Okulun ilk günüydü ve benim cehennnem ateşim geri gelmişti sonra annem beni arabayla bıraktıktan sonra sınıfıma çıktım en arka köşe sıraya oturdum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O sırada yanıma bir çocuk oturdu. "Selam" "Selam" "İsim ne" "Paris" "Senin" "Yiğit" "Memnun oldum Paris" "Bende Yiğit" "Paris,bugün sahile yürüyüşe çıkalım mı?" Bu biraz hızlı olmuştu.Eğlenceli olurdu "Tamam bana uyar" "Tamam okul çıkışı sahilin orda bir kafe var orda otururuz." "Bana uyar zaten bu aralar sıkılıyordum."Sonra bana göz kırptı ilk defa böyle arkadaşım olmuştu normalde tek gezerdim arkadaş edinmeyi sevmezdim.Sonra ders zili çaldı içeriye matematik öğretmeni girdi herkes ayağa kalkmıştı sadece Yiğit ve ben kalkmamıştım.Arkadan hoca bize bakarak söylendi."Evet arkadaşlar iki arkadaşınız kalkana kadar burda öylece kalacağız."Arkadan bir çocuk "Bana uyar hocam"diye bağırdı. Tüm sınıf gülüyordu yine ben ve Yiğit gülmüyorduk. "Oturabilirsiniz"herkes oturdu sonra hoca kendini anlattı."Ben Ada Gümüş matematik öğretmeninizim 27 yaşındayım Bursalı'yım." Sonra hoca beni işaret edip kendimi tanıtmamı istedi üşenerek ayağa kalktım ve kendimi tanıttım."Ben Paris,Paris Temple İsmimin bir hikayesi var annemler Paris'de Her gün saat 12.00'da Eyfel'in önünde olurlar.Ve annem benim Paris kadar özgür olmamı istediler,ben her zaman özgür büyüdüm haylada aynıyım bana karışmıyorlar. BEN PARIS.... Sonra beni herkes alkışlamaya başladı Yiğit o sırada bana bakıyor ve alkışlıyordu, Yerime oturdum. "Çok güzeldi" "Teşekkür ederim" Göz kırptı sonra tenefüs zili çaldı. "Numaranı versene" "Tamam kağıt kopar istersen"Elime küçük bir kağıt verdi. "050********" "Sağol" "Rica ederim" Sonra ders zili çaldı 1 ders daha vardı sonra içeri müzik hocası girdi. "Selam çocuklar"Herkes ayağa kalktı ben yine Yiğitle yerimdeydim. "Oturabilirsiniz" "Ben müzik öğretmeniniz Özlem Mayıs" Kendini anlatmaya devam etti,boş şeyler anlattı tenefüsün çalmasına 3 dk kalmıştı, oyalanmak için sıranın altından telefonumu alıp gizlice Yığit'e yazdım telefonu titreyince sıranın altından bana yazdı. "Şuan hapisliğiz bizi hapise soksunlar" ";)" Telefonumu kapattım tekrar sıranın altına koydum. Zil çaldı sonra Yiğit ile biraz sohbet ettik "Kantine inelim mi açlıktan ölüyorum."dedi. "Tamam cüzdanımı alıyım" "Merdivenlerden indik meyve suyuyla poğaça alıp yedik bir yandan yine sohbet ediyorduk,Zil çalınca sınıfa girdik,son dersti. Pazartesi günü son ders Tarih 'di ama tarih hocası bugün gelmemişti ders boştu, herkes gülerek ilk günden okula mı gelinmez diye benzer şeyler diyordu.çıkısa geldiğimizde sahilde biraz yürüyüş Yiğit ile kafe ye girdik,ben salata,cola söyledim Yiğit hamburger ile cola söyledi.hesabı ödedikten sonra sahilde yürüyüş yaptık. "Gece mi yoksa Gündüz mü?" "Gece " "Ay'mı yoksa Güneş"mi?" "Ay" "Sana göre ne?" "Tahmin et." "Ya ben niye tahmin ediyorum ya." "Tamam küçük kız sakin ay/gece oldu mu?" "Oldu"dedim ve birbirimize baktık.Yiğit bana bakarken bi yandan bana şunları diyordu "Geceyi aydınlatan Ay'dır ama onunda yardıma ihtiyacı vardır...
