İyi Okumalar Dilerim♡
"Evet üşütemeyecek çünkü artık içimde ki Ankaraya deniz geldi, sen geldin."
"Benim kalbime hep karlar yağıyor çünkü sen varsın."
"Hep olacağım."
"Hep olacağız birtanem."
Alnını alnıma yasladı ve öyle durduk. İkimizde bir şey söylemedik, ikimizde ayrılmadık.
Biz sessizce otururken, evin içinde ki sessizliği çalan kapı bozdu.
Ercüment'den uzaklaştım. Yıllardır kimsenin gelmediği eve kim gelmiş olabilirdi ki? Acaba bizim geldiğimizi biri biliyor muydu?
"Kim geldi ki?" Diyerek ayaklandı Ercüment. Kapıya doğru giderken bende peşinden gittim.
Kapının deliğinden baktıktan sonra "Burası bile tozlanmış, gözükmüyor bir şey." Dedi ve kapıyı açtı.
Gelen Ercüment'in abisi Erkindi. O bizi, biz onu görmeyi beklemediğimiz için oldukça şaşırmıştım. Ne işi vardı ki burada? Ankarada mı yaşıyor onu bile bilmiyordum. O yüzden şuan çok mu şaşırmam gerekiyordu yoksa az mı şaşırmam gerekiyordu tam olarak kestiremiyordum.
Bakışlarımı şaşkınca bize bakan Erkinden çektim ve Ercüment'e baktım. Şaşırmıştı. Sakin gibi durmuyordu ama işin garibi sinirli gibi de değildi. Sadece şaşkındı.
Ercüment en sonunda "Senin ne işin var burada?" Diye sorarak sessizliği bozdu.
Erkin'de kendine gelip şaşkınlığı bir kenara bıraktı. "Ben, sizin olduğunuzu bilmiyordum. Yani komşular aradı beni evde biri var diye, bende hırsız falan girdi sandım. Sizin gelmiş olabileceğiniz aklıma gelmedi. Hoş aklıma gelse de ihtimal vermezdim."
"Neden ihtimal vermezdin?"
"Ankara'ya geldiğini bilmiyordum." Dedi Erkin.
"Geliyorum, babamın mezarı burada hatırlatırım." Dedi Ercüment.
"Bizden, buradan çok nefret ediyorsun ya hani gelmiyorsun diye düşündüm."
Ne kadar sakin olursa olsun iğneleyici bir ses tonu vardı Erkin'in. Ve bu yüzden asla samimi gelmiyordu. Şuan ortam gergin değildi mesela ama yine de ses tonu bir tuhaftı.
"Girebilir miyim içeriye?" Diye sordu Erkin. Böyle bir şey demesini bende beklemiyordum, şaşırmıştım.
"Neden gireceksin?"
"Buraya kadar gelmişsin, bir oturup konuşmadan mı gideceksin?" Dedi Erkin ama Ercüment'den cevap beklemeden yanımızdan geçip içeriye girdi.
Ercüment derin bir nefes alıp kapıyı kapattı.
"Sakin ol birtanem lütfen." Dedim. Bu gün oldukça güzel gidiyordu. Bir sorun çıksın, gerginlik olsun istemiyordum.
"Merak etme güzelim ben gayet sakinim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela | Tamamlandı
Подростковая литератураGökyüzünde özgürce uçan bir kuş ve o gökyüzüne ateş eden bir savaşçının hikayesi. Leyla özgür bir kuş, Ercüment vatanı için dağlara, taşlara gerekirse gökyüzüne ateş edecek bir savaşçcı. Özgür kuşlar bir kafese hapsolur mu? Savaşçılar silahlarını...