ᴛᴡɪɴꜱ¹ - ᴊᴀʏᴡᴏɴ+ʜᴇᴇᴡᴏɴ ✓

34

asiri yuksek bir gunumdeyim onceki bolume de cok guzel yorumlar geldi bu yuzden yarin olmadan yb atim dedim
______________

bahçede etrafa bakınırken banklara jangwon gelmişti.

jangwon: bugün bi ayrı mutlusun hayatim

jungwon: salak sence neden olabilir? dün beni evde haşladınız sevgili olduğumuzu söylemedim diye bari bunu unutma

jangwon: eskiden de sevgili gibi olduğunuz için bana farklı gelmedi malsf

jungwon: doğru hadi ben bugün mutluyum sen neden mutsuzsun

jangwon: okulun olması genel olarak tadımı kaçırıyor

jungwon: sana soranda kabahat bunu düşünmeliydim zaten

jangwon: ha birde annem beni aradı az önce sana ulaşamamış. harbiden öğle arası telefonun niye açık değil ve neden burada yalnızsın

jungwon: ha bugün jayin başı ağrıyordu. şu an uyuyor ve telefonum da sınıfta kaldı herhalde. bizimkiler sınıftaydı ama sınıf çok havasızdı o yüzden ben de burada geziniyom. annem ne dedi sana

jangwon: babamla konuşmuş akşam en azından bir kere görüşüp yemek yiyelim diyor.

jungwon: yine kaos dolu bir akşam desene

jangwon: aynen öylee
_____________

jangwon sınıfa gelince bizimkileri alıp kantine inmişlerdi ben ise jayin yanında durmak istemiştim. tabii benimle "enayi" adı altında biraz dalga geçmiş olsalar da sonrasında bizi yalnız bırakmışlardı. sınıfta kimse yok diye perdeleri kapamış tamamen karanlık hale getirmiştim sınıfı.

tekrar jayin yanına oturup ben de yatmıştım. gözünün önüne düşen saçları ayırırken birden gözlerini açıp bana bakmış gülümsemiş ve geri yatmıştı.

jay: başım hala ağrıyooor

jungwon: eve gitmek ister misin

jay: bilmem olur mu ki?

jungwon: dersler boş zaten

jay: ama sen onları da dinliyorsun

jungwon: olabilir bir günlüğüne dinlemesem de olur

jay: o zaman gidebiliriz bence

jungwon: motorla mı geldin bugün

jay: hıhım

eşyalarımızı topladıktan sonra çıkmış bizimkilere yazmıştık. sonrasında bizim eve gitmiş beraber uyumuştuk. -çoğunlukla ben onu izlemiştim tabii-
________________

jayi izlerken sakince kapı açılmıştı. ben de jayin kolundan kalkmıştım onu uyandırmayacak bir şekilde.

jangwon: oh jung uyanıkmışsın

jungwon: ne oldu

jangwon: annem gelicekmiş bir saat önce aradı ama uyuyordun ben de biraz sonra uyandırırım dedim sen zaten yarım saate hazırlanırsın kalk hadi artık

jungwon: tamam kalkıyorum sen de hazırlan hadi

jangwon: valla ben hazırım aslında fazlasını da yapardım da o kadar da saygısız değilim diyip üstündeki deri ceketi ile hava atmıştı

jungwon: bir tek dudağına piercing takmadığın kalmış.

dediğim an gözlerini büyültüp aşağıya doğru gitmişti. bağırış seslerinden "dudağıma piercing taktırsam yakışır mı aşkım" cümlesini duymuştum. (dudak piercingli jungwon.. hayal etmeyin yok öyle bişi)