25

142 23 39
                                    

Pah-chin söyleyene kadar intikam almak Kazutora'nın aklının ucuna bile gelmemişti. Mitsuya'nın öldürüldüğünü biliyordu ve onu Rindou'nun öldürdüğünün de farkındaydı ama anlamlandıramadığı bir bilinçsizliği vardı.

Belki de Rindou'nun haline fazlasıyla acıdığı için ona dokunmayı dahi düşünmemişti. Emin olamıyordu. Hal, tavır ve tepkileri yıllar içinde değişime uğramıştı. O artık eski çocuk değildi.

Ne Sanzu ne de Rindou ile konuşmaya özen gösterdi. Bu sırada hala yerini değiştirtmeye çalışıyordu ama kimse lider Rindou ile muhatap olmak istemediğinden Kazutora ile yer değiştirmiyordu.

Gardiyanların söylediğine göre de cezaevi zaten kotasının üzerinde mahkuma ev sahipliği yapıyordu. Kısacası Kazutora; Sanzu ve Rindou ile kalakalmıştı. Ne ikili ama, diye düşünmeden edemiyordu.

Elinden geldiğince onlardan uzak durmaya çalışıyordu ve kendinden ne kadar büyük -yaşlı- olurlarsa olsunlar zamanını diğer mahkumlarla geçirmeye özen gösteriyordu. İnsanlar onu severlerse korurlardı ve böylece hayalini kurduğu gibi, sağ salim evine dönebilirdi.

Aylar içerisinde farklı farklı ziyaretçileri oldu. Annesi, Shoji, Daisuke, Pah-chin, Peh-yan ve hatta Chifuyu onu ziyaret ettiler. Yeri geliyor hapis hayatı hakkında konuşuyorlardı, yeri gelince ona dış dünyayı anlatıyorlardı. Hem ziyaretçilerinden hem de Sanzu ile Rindou'dan öğrendiği kadarıyla Mikey ile Takemichi'den hala hiç iz yoktu.

"Bildiğin Lord Voldemort gibi ortadan kayboldular." dedi Chifuyu. Kazutora'nın Chifuyu'yu pek tanıdığı söylenemezdi ama çocuğun her zamanki halinden daha bitkin göründüğüne her nasılsa emin olabiliyordu. "Doğrusu pek umudum kalmadı ama Takemichi'nin geri dönmesi için her şeyi yapardım." 

"Üzülme desem olmaz." Kazutora'nın omuzları düştü. "Tahmin edebiliyorum. Mevzu en yakın arkadaşın olunca üzülmemek elde değil, onu düşünmeden de olmuyor. Baksana Pah-chin'e. Yaşanan onca şeye, geçen o kadar zamana rağmen hala bana destek oluyor. Umarım Takemichi geri döner." 

"Takemichi sana da değer verirdi." Chifuyu buruk bir ifadeyle sırıtmaya çalıştı. "Biraz zor oldu ama seni koruyup kollamaya çalıştı. Mikey'nin seni öldüreceğini bildiği için-" pot kıracağını fark edince ifadesini değiştirdi. "Yani, herkes gibi tahmin ediyordu o da." 

Tüm bunları Kazutora kaçırdığı için çok merak ediyordu ama onunla konuşmuş herkese göre bu süreçte ıslah evinde olduğu için çok ama çok şanslıydı. Dışarıdakiler mutlu değildi, içeridekiler ayrı bir vakaydı. Hayata nasıl yeniden başlayacağını bilmiyordu. 

O yeniden başlangıç planları yaparken, başka birileri de yani Sanzu ile Rindou hayattan ayrılmayı tasarlıyorlardı. Sahte bir hücre kavgasıyla iki taraf haline gelmişlerdi ve birbirlerini avlu kavgasına davet ediyorlardı. Ne acı ki onlara çanak tutan insanlar vardı. 

Kazutora'nın dışarı çıkmasına yalnızca üç buçuk yıl kala yaşandı bu olaylar. Cezaevine tam olarak alıştığı söylenemezdi ve canı çok sıkılıyordu ama artık bir şekilde idare ediyordu. Cezasının çoğu geride kalmıştı. Bu saatten sonra başını belaya sokmak istemiyordu. Özellikle de Sanzu ve Rindou için. 

Avlu kavgası günü geldiğinde tüm nefesler tutuldu. Kazutora onları izliyordu ama avluda bile değildi. Üst katlarda oturmuş, parmaklıklı pencerenin arkasından neler olup bittiğini takip ediyordu. Eğer iki ruh hastasının planı tam tıkırında işlerse Rindou ölüp ağabeyine kavuşacaktı, Sanzu onu öldürdüğü için yeniden yargılanacak ve idam cezası alacaktı. Ve tabii orada bulunan herkes cezalandırılacaktı. Kazutora onlar için kendini yakamazdı.

Taraflar, gardiyanlara hiçbir şey hissettirmeden avluda toplanırken Kazutora daha bu sabah Sanzu'nun ona söylediği şeyi hatırladı. "Kazutora," demişti sanki hayattan bezmiş bir ifadeyle. "Dışarı çıktığında eğer olur da Mikey'yi görürsen ona selamımı söyler misin? Onu hep sevdim."

Dışarıda yaşananlar gibi, Kazutora neden Sanzu'nun Mikey'ye bu kadar düşkün olduğunu da anlayamıyordu ama bunu bir ölüm isteği olarak gördüğü için çocuğa söz verdi. Olur da Mikey'yi görürse ona Sanzu'nun selamını iletecekti. Ayrıca ek olarak onu ne kadar sevdiğini belirtmeyi de düşünüyordu. Sanzu böyle isterdi.

Kapılar ve gardiyanlar tutulunca Kazutora kavgaya dikkat kesildi. Sanzu ile Rindou karşılıklı dikiliyorlardı ve yanlarında onlarca adam kavga için bekliyorlardı. İlk hamleyi liderler yaptı. 

Sırf gösteriş olsun diye bir süre yumruklaştılar, birbirlerini it gibi yordular. Kazutora aslında hangisinin daha güçlü olduğunu bilmiyordu ama bu kavga sırasında güçleri eşit görünüyordu. Derken Rindou, Sanzu'nun üzerine koştu ve onun kollarına tutunarak dizlerinin üzerine çöktü. 

İlk bakışta Rindou yorgunluktan düşmüş gibi görünüyor olsa da Sanzu sapladığı bıçağı onun içinde hareket ettirince neler olduğu anlaşıldı. Rindou bıçaklanmıştı ve Sanzu onun ölümünü hızlandırıyordu. Avluya Haitani kanı nehir gibi akarken, Rindou zor soluyordu ve Sanzu'nun gözlerinin içine baktı. "Teşekkür ederim!" 

İlginç, diye düşündü Kazutora. İlk defa bir düşmanıyla savaşması gerekmeden o, kendi kendini ortadan kaldırmıştı. Üstelik Kazutora'nın hiçbir şey yapmadığını ispat edebileceği görgü tanıkları da vardı.

Avlu kavgasından sonra Rindou Haitani'nin ölüm haberi bütün cezaevine yayıldı; cansız bedeni avludan alınana ve yerdeki kanı temizlenene kadar kimsenin dışarı çıkmasına izin verilmedi, dışarıdakiler apar topar içeri alındı. Bu an aynı zamanda Kazutora'nın Sanzu'yu da son görüşüydü. 

Onu dövmüş olabilirlerdi, Mitsuya'yı öldürmüş olabilirlerdi, Hakkai'yi sakatlamış da olabilirlerdi ve muhtemelen onlarca insana bir sürü kötülük yapmışlardı ama Kazutora ikisinin de arkasından kötü konuşmadı hatta onlar için dua bile etti. Rindou'ya Ran'ın yanında rahatlık diledi, Sanzu'ya da ne isterse onu.

Kim olurlarsa olsunlar onlar da kendisi gibi zorluklar atlatmışlardı ve artık gittikleri yerde huzurlu olmalarını istedi sadece. Bu isteği sebebiyle kendini Budist bir rahip gibi hissediyordu ama ruhu artık kötülükten o kadar uzaktı ki! Kazutora artık kendinden emindi, ıslah olmuştu.

"Bitti!" diye mırıldandı Kazutora kendi kendine, istemsizce ağlarken. "Böylelikle, zaman dışında, yenecek düşmanım kalmadı."

Days Are Numbered 卍 Kazutora HanemiyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin