Söz dinlemeyi ögrenmek

2.2K 21 3
                                    

Sonunda gömlekleri'de dolaba yerleştirince derin bir nefes verip yatağa oturdum. Bay Jeonun gelmesine az kalmıştı ve benim hızlı olmam gerekiyordu. Malum daha düzenlemem gereken dosyalar var. Kısa süreliğine kapattığım gözlerimi açarak ayağa kalktım.

Yukarı katta dosyaların hepsini birer birer düzenlerken Birden zil çalmasıyla kendime geldim. Camdan dışarı baktığımda araba gözükmüyordu o yüzden Bay Jeonun olmasının ihtimali yok. Eğer neden kapıyı açmadığını düşünüyorsanız Bay Jeonun duysanız ağzınızın açık kalacağı kuralları var. Bunlardan birisi de kendisi hariç hiç kimseye kapıyı açmamam.

Zil çalmaya devam ederken sonunda dayanamayıp açmak için kapıya doğru ilerlemeye başladım. Hatta bana kalırsa o koyduğu saçma kuralları siklemiyorum bile. Bıkmış bir şekilde kapı kolunu çektiğimde önümde elinde kutu tutan klasik siyah giyinmiş adamlardan görmem bir oldu. Onun yüzünü korku salarken ondan önce lafa atladım.

Bong Cha: O nedir?

×: Aslında bunu Jeon beye vermem gerekiyordu.

Bong Cha: Daha gelmedi ama.

×:Peki bunu alıp Jeon bey geldiğinde ona verebilir misiniz?

Bong Cha: Ben burada niye varım sanıyorsun?

×:Sağolun, iyi günler.

Daha sözünü bitirmeden gittiğinde yeniden  Jeon dan ne kadar korktuklarını anlamış oldum. Elimde ki kutuyu alıp yukarı doğru çıkartırken aklıma telefonum geldi. Arkadaşımdan bir mesaj bekliyordum ve şimdiye kadar büyük ihtimal atmış olması gerekti. Odalara bakınırken yatağın üstünde ki telefonumu görmemle elime aldım.

Lara'dan iki mesaj;

Lara; Hafta sonu için bir plan hazırladım, deliler gibi eğleneceğiz. Ve tabiiki sen de bizimle birlikte geliyorsun.

Ahhh ben daha tuvalete gitmek için zor izin alırken bu kızın bana söylediğine bak. Asıl hafta sonu en yoğun olduğum zaman. Ne kadar bir yığın dosya dizmek zorunda olmasam da, bu sefer Jeon beyi mutlu etmem gerek. Tam sesli mesaj atacakken boynumda hissettiğim nefesle taş kesildim. Biraz sonra belime dolanan iki çift kolla bunun Jeon bey olduğundan emin oldum. Kafasını boynuma gömmüş kaslı kollarıyla nefes almamı zorlayken boğuk sesiyle konuşmaya başladı.

Jeon;Nasılsın tatlım?

Bong Cha;İyi, sen?

Jeon; Aslında senin kapı açmama kuralını çiğnediğini öğrenene kadar iyiydim.

Bong Cha; Jeon bey-

Jeon;Benden bir şey saklayamayacağını bilmiyormusun?

Bong Cha; Özür dilerim.

Jeon;Ne kadar daha?

Bong Cha; Anlamadım?

Jeon;Ne kadar daha özür dileyeceksin?

Söylediği şeye karşılık sadece sessiz kalabilmiştim. Çünkü bu zamana kadar çok fazla kural çiğnediğim doğrudur.

Jeon;Sözümü dinlemeyi öğrenmek gerek! Ve merak etme ki ben sana bunu çok güzel öğreteceğim .

Vücudumu korku sararken beklemedigim bir anda saçımın çekilmesiyle çığlık atmam bir oldu. Beni yerde sürükleyerek tuvalete soktuktan sonra yeniden geldiğinde kolumdan tutarak küvetin önünde eğip suyu doldurmaya başladı. Ellerimle yerden destek alıp kalkmaya çalışsam da boynuma doğru bastıran elleri bunu engelliyordu. Su dolmaya başlarken ne kadar geri dönüşü olmadığını bilsem de onu vazgeçirmek için dil dökmeye başladım.

Bong Cha; E-efendim ne olur durun birdaha asla sözünüzden çıkmayacağım.

Jeon; Kes sesini sana kaç kere o kapı açılmayacak o adamlarla konuşmayacaksın dedim
hatırlamıyorum bile!

Tanzikli su sayesinde hızlıca dolan küvet yavaş yavaş kafamı geçmeye başlarken son şans derin bir nefes alıp kendimi onun eline bırakmıştım. 4 dk boyunca kafamı suya sokup çıkartırken artık öleceğimi hissettiğim anda saçım ve belimden tutarak lavaboya doğru yasladı.

Bong Cha: Jungkook Bey-

Oldukça halsiz çıkan sesim bile çok acınasıydı. Arkamda duyduğum kemer sesinden ne yapacağını anlayarak  pantolonumu yukarı doğru çekmeye çalışmıştım. Dediğim gibi sadece çalıştım, bir eliyle kollarımı önümde birleştirmiş bir eliylede kemerini tutarken içime girmesiyle bir çığlık atmıştım. Sert hareketlerle içime girip çıkarken ara sırada kemeriyle bacaklarıma vuruyordu.

Jeon; Şimdi söyle bakalım, bir daha sözümden çıkacak mısın?

Bong Ch; Hayır, gerçekten hayır.

Jeon; Duyamıyorum.

Kemeriyle bir daha vurduktan sonra acıyla inleyip dişleri arasına alarak ısırdığı boynumu kurtarmaya çalıştım.

Bong Cha; Hayır, gerçekten hayır.

Jeon;Ahh -Emin misin?

Bong Cha; E-evet lütfen yeter artık.

Nefes nefese kalmış bedenini benim halsiz bedenimden çektiğinde yere düşmüştüm. Morarmış bacağım ve aynaya baktığımda gördüğüm kıpkırmızı boynum canımı acıtmaya yeterdi bile. Yanında ki mermere oturmuş kendini çekmeye devam ederken bende yere yatarak nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum. Aslında bakarsak bu yaptığı öncekiler arasında çok küçük bir şeydi. Vajinama kezzap dökmesi mi yoksa arka deliğime kendi penisiyle birlikte oyuncak penis sokarak yırtmasına neden olması mı dersiniz bilmem ama galiba bu halime şükretmem gerek. Etraftaki inleme sesleri arttığında kafamı kaldırıp ona baktığımda menileriyle her yeri batırmış olduğunu gördüm.

Göz göze geldiğimiz de ayağa kalkarak beni kucağına aldı ve içeri doğru götürmeye başladı. Gözlerim kapalı, kalbim hala hızlı bir şekilde atarken odadan çıkıp yaklaşık 1 dakikaya geri gelmesiyle kapattığım gözlerimi
yeniden açtım. Elinde kendi kıyafetlerim vardı ve kendisi de giyinmişti. İlk önce kilotumu sonra da sütyenimi takacakken durup göğüs arama kafasını koydu. Bunu sıklıkla yapardı özelliklede uyumadan önce. Kokumu içine kesik kesik çekerken yavaş öpücükler kondurarak geri çekildi.

Bütün kıyafetlerimi giymiş bir şekilde beklerken Jungkookun konuşmasıyla gözlerimi ona kenetledim.

Jeon; Mutfağa yemek getirmeye inicem, bekle tamam mı?

Bong Cha; Başka ne yapabilirim?

Yanağımı okşayıp odadan çıktığın da derin bir nefes vermiştim. Yaptığı şeylerden sonra nasıl hala hiç bı şey olmamış gibi davrana biliyordu? Sinir hastasıydı ve bazen pardon çoğu zaman sinir krizi geçiriyordu. Tabii ki ilaç kullanmasını ya da doktora gitmesini teklif etmedim. Eğer söylersem yapacağı şeyleri düşünemiyorum bile. Ben bunları düşünürken içeri elinde tepsiyle giren Jungkooku sonradan fark etmiştim.

Jeon; Eveet bak senin için neler getirdim.

Bong Cha; Sağol.

Getirdiği şeylerde bugün için yaptığım yemekler. Yanıma oturmuş kaşığa aldığı çorbayı ilk önce soğuması için üflerken ağzım açık onu bekliyordum.

Bong Cha; Bebekmiyim ben hadisene.

Burnundan gülüp

Jeon; Evet ama sadece benim bebeğimsin.

Dediği şeye karşılık göz devirerek uzattığını çorbayı içmeye devam ettim.

~
Eveet ilk bölümünü yayınladım ve umarım koyduğum sınır çabuk dolar çünkü aklımda yazacağım çok güzel şeyler var <3

5 vote ||  2 yorum

Fikirleriniz benim için çok önemli o yüzden çekinmeden yorum yazın. 💜

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 02, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

3 Yıllık Kontrat|  B.D.S.M 🔞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin