12/C Tımarhanesi

•haber•

-Dedektif Enes tam sizlik mükemmel bir dosyayla geldim.

-Neymiş bu benlik mükemmel haber Doktor Sena?

-Yıllar önce terk edilmiş bir okul vakası..

-Bak bu ilgi çekiciydi işte. Dosyayı alabilir miyim?

-Buyrun

-450 öğrenci + 47 öğretmen. Okul katliamı. Canlı çıkan yok. Buraya gidiyorum.

-Bende geliyorum.

~ Okulda ~

-Burası mı?

-Evet dedektif burası

-Nerden giricez bakalım.

Kapıyı zorlar fakat açamaz. Dahada zorlar.

-Ah!

-Enes iyi misin?

-Paslı demir. Elimi çizdi. Ah

Sena boynundaki fları eline sardı.

-Gerek yoktu aslında-

-Kanıyor, mikrop kapmasını ıstıyosan bilmem.

-Teşekkürler

-Rica ederim

Binanın yanından üstünde "Güvenlik" yazan bir genç onlara doğru yaklaştı.

Güvenlik: Yardım edebilirim isterseniz?

Enes: Lütfen.

Genç güvenlik aşağıdaki paslanmış kilite tekme attı. Kilit kırıldı ve kapıyı açtı.

Güvenlik: Ayağımdaki botlarım ağır ve kilit paslı olduğu için kilit kolay kırılıyor. Aklında kalsın.

Enes: Teşekkürler.

Güvenlik: Hadi size iyi araştırmalar dedektif.

Enes: Teşekkürler-

Enes daha sözünü bitirmeden genç güvenlik ortadan kaybolmuştu.

Sena: Bir anda kayboldu. Ürkütücü.

Enes: Ben dedektif olduğumu ona söylemiş miydim?

Sena: Ne alaka?

Enes: "İyi araştırmalar dedektif" dedi çünkü.

Sena: Söyledin herhalde.

Enes: Neyse kafamızı bulandırmayalım.

Enes elini kapıya doğru uzatıp:

Enes: Bayanlar önden.

Sena: Teşekkür ederim.

Sena çantasından 2 fener çıkardı ve birini Enes'e uzattı. İkiside fenerlerini yaktı.

Enes: Sence hala şalterler çalışıyor mudur?

Enes etrafına bakındı.

Enes: Sena? SENA?!

Işıklar açıldı.

Sena: Evet, şalterler çalışıyor.

Enes: Ödümü kopardın.

Sena: Fenerini çantama koymamış ister misin?

Enes: Yok, gerek yok.

Enes kendi fenerini kapatıp kargo pantolonunun bacağındaki cebine koydu.

Enes: Senin fenerini de koymamı ister misin?

Sena: Yok. Benim çantam var.

Sena fenerini kapatıp çantasına koydu.

Enes: Peki sen bilirsin.

Enes ve Sena etrafına bakmaya başladılar. Dolaplar kilitli değildi. Dolapları araştırdılar.

Sena: Şalterlerin çalışması enteresan değil mi?

Sena sorusuna cevap alamadı.

Sena: Enes?

Bekledi.. Cevap yoktu.

Sena: Enes dedim?!

Sena arkasını döndüğünde Enes orda değildi. Araştırdığı dolabın kapağı açıktı ama kendisi yoktu..
Sena endişelenmeye başladı.

Sena: Enes?! Eneeees?!?!

Sena son nefesiyle bağırdı:

Sena: ENEES-

Sena'nın gözleri karardı. Bir anda bayıldı.
Gözlerini açtığında okuldaydı. Ama okulda öğrenciler, öğrtmenler vardı. Okul işlek haldeydi. Sena olayları idrak etmeye çalışırken üstüne baktı. Üstünde diğer öğrencilerde olan okul forması vardı. Siyah ojelerimi gitmişti. Çantasını ararken yanında açık yere düşmüş bir sırt çantası vardı. İçerisinde bazı eşyalar vardı. Kendi çantası olduğunu düşünüp düşen eşyaları toplayıp ayağa kalktı ve yürüdü. Enes'i bulmalıydı. Hala şoktaydı. Herhalde 5 dakika bayılmıştı ve uyandığında okul işlek hale gelmişti. Bütün olayları bırakıp Enes'i bulmaya başladı...

Enes uyandığında tuvaletteydi. Okul tuvaleti. Erkekler tuvaleti. Ortalık duman altıydı. Enes eline baktığında elinde sigara vardı. O mu içmişti? Eskiden içen insandı. Ama Sena'yla tanıştıktan sonra bırakmıştı. Elindeki sigarayı yere atıp söndürmek için üstüne bastı. Tuvaletin kapısı açıldı. İçeri giren nöbetçi öğretmendi. Kabinlere bakıyodu. Deli gibi sigara kokuyordu tuvalet. Enes öğretmen ilk kabindeyken kabinden çıkıp öğretmenin arkasından tuvaletten çıktı. Kravatı, gömleği falan dap dağınıktı. Enes içinden düşündü: "Bu ne serserilik ya!"
Enes üstünü toparlamaya çalışırken yanına bir kız geldi. Kız, Enes'in düğmelerini ilikledi ve kravatını bağladı. Sonra yanağından öptü. "Sınıfta görüşürüz" dedi ve göz kırpıp gitti. Enes olduğu durumu daha yeni idrak etmeye çalışırken zilin çalınmasıyla beraber o kızın gittiği sınıfa girdi. Sınıfa girdiğinde bi çocuk aceleyle oturduğu sıradan kalktı ve "Özür dilerim Enes Abi" dedi. Enes affalladı ve sıraya oturdu. Aklına Sena geldi. Nerdeydi? Onu bulmalıydı. Ama nasıl...