Başladı ve Bitti

6 1 4
                                    

O bu cümleleri çok duymuştu, daha doğrusu okumuştu, "Onun ölümü ya da doğumu, onun hayatı ya da hayalleri, onun yalanları ya da gerçekleri, onun yanlışları ya da doğruları, onun mutsuz sonu ya da mutlu sonu."

Kitaplar... Hep böyleydi. Baş karakter ya acının en dibine batardı ya da mutluluğun zirvesine tırmanırdı. Ortası da vardı tabi, onları okumak daha az hayal kurduruyordu sadece. Haricinde bir problemi yoktu hiçbir kitapla.

O hiç sevmemişti bir insanı, sadece kitapları ve onlardan doğan hayalleri vardı hayatında 'sevdim' diyebileceği. Zaten insanlar da ona bayılıyor değildi. Fazla şeydi, sıradan. Ama öyle başrol sıradanları gibi de değildi o. Tamamen sıradan, tamamen yok olmaya yüz tutmuş. Kendisine göre ölmüştü zaten, sadece gömülmeyi bekleyen bir ruhu ve hayalleri vardı. Onların sonu da yakın gibiydi.

Hayallerin bile ayakta tutamadığı, gökyüzünü, yıldızları gösteremediği biriydi. Evet, fazla kurardı aklında, hep doluydu zihni. Bazen bilim kurguya vururdu aklı, bazen aksiyona, bazense edebiyatın, şiirin o zarafetine. Her biri fazlaydı aslında ona, gerçekleşmeyecekse nedendi ki hayaller? Bazen boş geliyordu bu hayalleri, amaçsızca kurulmuş dünyaları. Cidden anlamsız mıydı, yoksa bir gün gerçekleşir miydi tüm bunlar? Hayır hayır, bu düşünce fazla cüretkardı. Onun uçsuz bucaksız hayalleri için bile fazlaydı.

Düşünmeyi bir kenara atalı çok olmuştu aslında. Hayaller ve düşünceler... Aynı gibi duran farklı dünyalar.

Hayal, zihninde kurmaktı. Önce bir dünyayı yeşertip sonra bir anda kışa çevirebilmekti. Uzaya çıkıp en uzak yıldızda dinlenmekti, mikroplarla konuşabilmek ve hatta bazen atomları iten güç olmaktı. Bazen istediğin kişi olmak, bazense istediğin kişiyle istediğin yerde buluşmaktı.

Düşünce ise gerçekçiydi. Uzaya belki çıkabilirdin düşüncede ama asla en uzak yıldıza dinlenmek için gidemezdin. İstediğin kişi olmak için çabalamaktı düşünmek, istediğin kişi ve bir de yer mi? Öyle biri yok, öyle bir yer keşfedilmedi, diyen sesti düşünce. Gaddardı biraz yani.

O ise tüm bu düşüncelerden kaçtı, hayallere sığındı. Gerçekliğin üstünü kitaplarıyla örttü. Hayalleri olan olağan üstülüğün ışığında okudu o kitapları.

'O' kim mi?

Bilmem, sadece aklıma geldi...

***

Merhaba!

Uzun bir aradan sonra yazmak istediğime karar verdim ve ilk aklıma gelen bu şekilde oldu.

Açıkçası benim hoşuma gitti, biraz içimi döktüm gibi oldu hatta.

Ne doğru düzgün bir ayrıntı, ne olay örgüsü, ne de karakter yok, biliyorum. Ama yine de bu şekilde bir başlayayım dedim.

Umarım hayal kırıklığına uğratmamışımdır.

Allah'a emanet olun🌼

O'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin