VİRANE +18

15. BÖLÜM

Hayırlı Ramazlanlar🌺🌺🌺.

Biliyorum bölüm geç geldi ama şimdilik en uzun Virane bölümü buydu diyebiliriz.

Neyse çok uzatmadan imzamızı bırakalım da bölüme geçin hemen, (🐾🐾🐾).

Sizleri seviyorum ❤️❤️❤️

Ve Keyifli Okumalar...

Yeni güne gözlerimi araladığımda, yataktan kalkarak banyoya doğru ilerledim. Lavaboda günlük rutinimi tamamladıktan sonra düşmesin diye belini sıkıca tuttuğum pijamamla aynanın olduğu yere doğru ilerledim.

Musluğu açıp, suyu yüzüme çarparken soğuk suyun yüzümü serinletmesine izin verdim. Uykum biraz daha açılırken, temiz siyah havluyla yüzümü kuruladım. Havluyu eski yerine asarken bileğimde ki pembe toka bana göz kırptı.

Hızla kıvırcık saçlarımı toparlayıp, rahat bir ev topuzu yaptım. Son olarak elimle kahküllerimi düzeltip, aynada ki görüntüme baktım. Dudaklarım memnuniyetle kıvrıldı. Sonunda birden fazla kez uğraşmama gerek kalmadan saçlarıma şekil verebilmiştim.

Mutlulukla kendime göz kırptığım zaman gözlerim dudağımda ki küçük kızarıklığa takıldı. Aynaya biraz daha yaklaşıp, dikkatle baktığımda bunun sebebini daha iyi anlamıştım.

Lanet olsun!

Dudaklarımın üzerine gezinen parmaklarımı hızla geri indirip, banyodan çıktım. "Ahh, Anıl ben şimdi nasıl bakacağım senin yüzüne." diye inleyerek kendimi yüzüstü yatağa attım.

"Miyav."

Kafama tırmanan Zalim'in partilerini üzerimden çekip, sahte bir kızgınlıkla ona bakıp, "Annen burda utançtan ne yapacağını bilemesin, sen onun kafasına tırman. Oldu mu bu şimdi obez olma yolunda emin adımlar atan yavrum." dedim.

"Her sabah bu kadar saçmalar mısın?"

Kulağıma dolan sert ses ile gözlerimi kocaman açarak kapıya doğru baktım. Gördüğüm yüz saç diplerime kadar kızarmama neden olurken hızla bakışlarımı ondan çektim.

"Sen her sabah birilerinin odasına izinsiz girir misin?" diye karşılık verdim ona beklenmedik bir şekilde. Ona bakmasam da şu an kaşlarını kaldırdığında adım kadar emindim. "Ve burası her ne kadar senin odan olsa da." diye devam ettim sözlerime iğneleyici bir şekilde.

Erkeksi kahkahası odayı doldurduğunda çaktırmayarak göz ucuyla baktım ona. Kafasını geriye doğru atmış, keyifli gülüyordu. Kahkahasına son verip, kafasını tekrar eski konumuna getirince ilk bakış açıma giren inci gibi sıralı beyaz dişleri oldu. Gözlerim gözlerine tırmanınca sırıtarak bana baktığını görüp, utançla kafamı eğdim.

"Birilerinin odasına izinsiz girmedim ben baş belası. Benim olan ama senin kaldığın odaya girdim." dedi. Aslında basit olan ama saçma bir şekilde karmaşık anlattığı şey ile dudaklarımın kenarı kıvrıldı.

Şu an saçma bir şekilde yanaklarını mıncırmak istiyordum.

Gözlerimi hâla ona dokundurmayıp, ilgiyle Zalim'in küçük kafasını okşadım. Ayakkabılarının yeri sertçe vurma sesi odayı doldursa da umursamamaya çalıştım. Burnuma enfes kokusu dolunca, oldukça yakınımda durduğunu anlamıştım.