ᴛᴡɪɴꜱ¹ - ᴊᴀʏᴡᴏɴ+ʜᴇᴇᴡᴏɴ ✓

29

sizce bu arkadasiniz (arkadasiz herhalde) en onemli sinavini calisirken uyuyakalmis, hicbir sey calismadan sinava girmis, ustune en dusuk sinavi olmasina yelken acmis midir??
malsf acmistir olucak cevap
moralim cok bozuldu bu yuzden sizinle konusmak icin bolumu su an atiyom lutfen bol bol yorum yapin da konusalim
bu bolum cok uzun bi bolum bu arada nys optum
________________

yarım saattir jay'i izliyordum. yüzünü incelerken tüm dikkatimi keskin çenesine verdiğimde elim istemsizce yüzüne gitmişti. çenesinde parmağımı gezdirdiğimde biraz hareket etmesi ile elimi çekip onu uyandırmamak için kalkmış ve mutfağa gitmiştim.

dağınık mutfağa gözlerimi büyültmüş bir şekilde bakıyordum. o sırada jay odamdan çıkmış yeni uyandığı için gözlerini ovuyordu "neye tavşan gibi bakıyorsun böyle" diyip arkamdan gelip benim bakış açımla aynı olsun diye elini omzuma koymuş kafasını da yakınıma getirmişti.

jay: YOK ARTIK

ağzı açık bir şekilde şokla mutfağa bakan jaye karşı kıkırdamıştım. mutfağı özetlemek gerekirse yerlerde unlar dağılmış ve tezgaha dökülmüş sıvı bir hamur -pancake ya da krep hamuruydu galiba- ve kirlenmiş sunooyla riki vardı.

jungwon: ya siz ne yaptınız güzelim mutfağı

sunoo: bugün yemek sırası benimdi rikinin normalde mutfağa girmesi yasak (riki benmişim) ama tutturdu dayanamadım.

riki: ve krep yapmaya çalıştık ama ben yanlışlıkla krep kabını elimden düşürdüm en azından tezgaha diyip ensesine atmıştı elini ve bize bakıp sırıtıyordu

jungwon: siz gerçekten çok iğrenç bi ikili oldunuz

jay: tamam çıkın şu mutfaktan temizlenin. ben hallederim

jungwon: eve gelen misafirlere sabahında yaşattığınız şeylere bakın çekilin ben temizliğe başlicam

sunoo: cidden mi aaa canım arkadaşlarımmm siz olmasanız ne yapardıııık öpim bi tane

diyip bize yaklaşmıştı. ben ise etrafa dökülen unlar yüzünden yüzümü buruşturmuş ve sunooyu bizden uzaklaştırmıştım.

riki: hey sunoo kimseyi öpmüyorsun gel buraya

jungwon: ıy yaklaşmayın zaten bize

jay: çüş riki bizden de mi kıskanıyorsun

sunoo: neyse bunlar konu dışı şeyler bence artık burası elinizi öper ben de sizi öpüyorum bayyyy

jungwon: sevimsizler

jay: tamam neyse artık jungwon sen bez filan getirsene başlayalım
______________

tüm mutfağı temizlemiştik ve çok eğlenmiştik. şimdi ise ben pilavı makineye koymuştum ve jay "ben çok iyi yemek yaparım yemekler ben de bana güven" demiş havalanarak bir şeyler yapmıştı. yaptıklarından o kadar güzel koku geliyordu ki bu davranışlarıyla dalga geçememiştim.

jay: dolapta kaplarda mezelerden görmüştüm onları çıkart hazır neredeyse yemekler

jungwon: woah çok güzel kokuyor bu güveç

jay: diyorum ben bana güven diye ama bana hiçbir zaman güvenilmiyor.

jungwon: burada ima mı yedim az önce

jay: hıhım

jungwon: kırıcısın hani bazı şeyleri bekleyecektin

heeseung: kim kimi bekliyor

arkadan gelen heeseung ile şaşırmış bir şekilde jaye dönmüştüm. o ise bana inat sırıtıyordu resmen.