Kendime engel olamıyordum. Bu öfkenin sebebi neydi? Az sonra omzumda bir el hissettim ardından gelen o ses 'Dur artık. Heyyy kime diyorum? Yeter adamı öldüreceksin, diğerleri korkup gitti zaten bırak şunu.' O an düşünmeden adamı yumruklamayı bıraktım kalkıp gidecek hali bile kalmamıştı ve aklıma gelen ilk şeyi yaptım; kızı kolundan tutup Berker'in arabasına kadar sürükledim.
Bin gidiyoruz dedim öfkeli bir o kadar da endişeli ses tonuyla. Öncesinde anlam veremedi, duraksadı birkaç saniye sonra 'Neden karıştın ki, ben halledecektim zaten; o adamlar sürekli geliyor kulübe, şimdi daha kötü olacak her şey. Ben bir şekilde hallederdim. Şimdi niye susuyorsun konuşsana, neden yardım ettin bana, az önce o salak saçma odada umurunda bile değildim oysaki. Kimsin sen?' dedi.
Hiç durmadan konuşuyordu benimse verecek bir cevabım yoktu. Hiçbir şey şu ankinden daha kötü olamazdı. Rüya'nın o ince kıvrımlı belinden kavrayıp hızlıca kendime çektim, vücutlarımız bütünleşmişti çoktan; az önce soluksuz konuşan kızdan eser yoktu şimdi, dilini yutmuş gibiydi adeta. Kekeleyerek ne yapıyorsun diyecekken ben onun lafının bitmesini beklemeden dudaklarımı dudaklarına kapattım. Nefeslerimiz birbirine karışmıştı sanki yıllarca bu anı beklemiş gibiydik. Zaman dursun ve bu anda kalalım istiyordum, ne kadar sürdüğü konusunda hiçbir fikrim yok belki saniyeler belki de dakikalar sürmüştü. Arabanın içinde devam etmek istiyordum bu nefes kesen öpüşmemize hatta daha ileri gitmek istiyordum. Ben aslında onun benim olmasını istiyordum.
Sanırım onunla aynı fikirde değildik, az sonra beni göğüslerimden ittirerek sert bir tokat attı. Şoka uğramıştım, hiçbir şey yapamadım öylece dona kaldım bakışlarım bakışlarındayken. O hiddetle 'Ne yaptığını sanıyorsun ne bu, oyun mu oynuyorsun benimle? Şu lanet olası gece kulübüne niye geldin, o adamlarla niye kavga ettin ve...' deyip bir süre sustu, sanki yarım kalan cümlesini benim tamamlamamı beklercesine... Bense sadece durdum, öylesine hiçbir şey yapmadan, az önce onu ben çekip öpmemişim gibi sadece durdum. Konuşmayacağımı ya da tepki vermeyeceğimi anlamış olmalıydı ki devam etti: Ve şu an burada beni niye çekip öptün? Onca şeyi sen yapmışken şimdi neden susuyorsun, konuşsana? Cevap vermemi beklemeden devam etti sözlerine: Ya da sus duymak, daha fazla bu geceyi uzatmak istemiyorum. Hiçbir şey yaşanmadı farz et çünkü ben öyle yapacağım, öyle geliyor ki sende şu kendini bilmez adamlar gibi odadaki şovumun devamını istiyorsun. Kusura bakma her ne kadar öyle görünmese de o içerdeki kız ben değildim o mini etekli, süslü püslü, insanların şovum için kapattığı kapılar ardındaki kız değilim ben. O yüzden kafandaki pis düşünceleri al ve git. Sözleri bitince de ardına bile bakmadan koşar adımlarla durağa doğru ilerledi. Ve gelen ilk otobüse binip gitti.
Beni yanlış anlamıştı, o adamlarla beni nasıl aynı kefeye koyabilirdi, ben şovunun devamını istemiyordum. Kendi kendime: 'Aptalsın Doruk hem de o kadar aptalsın ki önce kızı öptün sonra da peşinden gitmedin, ne yapıyorsun oğlum kendine gel.'. Bir süre boş durağa doğru baktıktan sonra arabaya atlayıp gittim.
Sabah Berker'in arabası bende olduğu için okula tek başıma gittim. Arabadan inerken istemsizce torpidodaki Rüya'ya ait olduğuna neredeyse emin olduğum anahtarlığı da alıp indim. Berker'le buluşup arabanın anahtarlarını verecektim o yüzden okulun girişinde onu bekliyordum. Az sonra, uzaktan Berker'in siluetini gördüm ama yalnız değildi. Ansızın bir öfke kırıntısı belirdi içimde ve git gide büyümeye başladı. Hayır, yanındaki Rüya olamazdı, olmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KULÜPTEKİ AFET
Genç KurguBana baştan çıkarıcı bakışlar atarak direğe doğru yürüdü. Beni karşısına direği aramıza alacak şekilde durdu ve bir anda bacaklarını iki yana doğru açarak çömeldi, bakışlarını benden ayırmadan kafasıyla yarım daireler çizerek ağır hareketlerle direğ...