksiyonlu geçecek ama sonra tekrardan çiftçimizin özel bolumlerini yazabileceğim. Yani kısa tutmanın nedeni bu yüzden. Güzel gubler göreceğiz...


Kitap hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda belirtirseniz mutlu olurum 🖤🙃

Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle, arayı çok fazla açmayacağım hemen yarın gelir diye planladım💫❄️

ZEMHERİ | S.Ç.Y. |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin