10.Bölüm:KAYIP.

10 3 3
                                    


Uçaktan indiğimizde gözümüz Naci hocayı arıyordu.Adam ortalıkta yoktu.Uçağı da aradık yine yoktu.Telefonlarla aradık açmadı.Bildiğiniz 6 kişi Amerika'nın Hawaii ilçesinde ki havaalanında öylece ayakta durmuş Naci hocayı arıyorduk!

Peki ya bu adama bir anda noldu?

Bir an istemsizce ağzımdan bir sözcük çıktı:

''Kayıp.'' dediğimde Sude hala telefonla Naci hocayı çaldırıyordu,açılmayacağını bile bile.Kendimi tutamayıp:

''Sude,salak mısın?!Adamı kaç kere aradık açmadı!Sırf ilgi çekmek için aradığını Murat hariç herkes biliyor!'' dedim.Evet kendimi tutamadım ama napıyım!Sinir hastası oldum bu salak yüzünden!Araya Murat girdi:

''Hoop!Damla,sinirini sevgilimden çıkarma!'' dediğinde Ateş önüme geçip Murat'ın yakalarını tutarak:

''Bana bak oğlum!Eğer bir daha Damla'yla böyle konuşursan seni yalandan sevdiğin sevgilinin önünde öldürürüm!'' diyip yumruk geçirdi yüzüne,ne güzel havaalanında şimdiden ilgi çekmeyi başarmıştık!Araya girip:

''Ateş..Tamam sakin ol.Kuyruk acısı var herhalde bizden çıkarıyor gerizekalı!'' dedim ve saçımda bir el hissettim,saçımı kavrayıp döndürdü bir el,arkamı döndüğümde bu kişinin salak Sude olduğunu görüp bende onun saçını kavradım ve saçını kökünden koparırcasına çekip burnuna yumruk atıp yere attım,Işık'ta bana eşlik ediyordu:)Tabii o sırada Ateş,Aras ve Murat bizi ayırmaya çalışıyordu.Ve onlar ayırmadan zaten benle Işık işimizi halletmiştik.Aras konuşmaya başladı,Murat Sude'yi kaldırırken:

''Yarın yarışma var ve siz hala kavga ediyorsunuz!Naci hoca gibi bir derdimizde var zaten şuanlık!O yüzden baylar, sevgililerimizi yanımızdan ayırmıyoruz,yoksa saç baş yine girecekler.''

''Tamam..''

''İnşallah.'' 

Aras Işığı

Murat Sudeyi

Ateşte benim elimi tuttuğunda kafamızda binlerce soruyla havaalanının güvenlik bölgesine gittik ki izin alıp kamera görüntülerine bakalım,Naci hoca'ya noldu?

Aramızda en iyi ingilizce bilenler ben ve Ateş'tik.Ben,güvenlik görevlisiyle konuşurken Ateş'te korumacı bir tavırla ya belimi sarıyordu ya saçlarımı öpüyordu ya elimi tutuyordu ya da ikide bir ingilizce sevgilim,aşkım falan diyordu.Ben güvenlik görevlisini ikna ettim ve bizi güvenlik odasına aldı,havaalanının tüm kameraları buraya bağlıydı,bizim uçağın görüntüsüne girdiğimizde sadece Naci hoca'nın lavaboya gittiği gözüküyor ve sonra da bir daha kameraların önüne çıkmamış..Hepimiz kara kara düşünürken Sude:

''Acaba tuvalete mi düştü?'' diyip Murat'la gülmeye başladılar,diyorum işte salaklar!Kendimi tutamayıp:''Dedi,kendini komik sanan ama aslında aptal kız.'' Sude hemen cevap verdi:

''Aynen canım.'' diyip göz devirdi özürlü.Neyse şu an ondan daha önemli dertlerimiz var.Biz orada öylece kamera görüntülerini izlerken güvenlik görevlisi ingilizce bizim ne zaman çıkacağımızı sordu.Ateş de ona çıkacağımızı söyleyip bizi dışarı çıkardı.Öylece ortada kalmıştık!Otellerimizin adı,randevusu,yarışmanın olacağı mekan,kayıt formumuz her şey Naci hocadaydı ama Naci hoca yoktu!Artık herkesin kafasına ciddi şeyler gelmeye başlamıştı,Naci hocayla alakalı..Işık:

''Eeee,ortada kaldık abi!Hangi otele gidicez,yarışmaya nasıl katılıcaz?Hayallerimiz her zaman ki gibi suya düştü işte!Yine kimsesiz kaldım..'' diyip hem ağlamaya başladı hemde Aras'ın kollarının arasına girdi.O sırada Aras:

''Işık,şöyle sözler söyleme güzelim.Kimsesiz kalamazsın sen..Ben buradayım.Damla burada.Ateş..''

''İyi ki varsınız çocuklar:)'' diyip hepimize sarıldı..Evet Murat ve Sude'ye de.Iyy!

Köpek suratlılar!

                                                                             ***

                                                                  


--Ölüm gibi bir şey oldu..Ama kimse ölmedi..--

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin