Jennie'den
Yine her zamanki gibi bir sabaha uyanmış, okul için hazırlanıyordum. Okul'da ''toxic'' olarak adlandırmak istemesekte, ergen sanılan, en merhametli bir gruptuk biz; Ben, Jisoo, Yoongi, Hyunjin, Yeonjun ve Jimin.
Çocukluktan beri tanışıyorduk, zamanında ilkokulda ben zorbalığa uğrardım; bu benim ilk travmamken onlar beni bu bataklıktan çekip almıştı. En büyük düşmanım; Taehyung. Ortaokul'da ondan hoşlandığım dönemler beni ezmişti, açıkçası bana kaba ve kötü davranmış yetmezmiş gibi zorbalık yapmıştı. Dayandım, ama bizimkiler öğrendiğinde onların canını yaktığımı gördüğümde, bitirdim içimdeki her şeyi tek çırpıda.
Ben Kim Jennie, yıllarca üvey babasından zorbalık görmüş yetimhane'ye bırakıldıktan ve Jisoo'lar tarafından evlat edindikten sonra hayatı değişmiş o kızım. Jisoo'yu tanımasaydım buralara gelemezdim, o ailesine beni söylemişti ilkokulda tanıyıp ablam olmuştu o ve diğerleri sayesinde ayaktaydım.
Okulun en duygusuz kişisi olarak adlandırırlar sizi, en şımarıksınızdır ama en acımasızı aynı zamanda, bu ergenlik değil acıdır, gerçek hayatı küçük yaşta öğrenmek böyle bir şeydi ve bunu kimse bilmiyordu Jisoo'lar hariç.
Acılar, bizi biz yapan yaşanmışlıklardı.
Okul forması giymezdik biz, ailesi zengin olanlardandık ama yoksul olan ruhumuzdu, hepimizin bizi tek bir noktada birleştiren acıları vardı, kardeşlikti bu.
Üzerime toprak tonlarında bol bir sweat altıma ise düz bol bir kot giydim başıma siyah bir şapka takıp kulaklığımı taktım ve Jisoo ile annemlere kahvaltı yapmayacağımızı söyleyip evden çıktık.
Onlar beni öz ailemden daha çok sevmiş, kısa sürede anne babam olmuşlardı.
Kısa süre sonra okula vardığımızda diğerlerinin yanına geçtik, Yeonjun her zamanki enerjisiyle beni sinir ediyordu.
''Ee Jenjen, Valorant'da seni nasıl yendim ama! Çok acıttı mı?''
Göz devirip koluna vurdum,
''İyiki bir kez yendin, hatırlatırım ben seni 50 kez yendim?''
Konuyu değiştirmeye çalışırken Taehyung ve grubu yanımızdan geçti, tanıtayım; Lisa, Taehyung'un yandaşı, kardeşi gibi olduğundan en değerli kişi. Jin, Tae'nin en yakın arkadaşlarından, daha çok abisi gibidir ama çok sinir karakteri var, diğerlerine göre daha merhametli ve Jisoo ile yaşıt. Jungkook, Lisa ile sevgililer, en acımasızlarından ve herkesi ezmeye çalışır. Namjoon, grubun yürüyen iq'su en zekileri ve tepkisizleri.
Taehyung alayla yaklaşıp yanımdan geçerken omzuma çarptı ve bağırarak;
''Küçük s*rtük de buradaymış :D''
Yoongi Tae'nin üzerine yürüyecekken Hyunjin konuştu,
''Boşver Yoongi, kendi kalitesizliğini Jennie'ye yansıtmaya çalışıyor hep duyuyoruz zaten.''
Jisoo koluma girip diğerlerine seslendi,
''Kantine gidelim mi?''
Kantine girip her zamanki masaya oturacakken, masada sarı saçlı bir kızın oturduğunu gördüm.
''Tatlım, kimse senin buraya oturmaman gerektiğini söylemedi mi sana?''
Etraftaki kişiler başını eğip, bazıları alayla gülerken kız,
''Neden, tapulu malınız mı?''
Derin bir nefes verip konuşacağımız sırada Jimin,
''Sen onlara bakma, biz hep burada otururuz o yüzden dediler. Herkesin kendine ait yeri var, eğer yeniysen kendine bir yer bulabilirsin.''
Kız başını onay verircesine salladı,
''Anladım, bilmiyordum üzgünüm.''
Jisoo gülümseyip konuştu,
''Adın ne?''
''Rosé, yani Park Chaeyoung ama Rosé derler, okula bugün geldim.'' dedi mahcupça.
''Anladık, izninle.'' dediğimde utançla hızla kalkıp başını eğerek uzaklaştı.
Oturup kahvemi önüme koyarken Yeonjun konuştu,
''Jennie, bu kadar kaba olmak zorunda değilsin kız yeni.''
''Ee?'' dediğimde Yeonjun gözünü devirip kahvesinden içti.
Telefonuma gelen mesajla Kakaotalk'a girdim, mesaj bilinmeyen numaradandı.
''Senden nefret ediyorum, hiç doğmasaydın üvey babanla düşman olmazdık!'' mesaja bir süre baktığımda, hala beni suçlayan ''annem'' olduğunu anladım.
''Benim tuvalete gitmem gerek, siz oturun.'' hepsi başını sallarken hızla koridora girdim, kimsenin bedeni olmadığından soyunma odasının önü boştu, duvar kenarına kendimi bırakıp ağlamaya başladım, hıçkırıklarımda boğulurken bir ses duydum.
''İyi misin?'' bu Taehyung'du, ne zaman umrunda olmuştum ki?
Başımı olumsuz anlamda sallayıp ağlamaya devam ettiğimde yanıma çöküp başımı göğsüne bastırarak sarıldı bana, bense anlamadığımdan bir kaç saniye durup geri başımı çektim.
''Anlatmak ister misin?''
Alayla güldüm,
''Sana mı PDSLFPĞS''
Ciddi bir ses tonu ile konuştu,
''Jennie, düşmanım bile olsa kimsenin acısı ile dalga geçmem.''
Bir kaç dakika durdum, yüzünde ciddiyeti ve merhameti ilk kez görmüştüm, bu yüzden sadece tek bir cümle kurdum.
''Üvey babam, bana zorbalık eden adam yüzünden öz annem benden nefret ediyor.'' dedim.
---------------------------------
Selamm! Yeni ficimiz hayırlı olsun, bu fic biraz ergence görünse de, acıların insanlara yaptırdıklarını yansıtmak istedim, biliyorsunuz Near But Far Love bitti ama bunu da çok seveceğinizi düşünüyorum. Sizleri seviyorum, taslakta tutuyorum bölümleri zamanım oldukça atacağım bu arada Ramazanınız mübarek olsun, sizi seviyorum hoşçakalın, vote ve yorumlarınız beni çok mutlu ediyor!
Muah<3
Bölümde Jen ve Tae outfitsleri altta olacak arada bilginize.
Taslak atıyorum woah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge Team | Taennie
Fanfiction''Soğukkanlılığını alevlendirecek tek şey, benim ışığım Jennie Kim.'' ''Aleve söndürücü serpiştirdiğimde, orada olursan kaçabilecek misin Kim Taehyung?''