(yemekten sonraki günün akşamı)
sunghoon: işte tuvaletten dönünce yemeğe başladık. annemler ne zaman ima yapsa gülümsüyordu. göz göze gelip durduk.
jungwon: gerçekten miii
sunghoon: şu haline bak ya gözlerinden kalp çıkacak şimdi
jungwon: ne var ben senin kadar kötü bakmıyorum bu olaya. hem unutursun işte onu
sunghoon: of bunu babam da söylüyor zaten unuttum anlayın artık. ben sadece yalnız olmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum. işimle beraber ilişki götüremiyorum olmuyor. her neyse bak sana ne diyeceğim
dediği an kapı anahtarla açılmış jay gelmişti. ilk başta sunghoon'u görünce gülümsemiş sonra jungwon'un dudağından öpmüş ardından mutfağa aldıklarını koymuştu.
jay: nasıl geçti dünkü yemek?
jungwon: işte bana da onu anlatıyordu. aşkım heeseung sunghoon gülerken hep sunghoon'a bakıyormuşşşş
sunghoon: of yang jungwon'un diline düştük.
jay sunghoon'un jungwon'a göz devirmesine gülmüş jungwon'a sarılmıştı. sunghoon'u dinledikten sonra olduğu yerden -koltuktan- kalkmayıp jungwon'un dibinde uyumayı düşünüyordu.
sunghoon: benden iki yaş büyükmüş ve bizim okuldaymış
jay: işte dedim ya ben tanıyordum diye
sunghoon: zaten ben okula çok gitmiyorum diye benim gibi o da beni tanımıyordur sanıyordum ama tanıyormuş işte. ona şaşırdım
jay: salak sen tanınan birisin zaten
jungwon da jay'i onayladığı sırada sunghoon ise haklı olduklarını düşündüğü için konuyu çok uzatmamıştım.
jungwon: telefonun çalıyor hoon
jungwon'un dediği ile telefonumu mutfakta unuttuğumu fark edip mutfağa gitmiştim. geldiğimde arama kapanmıştı. telefonuma baktığımda tanımadığım bir numara olduğu için geri salona dönecekken bildirimlerin fazlalılığı dikkatimi çekmişti. bu tanımadığım numaranın birkaç kere aradığını fark etmiştim. öncesinde annem de aramıştı.
sunghoon: alo. anne?
hyeji: oğlum neredesin
sunghoon: jungwonlardayım ne oldu
hyeji: heeseung seni merak etmişti.
sunghoon: ne? o ne alaka
hyeji: kızgınlığın yaklaşmış ya ondan dedi senin evine gelmiş bulamayınca beni aradı
sunghoon: nerede o şim-neyse anne kapatıyorum
hyeji: heeseung'u ara sungh-
telefonu hemen kapayıp şimdi ise o tanımadığım numarayı aradım.
heeseung: SUNGHOON
sunghoon: ay ne bağıyorsun kulağımın dibinde
heeseung: iyi misin şu an neden açmıyorsun telefonunu
sunghoon: başka odadaydı telefonum yeni duydum ve kızgınlığım daha başlamadı. iyiyim.. de ne oldu?
heeseung: şu an önemli olan kızgınlığın değil. sen, sen iyi misin bir şey olmadı değil mi neredesin sen
sunghoon: ya ne olabilir bana? neden böyle geliyor sesin hem arkadaşımday- bir dakika ya ben seni neden sorgulamadan cevaplıyorum
heeseung: bak bunları sonra konuşuruz bana olduğun yerin konumunu atar mısın

ŞİMDİ OKUDUĞUN
workaholic, heehoon ✓
Fanfiction"o sadece sinir bozucu işkolik alfanın teki." !omegaverse !fem sunghoon içerir