2

49 3 0
                                    

3 Hafta sonra

"Şehmus! Kalk yerimden!" diye gülerek bağırmıştı Jan. Erkan abinin doğum günüydü, tabii Jan'ın yerini antrenmanını önceden bitiren Şehmus kaptığında pasta savaşı başlamıştı.

"Valla abi burası daha güzel ya full hd görüyorum pastayı." diyip ağzına bir tane çilek attı. "Marko sen gelsene bi." dedi Jan. Köşeye çekilip konuşmaya başladılar. Ne konuştuklarını herkes çok merak etmişti.

Bir pasta yüzünden böyle planlar mı yapılır diye sorarsanız da, bu Jan. Pasta için her şeyi yapar :)

Marko ve Jan güle güle yaklaşmaya başladılar. Ve biz daha ne olduğunu anlamadan Marko Şehmus'un ayaklarından tuttu, Jan'da omuzlarından. "Tamam ya tamam valla geçmicem bi dahaa.." dedi Şehmus.
"İyi edersin." diyip güldü Marko. Herkes pastasını yedikten sonra antrenman sonlanmıştı.

Odama gidip eşyalarımı toplarken kapım tıklatıkdı. Bende kimin geldiğine bakmadan "Gel" dedim.

"Naber?"
Dönüp ona baktım
"İyiyim sen?"
"İyiyim bende, şeyi soracaktım.."
"Neyi?"
"Dışarıda çok kar yağıyor.. İstersen seni bırakabilirim. Bu soğukta yürüyerek gitme" dedi Şehmus
"Valla bu teklifi asla kaçıramam." dedim o da gülüp,
"Tamam o zaman ben bi duş alıp geliyorum."
"Tamam bekliyorum seni." dedim

15 dk sonra Şehmus yanıma gelmişti.
"Hazır mısın?" 15 dakika boyunca onu beklemem dışında bir sorun yoktu :)
"Hazırım" dedim ve arenanın altındaki otoparka girdik. Cebinden anahtarı çıkartıp arabasını açtı ve içine bindi.

"İstikamet neresi diye sormama gerek yok sanırım." dedi sırıtırken aynı apartmanda oturuyorduk. Daha önce Şehmus'u hiç görmemiştim ve aynı apartmanda oturduğumuzu yaklaşık 1 hafta önce öğrenmiştim.
Takımın büyük bir çoğunluğu orada oturuyordu. Daha önce orda sadece Kalinć'i görmüştüm. Arabadaki sessizliği Şehmus bozmuştu.

"Geldik."
"Teşekkür ederim Şehmus" dedim arabadan inerken.
"Ne demek, her zaman." dedi ve ikimizde evlerimize çıktık.

Yarın maç günüydü. Derbi vardı yarın. Ama benim içim çok rahattı çünkü hiç bir zaman Galatasaray'ı yenme konusunda sıkıntı çekmemişti basketbol takımımız. Bunları çok düşünmeden mutfağa gittim. Buz dolabını açtığımda bomboş olduğunu fark ettim ve geri kapattım. Çok üstelemeden telefonumu aldım ve instagramı açtım.

Benim yeni menajer olduğum açıklandığından beri çok takipçi gelmişti. Bizimkilerde paylaşıyordu tabi arada. Saat 23.00 olmuştu, yarın erken kalmam gerektiğini bildiğim için hemen yatağıma girdim. Başımı yastığa koyar koymaz uyumuştum...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Dünyanın En Güzel TakımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin