Sevgili Günlük (Alev)

12 2 1
                                    


"Neden, neden insanlar bu kadar kötüler. Peki ya küçük kız çocukları onlar?. 

peki ya ben. Neden kimseye güvenemiyorum. Her şeyi fazla mı abartıyorum?.

Ben, Ben Alev ailemden göremediğim sevgiyi başkalarında ararken kendini kaybetmiş çocuk. Evet günlerim zor, evet hayat zor . Ama herkese zor değil mi? 

karşılıksız sevginin nerdeyse imkansız olduğu bu dönemde saf sevgiyi aradım. Ne zaman tam "buldum!!" desem yine sadece bir oyun olduğunu gösterdi hayat. Evet aşk her yaşta güzeldir. Ama sonu her zaman güzel bitmez. Pişmanlık olur, yük olur insana. 

Peki ya daha güzel ve sarı saçlarım olsa, daha ihtişamlı takılarım, pürüzsüz yüzüm. Belki de o zaman bulabilirim ama

 bunun cevabını öğrenemeyeceğim. Ama en azından arkadaşlarım var. Arkadaşlar? sahi ne demek arkadaş? Sadece eğlendiğin kişiler mi?, yanında huzur bulduğun insanlar?, ruh ikizin mi?

sanırım daha bu sorunun cevabını bilmiyorum ama zamanında bana çok şey öğreten Elif'e teşekkür ederim. yaptığım her hatanın tecrübe olarak geri döneceğine inandırdı beni ki haklıydı. Bazen hayatımı düşünüyorum. Yaptığım hataları belki de o gün o karanlık sokağa girmeseydim.

 Susmak yerine bağırsaydım. Anlatsaydım polise doğruları. Keşke, keşke, keşke hayatım keşke kelimeleri ile  doldu. Siz yapmayın bu hatayı bağırın, haykırın gösterin kadınların gücünü sadece kadınlar değil. herkes kimse sesiz kalmamalı. Kötülük yapan kötülük bulmalı kimse cezasız kalmamalı 

ben kendim yaşayıp ta sesiz kaldım. Peki ya hissettiklerim anlatması zor, çok zor. kimseye anlatmadım hiçbir şey. güvenemedim yapamadım. size biraz hissettiklerimi tanımlamak istedim.

hala nefes alıyor olmana rağmen daracık bir tabuta kapatılmak, bütün gücünle tekmeler savursan da kapağını yerinden oynatamamaktır.

boynuna sımsıkı geçirilmiş bir elin parmaklarını, ne kadar uğraşırsan uğraş gevşetememektir.

sırtından itildikten sonra kilometrelerce yüksekten düşerken yer çekimine karşı koyamamak, giderek hızlanırken gözlerini sıkıca kapatıp beklemektir yalnızca.

bir denizin en derininde, ayak bileklerine vurulan prangaya küfürler ederek ciğerlerindeki oksijenin tükenişine şahit olmaktır.

karanlık ve havasız bir hücrede, yüzüne çarpılmış demir bir kapıyı, kilidini kıramayacağını bile bile zorlamaktır.

namlusundan çıkan kurşunun tek hedefi olmaktır bazen."

Yukarıda okuduğunuz satırlar 16 yaşındaki alevin günlüğüne yazdığı ilk ve son sayfa idi. Her hikaye güzel bitmez, Alev hayatı boyunca kendine bir hayat arkadaşı aramıştı. Hayatı boyunca yaptığı bu savaşta birine karşı gardını indirmek istiyordu. herkes "gerçek aşkı" bulamaz. herkes şımartılmaz. Ve her suçlu maalesef  cezalandırılmaz. Alevde zamanında cezalandırılmayan bir suçlunun kurbanı oldu. Ne dersek diyelim zamanı geri alamayız. 

Fark ettiyseniz Alevde dedim. Kısacası Alevden önce bir çok kadın, çocuk, genç şiddete, tacize, tecavüze, tehdit' e maruz kaldı hatta öldürülen yüzlerce, binlerce kadın var. Peki ya kadınlarımız hayatta olsa onların yüzlerine nasıl bakarız?.  Neden hala çoğu suçlu cezasını çekmiyor?.

Her seferinde umarım bu son olur demek dışında yapabileceğimiz çok bir şey yok. Ve evet ebeveynler hala kız çocuklarını dışarı gönderirken gerektiğinden çok daha fazla tereddüt etmeye devam edecekler gerekli cezalar uygulanmadığı sürece.

Peki benim size bir sorum var, bunları düşünmek için fazla genç değil miyiz?.

türkiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin