"Arabalara Binmeyi Seven Kız"

21 4 4
                                    

İlk kitabım ve inanın çok heycanlıyım çünkü neredeyse 1 yıldır bunun hayaliyle yatıp kalkıyorum kitabı yazmaya başladığımda henüz wattpad ile tanışmamıştım ve anı defteri gibi  bir defterde yazmaya başlamıştım  şimdi onları o satırları buraya döküyo olmak benim için  çok büyük bi gurur Kötü veya eksik yerleri elimden geldiğince düzeltmeye elden geçirmeye çalışıyorum ama eğer varsada lütfen acemiliğme vurun .Umarım beğenirsiniz ve heycanıma heycan neşeme neşe katarsınız

Yine sıradan çok güzel bir yaz sabahıydı bugün halamdan sonunda gidecektim annemler taşınıyoruz diye ayaklarının altında dolaşmamı istemiyorlardı. Bu yüzden beni Çankırı'da oturan halamların yanına gönderdiler 2 haftadır burada yalnızlıktan ve ev hapsinden çürüyordum Masalı arayıp bugün geliceğimi söyledim. Masal taşındığımız yerde yani Ankara'da sanaldan bir arkadaşımdı.
Birkaç kere görüntülüde görüşmüş ve birbirimizi çok sevmiştik ne şanslıydım ki aynı semtte oturuyor olacaktık uzandığım yatağımda derin düşünceler ve hayallerle boğuşurken halamın bana seslendiğini yeni fark etmiştim yatağımdan kalkıp düzelttikten sonra yanına gitmiş ve azarı yemeye hazırlanmıştım "İki saattir akşın diye bağırıyorum halacım duymuyor musun?"
Müzik dinliyordum hala özür dilerim duymamışım" "Tamam kuzum önemli değil bir şey oldu sandım hadi yemeğini ye geç kalacağız" halamın azarlamamasına şaşırmış ve yemek esnasında sormuştum "Hala yine pozitif gününde misin azar yok" halam tebessüm edip "hadi hadi eşek sıpası gidiyorsun bugün" diyip yemeğe devam etmiştik. Yemeği bitirdikten sonra eşyalarımı toplayıp bavula yerleştirip son hazırlıklarımı yaptıktan sonra halam ve eniştemle birlikte otobüsümün kalkacağı otogara gittik halamlarla vedalaşıp otobüse bindikten sonra uzun bir yolculuk ardından saat 3 gibi Ankaradaydım.
İnip bavulumu aldıktan sonra annemi aramak için telefonumu çıkartıcaktım ki Masaldan gelen bildirimlerde bu fikrimden vazgeçip bir taksi çevirmiştim ama taksiye aceleyle bir başka teyze binip beni yok sayarak gitmişti o sırada başka bir taksi kalmadığı için babamı aramam gerektiğini fark ettim. Babamı aradığımda 2 çalıştan sonra hemen açmıştı "Baba beni alabilir misin taksi kalmadı da " babamı uğraştırdığım için üzgündüm ama başka çarem yoktu. Babam biraz durup cevap verdi "Ben alamam daha çok işimiz var
evde ama Fırat abini gönderiyorum o seni alıcak"
bir süre sonra beklediğim anayol caddesinin önüne bir araba gelmişti hemen arabaya binmiştim ki
uzun boylu beyaz tenli kumral bir erkek gelip yanıma oturdu  ne olduğunu anlayamamış ona garip garip bakıyordum o sırada çocuk bana
bakmadan konuşmaya başladı "başkalarının arabasına binmeyi çok mu seviyorsun ?" çocuğun neyi kastettiği anlamadan "ha?" diye yanıt verdim evet tam olarak ha diye çocuk bana bakıp sorusunu yeniledi "başkalarının arabasına binmeyi çok mu seviyorsun ?"
Kahverengi yeşil karışımı ela gözler beni çiğneyip geçicek gibi bakıyordu bakışları bile çok sertti göz göze kalmaya dayanamayıp gözlerimi kaçırarak bunu bir cevap olarak anlamasını istemiyordum ve olayı ona anlatmaya çalıştım "hayır şey ben bende birini bekliyorum " derken cümlemi tamamlayamadan lafımı bölmüştü "tamam sus bırakırız" ağzımda geveleyerek sessizce "öküz" demiştim galiba sürücü koltuğunda oturan kişi bunu duymuştu sessizce kıkırdadı bana bakıp bakmadığını görmek için başımı kaldırmıştım ki yanımdaki kişiyle göz göze gelmemiz bir oldu
hemen gözlerimi kaçırıp bu tavrından dolayı ona olan sinirimi belli etmek için "ne bakıyorsun?" diye sinirli bir ses tonuyla çıkışmıştım "özür dilerim bekliyorum" demişti yani ona öküz dediğimi duymuştu ama asla bunun altında kalmayacaktım "ne münasebet" hemen bir şey demesine izin vermeden
ayrıca özür dilerim yaşanan tatsız olaydan dolayı lafımı bölmeyip dinleseydin bende açıklayacaktım beni almaya gelen araba sanıp binmiştim
yani sizin sandığınız gibi özel o başkalarının arabalarına binmeyi çok seviyorum durumu yok hem lafımın da
arkasındayım tam bir öküzsünüz hem senden beni bırakmanı istemedim ama yine de teşekkür ederim! "karşımdaki kişi hafif bir sırıtmayla teşekkür mü ederim?" dedi bunun cevabına itafen sadece gözlerimi devirip ona dikdik baktım kapıyı açtım tam inicektim ki yanımdaki bay öküz bileğimden tutup "özür dilerim" demiş ve beklemediğim bir hamle yapmıştı "gel biz bırakırız gitmiştir zaten beklediğin kişi" önce kabul edip etmemekte kararsız kalmış sonra kabul etmiştim hiçbir şey demeden arabaya geri binip kapımı kapatmıştım önde oturan kişi yanımdaki kişiye seslenip nereye gideceğimizi sormuştu "Ural nereye" adının Ural olduğunu öğrendiğim çocuk soran gözlerle bana baktı
annemin bana mesaj olarak attığı yeni evimizin  adresini Ural'a gösterdim Ural öndeki kişiye "sür Emir bizim oraya doğru diye" seslendi galiba bu öküzle aynı semtteydim. Birkaç yeri geçtikten sonra adının Emir olduğunu öğrendiğim çocuk arabayı durdurup inmişti ne olduğunu anlamaya çalışarak Ural'a bakıyordum Ural sürücü koltuğuna geçerek sonra dikiz aynasından bana bakmış ve durumu izah etmişti "onun evi orada onu evine bıraktık sıra sende" cevap vermek yerine bakışlarımla onu onaylamıştım.
Birkaç sokaktan geçerken Ural'ın bana yöneltiği soruyla
gözlerimi dikiz aynasından bana bakan
Ural'a çevirdim "Adın ne?" Yaptığı öküzlükten dolayı Ona hala kızgındım "Sana ne!" Ural gözlerini yola çevirip  cevabıma sadece  sırıtarak cevap vermişti. Bir kaç sokak daha gittikten sonra  Ural arabayı durdurmuş ve yine dikiz aynasından bana bakarak "evettt yolculuğumuzun sonuna geldik başkalarının arabasına binmeyi seven kız inebilirsiniz" bana tekrar o şekilde  hitap etmesi yatışmış sinirlerimi tekrar çıkarmıştı. Sinirli çıkan  ses tonumla  "benim bi adım  var" dedim  sırıtarak bana doğru dönüp "adını sordum  ve söylemedin başkalarının arabasına  binmeyi seven kız"
tekrarlaması sinirlerimi ciddi  derecede bozmuştu  "Sakın bir daha bana o şekilde hitap etme!"diye uyarsamda Ural yine beni sinir  etmek için aynısını yapmıştı "ne demiyim? Başkalarının arabasına binmeyi seven kız mı?" Bu sefer daha sinirli çıkan ses tonumla Ural'a dik dik bakarak "evet!"dedim. Anlaşılan Ural sinirlerimi daha da bozup beni katil etmeye meraklıydı ki sırıtarak"tamam demem başkalarının arabasına binmeyi seven kız" demişti.
Sinirle küfür edecektim ki çalan telefonum beni bu dertten kurtarmıştı. Arıyan babamdı Urala sessiz olmasını işaret edip telefonu açmıştım "Efendim babacım" babam beni merak etmiş olmalıydı ki endişeli ve hafif   yorgun sesiyle "Neredesin kızım  merak ettik " dedi. Oysa kızları yarım saattir evin önünde gereksiz biriyle tartışıyodu "Yoldayım babacım bi kaç sokak var eve " dedim. O sırada Uralın elini ayağını  rahat tutamayıp beni zor durumda bırakmak için müziğin sesini  son ses açmıştı Babam  merakla ve öfkeyle " O ses ne Akşın ?!" Diyerek Uralın  tuzağına düşmüştü hemen
öne eğilip sesi kısarak "Bir mağzanın açılışı  sanırım baba " dedim babam  şüphelensede  yorgun olduğundan dolayı fazla takmamış ve "öyle olsun Akşın "demişti .Tam Ural bana sinsice gülümseyince Uralın aynı hainliği yapıcağnı anlayıp babama "geliyorum baba " diyip suratına kapatmıştım. Kesin küsücekti ama ben onun gönlünü alırdım. Urala sinirle bakıp bu sefer hamle sırasının bende olduğunu anladığım için Ural gibi sırıtarak teşekkür ederim bu kötü yolculuk için umarım bir daha karşılaşmayız öküz huysuz çocuk diyip arabadan inmiş ve tepki olarak kapıyı sertçe kapatmıştım Annemin bana tarif ettiği yani yeni binamıza girip sonunda evimize ve yeni odama kavuşmanın verdiği rahatlıkla derin bi iç çekmiştim. Eve girince ilk işim annemlerle hasret gidermek olmuştu Annemlerle nerdeyse yazın başından beri görüşmediğimiz için nerdeyse yüzlerini bile unutmuştum diyebilirdim tabi bu işin şakasıydı. Anneme sıkıca sarılıp öptükten sonra babama da aynısını yapmıştım annemlerle özlem giderdikten sonra sıcak bi duşa girmiş ve tüm günün yorgunluğunu üstümden atmıştım Yeni odama girip temiz rahat kıyafetlerimi giydikten sonra Anneme yardım için mutfağa gitmiştim annem "Akşın Sen şu tabaklan götür" demesiyle sanki tüm yaz boyunca onun bu emirini bekliyomuş gibi tabakları hızla elime almıştım eksik varmı diye sayarken aksine fazlasının olduğnu gördüm "Hep eksik koyarsın bu seferde fazla koyacağın mı tuttu anne" diyerek anneme espri yapmış ve fazla tabağı masaya bırakmıştım "Annem eksik değil o bu gün misafirimiz var"dedi merakla tam kim olduğunu sorucaktım ki çalan kapı lafimi bölmüştü Annem kapıya koşarken bende çıkmış salonda ki yemek masasına doğru elimde ki tabaklarla yola çıkmıştım ki annemin kapıyı açmasıyla elimdeki tabaklar tuzla buz olmuştu.

Bu bölümü nasıl buldunuz güzel miydi?
Sizce  kim gelicek Ural olabilir mi yoksa  Akşını şaşırtan başka biri mi??
Umarım beğenmişsinizdir
Bir sonraki bölümde buluşmak üzeree kendinize dikkat edin
Şunlarıda eklemeden bu bölümü bitiremezdim  yazmamda o satırları tek tek wattpad'e geçirmeme yardımcı olan arkadaşıma çok teşekkür  ediyorum

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

52.Sokak DileğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin