Kına bitiminde herkez evlerine dağılmıştı önemli olan kına değildi en önemlisi düğündü evlendikleri o zaman resmi olarak belgelenecekti
Gece olmuştu ve herkez uyuyordu dünkü gibi yine tek uyuyamayan eceydi sesizce ağladı , sabah olduğunda zar zorda olsa uyumuştu sadece 3 saat sürmüştü bu, Dicle ablasını dürterek uyandırdı "abla gelinliğin geldi ,koförde yolda kalk hadi"
Ece zar zor gözlerini açmış kardeşine bakıyordu yıkıktı " çok kötüsün" dedi Dicle ,ablasının yanağına dokunarak göz altlarını okşadı "mosmor " ablası dudaklarını birbirine bastırdı ağlamamak için direniyordu
"Duş al " dedi Dicle "alabilecek misin?" Ece başını iki yana salladı konuşmadı biliyordu konuşsa susmazdı ağlardı ,Dicle ablasının koluna girdi "sana yardım ederim sen tek iyi ol" Eceyle beraber banyoya girdi
Çıktıklarında Dicle ablasına gelinliğini uzatı ablası elinden aldı dicleyede elbise gönderilmişti kırmızı bir elbise , bu elbiseyi yine azat seçmişti
Dicleyle ,Ece elbiselerini giyindiler koför gelip onları hazırladı ikiside çok güzel olmuştu , kaderleri güzel olmadıktan sonra güzelliğin ne önemi vardı ?
Dicle ablasına baktı "çok güzelsin " güzelik Ece'nin umrunda değildi "sende" dedi dünkü gibi korna sesleri duyulmaya başlandığında ,gelmişlerdi zılgıt sesleri odayı doldururken kapısı tıklatılarak açıldı
Çetin ağa kızına bakıyordu herkez içeri girerken zılgıt sesleri Ece'nin başını ağrıtmıştı diclenin kulağına fısıltıyla "bana ağrı kesici getirir misin?" Diye sordu Dicle başını saladı odadan zar zor çıktı ,kalabalık fazlaydı
Yürürken birine çarptı tam düşecekken o eller onun düşmesine izin vermedi "teşekür ederim" diyerek çarptığı kişiye döndü bu azat'an başkası değildi "önemli değil"
diye söyledi o kadar kısık söylemiştiki diclenin duyduğuna bile emin değildi dicleyi bıraktı ilk defa ona böyle dokunmuştu , Dicle adımlarına devam ederken
Azat arkasından baka kaldı içinden nede güzel olmuş kırmızılar içinde diye geçirdi yapabilirdiki ancak arkasından bakardı asla yanında olmazdı
Azat dişleriyle dudağını ısırdı içi acıyordu ,yavaş yavaş Ece'nin olduğu odaya yöneldi , dicle bir suyla ağrıkesiciyi alıp ablasının yanına doğru gitti onun için zor olmuştu suyu dökmemek için çok çaba sarf etmişti
Ece'nin yanına geldiğinde azat tam yanında duruyordu dicle ablasına ağrı kesici'yi uzatı Ece, diclenin elinden ağrı kesiciyi alıp dudaklarının arasına yerleştirdi suyu alarak yuttu ağrı kesici ağrıları dindirirdi belkide Ece'nin kalp ağrısını da dindirirdi
Ece midesini tutu dicle bişeyler olduğunu anladı ve ablasını tutu "ne oluyor " "midem bulanıyor, çok kötüyüm" diye söyledi Ece aslında neden midesi bulandığını biliyordu
Dicle ne yapması gerektiğini bilmiyordu çetin ağa kızına kuşak bağlamak için yaklaşınca Dicle babasını durdurdu herkez ona şaşkınca baktı buna azata dahildi
"Sadece biraz bekleticem" diyip ablasının kolunu tutarak odadan çıkardı lavaboyo götürürken ablası lavaboya kendini kitledi ve kusmaya başladı aradan 5 dadika geçti ama ablası çıkmadı Dicle endişeyle kapıyı çaldı "abla " ses gelmedi
Odaya pat diye biri girince Dicle bakışlarını giren kişiye çevirdi bu kişi buğraydı ,endişelenmişti ece için çok endişelenmişti ,eceyi yanlız bırakmamıştı en arkadan onu izlemişti uzaktan uzaktan sesizce
Ama dayanamamış tı "Ece nerde " diye sordu Buğra dicleye dönerek "içeride dakikalar geçti hâlâ orda kapıyı çaldım ses vermedi "Buğra kapıyı çaldı "Ece ben geldim aç kapıyı " ses yine gelmedi
Buğranın tek çaresi kalmıştı kapıyı kıracaktı "Ece kapıdan uzaklaş " diye uyardı bir kaç saniye uzaklaşmasını bekledi ve kapıya öyle hızlı bir tekme atıki tüm hırsını kapıdan çıkarmıştı sanki
Kapı açılırken Ece'nin yerde yatan bedenini gördü Buğra, acıyla yanına koşup onu kucağına aldı "Ece " dedi acıyla "ne olur bişey olmasın sana ,sen güçlüsün" "bir kere gittin bir kere daha gitme benden "
Diye fısıldadı kulağına, adımlarını hızlandırırken artık koşuyordu ona bişey olmasından ölesiye korkuyordu, Dicle ağlayarak buğrayı takip ediyordu konakta çığlık sesleri duyuldu eceyi gören çığlık atıyordu yüzü solmuştu
Azat buğranın kolarında yatan karısına baktı, koşarak buğranın yanına gitti
"Ne oldu " diye dicleye sordu Dicle ağlayarak "bilmiyorum" dediAzat arabanın şoför koltuğuna bindi en öne Dicle arkaya buğra ve kucağındaki Ece bindi Buğra ağlıyordu "lütfen " diye sayıklıyordu "birşey olmasın"
Azat arabayı olabildiğince hızlı sürüyordu Ece'nin gözleri minik bir şekilde açılırken Buğra "Ece " diye bağırdı ,diclenin bakışları ablasına dönerken Ece buğraya bakıyordu "eğer şimdi ölürsem" diye konuşmaya başladı "seni sonsuza kadar sevmiş olucam" Buğra ağlayarak anlını ,Ece'nin anlına bastırdı gözyaşları eceye düştü
Ece dayanamayıp ağlamaya başladı "öyle deme " dedi Buğra , "evlenmene bile göz yumarım ama böyle konuşma dayanamam sana kavuşamadan kaybedemem"
İkiside ağlıyordu Dicle onları izlerken sesizce ağlıyordu ablasının bir sevdiği olduğunu bile bilmiyordu " eğer bana birşey olursa " dedi ,Ece "dicleye iyi bak " "bakamam" dedi Buğra gözyaşlarında
"Lütfen" dedi Ece buğraya bakarak "ona bak bunun sözünü ver bana ne olursun""Sana birşey olursa bende ölürüm Ece , dicleye bakmak için söz veremem" Ece azata seslendi "azat " dedi azat "efendim " diyerek hızını dahada artırdı hastaneye az kalmıştı
"Eğer bana birşey olursa Dicle sana emanet" azat sustu birşey demedi göz ucuyla diceleye baktı ağladığını görünce bakışını kaçırdı "tamam" dedi azat dicle sadece ablasını izliyordu "söz ver?" Dedi Ece ağlayarak "söz " dedi azat "söz veriyorum çok iyi bakacağım"
Dicle'nin ağlaması şidetlenirken eliyle ağzını kapatı göz yaşları çoğaldı ablasını üzmemek için sustu ,diclenin tek düşüncesi Ece'nin kendine birşey yapmasıydı belkide bu bir sondu bu hikaye başlamadan bitecekti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
Teen FictionKardeşi yüzünden sevdiği kızın ablasıyla evlenmek zorunda bırakılan azat karadağ sırf Dicle için azat Karadağlı ile evlenmeye razı olan Ece akar Ece'nin aşık olduğu bir adam varken nasıl evlenicek? Peki azat dicleye bu kadar aşıken nasıl ondan uzak...