felix, tavandan sarkan zincirlerle elleri arkasından kelepçeli, üzerinde askılı mini tül toz pembe elbisesi, sarı saçları arasına taktığı toz pembe kedi kulakları, boynuna bağladığı tasması ve deliğine soktuğu yine toz pembe olan pofuduk kuyruğuyla kafası evlerinin bodrum katında bulunan yatağa yaslı bir şekilde dizleri üzerinde kedi pozisyonunda 25 dakikadır efendisinin onu bulmasını bekliyordu.
hazırlanıp kendisini zincirlerle bağlarken efendisinin onu bu şekilde bulmasından sonra yaşayacaklarını düşünürkenki sertleştiği penisi bile inmişti!
"felix, neredesin hayatım?"
yukarı kattan gelen efendisinin onu arayan sesini duymasıyla birlikte bulunduğu odaya ufak bir kıkırtı bırakmıştı. yerinde kıpırdanmış ve heyecandan hızlanan kalbini derin bir nefes alarak sakinleştirmeye çalışmıştı. merdivenlerden gelen adım sesleriyle birlikte belini bükmüş ve kalçasını daha da havalandırmıştı efendisine güzel bir görüntü sunabilmek için.
hyunjin evin içerisinde felix'i bulamamasıyla birlikte içini bir endişe kaplamıştı çünkü sevgilisi eve erken geçeceğini ve işten çıkar çıkmaz eve gelmesini söylediği bir mesaj göndermişti kendisine.
hyunjin'in aklına gelen şeyle yüzünü bir sırıtma kaplamış ve adımlarını bodrum kata doğru yöneltmişti.
aşağı indiğinde karşılaştığı manzarayla yüzündeki sırıtış büyümüş ve odanın kapısını kapatarak sırtını yaslamıştı karşısındaki görüntünün tadını çıkartabilmek için. karşılaştığı sürpriz oldukça hoşuna gitmişti. zira uzun zamandır sert sevişmiyorlardı.
"güzelim?"
"mmhh babacık"
hyunjin sırıtmasını durdurmaya çalışarak felix'in yanına doğru ilerlemişti. "benim güzel bebeğim efendisini mi özlemiş?" felix yanına gelen hyunjin'le gözlerini açmış ve baygın bakışlarla başını sallamıştı.
hyunjin, felix'in önünde süt beyazı dolgun kalçalarını sallamasıyla onları avuçlarıyla sıkmış, yoğurmaya başlamış ve öpüp emmişti. sonra aniden tırnaklarını geçirmişti derisine. tırnaklarını poposundan aşağı doğru kaydırarak kırmızı izler bırakmasını sağlamıştı. felix'in ağzından çıkan boğuk inlemeyle birlikte tatmin olmuş bir şekilde gülümsemiş ve eğilip öpmüştü ince kırmızı çizgileri.
pofuduk kuyruğun takılı olduğu deliğin etrafında gezdirmişti dilini. felix hissettiği ıslaklıkla birlikte zevkten titreyerek inlemişti.
"mmhhh babacığımm"
felix'in toz pembe elbisesinin kısa tüllü eteğini iyice sıyırmış ve belinin açıkta kalmasını sağlamıştı. ilk sevişmelerinden sonra beline jiletle kazıdığı kendi adının yara izlerinde önce parmak uçlarını dolandırmış ve ardından eğilip öpmüştü üzerini. felix'in kulağına eğilerek "benimsin. yalnızca benim." diye fısıldamış ve yanağı ve boynuna da ıslak öpücüklerini kondurmuştu.
felix efendisine karşı başını sallamış ve "yalnızca size aidim efendim." diyerek konuşmuştu.
hyunjin felix'in yanından ayrılarak odanın içine doğru adımlamıştı üzerine giydiği beyaz gömleğin kollarını sıyırırken. "efendini tatmin etmek için uslu bir çocuk olacak mısın?" diye sormuş ve raflardan bir ağız topu almıştı. topu felix'in ağzına bağlayarak "bugün sadece inlemelerini duymak istiyorum" demişti.
tekrardan raflara dönerek eline 2 penis kalınlığında olan metal dildoyu almıştı. felix'in gözleri hyunjin'in eline aldığı şeyi görmesiyle birlikte büyümüştü ve ağzında boğukça bir şeyler gevelemişti. başlangıç için bu iyi olmayabilirdi. deliği henüz onu içine alacak kadar geniş değildi. dildo o kadar büyüktü bi duvarlarını yırtabilirdi.
