Medya; seni seviyorum.
[YoonKook]
Kalem ve kağıt eskiden onun en yakın dostu iken şuan öylesine masada yer alan sıradan eşyalardı Min Yoongi için. Kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonrasında hırsla kalemi ve boş kağıtları elinin tersi ile iterek masadan düşmesine sebep olmuştu. Elini saçlarının arasına geçirip büyük bir hırsla nefes aldı Min Yoongi. Uykusuz olmak onu normal halinden daha da çok huysuz kılıyordu."Sikeyim gerçekten," duyguları coşuyordu Min Yoongi'nin. Artık hiçbir şeye tahammül edemiyordu çünkü sabrının son demlerini daha birkaç saat önce tüketmişti. Hem de aptalın teki yüzünden.
Sabah Jungkook ile olan gerilim yüzünden Yoongi kendisini zaten kötü hissediyordu ve stresini atmaya ihtiyacı vardı. Jungkook ile sabahın erken saatlerinde kavga etmelerinin sebebi ise ona gelen telefonun ardından yataktan direkt kalkması olmuştu. Normalde bunu dert etmeyen Yoongi uzun bir süredir kendisine vakit ayıramayan erkek arkadaşının ona bir açıklama yapmadan kalkmasına karşılık sinirlerine hakim olamamıştı. Bunun üzerine kavga etmişler ve Jungkook ilk odadan daha sonra evden çıkmıştı.
Normalde Yoongi 'yi öpmeden evden çıkmayan Jungkook o gün Yoongi'sine bir öpücük vermeden sessiz sedasız evden çıkıp gitmişti.
Sabahki olan olayları yeniden hatırlayan Yoongi yerinden kalkmış ve odanın köşesinde bulunan yatağa oturarak düşünmeye başlamıştı. Belki fazla tepki göstermiş olabilirdi ama birkaç gündür neredeyse hiç uyumaması ve Jungkook'un buna rağmen ısrar etmesi Yoongi'yi sinirlendirmişti. Elini siyah saçlarından bir kez daha geçirip gözlerini kapatarak sadece sessizliği dinledi. O olmadığı zamanlarda zaten olan boşluk hissi kavga ettikleri zaman daha da beter bir hâl alıyordu ama Jungkook'un bu tür şeylere takılması garip geliyordu Yoongi'ye. Çünkü Jungkook normalde bunlara asla takılan birisi değildi ama bugün böyle bir tepki vermesi oldukça tuhaftı Yoongi için.
Yatağının üzerindeki telefonu aldıktan sonra kilidini açıp arama kaydına girmiş ve onun ismini görünce durmuştu. Arayıp aramama konusunda oldukça kararsızdı. Ya açmazsa? Birkaç dakika boyunca ekranda yazan isim ile bakışmış ve daha sonra bundan sıkılarak onu aramıştı. Telefon birkaç çalışın ardından açılmıştı.
"Efendim Yoongi?" Hattın karşısından gelen sesi duyması ile birlikte gerilirken arayı düzeltmesi gerektiğini kendine hatırlatıp duruyordu. Sesi gerçekten oldukça donuktu ve Yoongi bundan nefret ediyordu.
"Jungkook, eve ne zaman geleceksin?" Bu soruyu sormayı hiç aklından dahi geçirmezken birden dudakları arasından dökülü vermişti kelimeler.
Karşı taraftan gelen birkaç hışırtı ile onun da bunun için hazırlandığını düşündü Yoongi.
"Aslına bakarsan bugün sanırım geç geleceğim. Birkaç işim var."
Duyduğu şeylerle birlikte donuk bir şekilde duvara bakmaya başlamıştı Yoongi.
"Anladım, seni daha fazla tutmasam iyi olur. Görüşürüz." Dedikten hemen sonra onun 'görüşürüz' dediğini duyunca telefonu kapatarak yatağın üzerine atmış ve gözlerini kapatmıştı.
Sinirden titreyen bedeni ona şuan bu konuda hiç yardımcı olmuyordu.
Vücudundaki kan her geçen saniyede daha da artarak sıcaklamasına ve kalp atışlarının hızlanmasına neden olurken Yoongi duygularını bastırarak eski haline dönmeye çalışıyordu.
Duyguları ile hareket ederse yere çakılabilirdi ve Min Yoongi en dibi görmeyi istemiyordu. Çünkü biliyordu ki eğer böyle bir durum başına gelirse asla çabalamayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⠀ ⠀ ⠀Just I Love You - Yoonkook ✓
FanfictionJungkook söylememişti belki onu dünyalar kadar çok sevdiğini ama bazen kelimeler yerine yapılan ufak temasların hissettirdikleri kelimelerden daha anlamlı ve özel hissettiriyordu. Bunu da en iyi ikisi biliyordu. yoonkook|