Özel Bölüm II

138 18 16
                                    

Kapıdaki hizmetli kabanlarını alırken, Gulf'un sarı güllerden oluşan buketi tutan elleri titremeye başlamıştı. Az öteden gülümseyerek hızlı adımlarla onlara doğru gelen kadını görmesiyle iyice düşüp bayılacak kıvama gelmişti.

Kadın büyük bir özlemle oğluna sarılsa da bir gözü Gulf'un üzerindeydi. Ne yapsındı? Çok merak ediyordu oğlunun hayatındaki adamı!

Gulf ise kadının hemen arkasından daha ağır adımlarla ve daha süzer bakışlarla gelen şık giyimli genç kadına ve yüzündeki çizgilere inat rengini koruyan saçlara sahip adama bakıyordu. Bu ailenin genleri tartışılamaz şekilde mükemmeldi. Elbette resimlerini görmüş, gelmeden önce de haklarında küçük bir araştırma yapmıştı. Ama şu an ona adını sorsanız, söyleyemezdi.

"Anne seni Gulf'la tanıştırayım. Gulf görmüş olduğun bu muazzam kadın annem, Denna.".

"Memnun oldum efendim. Çiçekler sizin için. Sarı güller için Mew'den tiyo alana kadar akla karayı seçtim.", dedi Gulf. İnanılmazdı ama ne sesi titremiş ne de kekelemişti. Aksine kelimeler öylece çıkıvermişlerdi ağzından.

"Ay! Çok teşekkür ederim oğlum. Çok düşüncelisin.".

Oğlum?

Pekala... Sanıyordu ki bu iyiye işaretti. Kadının sesinde ne alay ne küçümseme sezmişti. Gülümsemesi de yapmacık değildi. Samimiydi kadın. Üstelik heyecanlıydı da. Mew bu konuda yanılmamıştı, annesi gerçekten Gulf'la tanışmak için can atıyordu.

Bu gerçeğe sıkı sıkı tutundu. Bu gerçekle içinde yeşeren umuda müsaade etti. Adam kız kardeşi ve babası hakkında da yanılmamıştı büyük ihtimalle, öyle değil miydi?

"Kardeşinle aranız nasıl?".

"İyi. Yani o biraz uçarı ve de aşırı romantik bir mizaca sahip, ben daha gerçekçi yaklaşıyorum her şeye.".

"Sen romantik değilsin yani? Abime hiç sürpriz filan da mı yapmıyorsun? Abi? Üzüyor mu bu seni?".

"Hayır!", dedi Gulf eli ayağı dolaşarak. Pekâlâ, Mew kesinlikle kız kardeşi konusunda yanılmıştı! Şu an resmen sorguya çekiliyordu!

Tanışma faslından hemen sonra masaya geçilmiş, yemekler servis edilmiş, hizmetkarlar ayak altından çekilmişti. O andan itibaren de Grace, Gulf'a bir çeşit savaş açmış, iradesini zorlamış, onu yorarak güç dengesini eline almış, şimdi de silahı direkt şakaklarına dayamıştı.

Babaları kapıdaki tanışma merasiminden sonra sessiz kalmış, anneleri ise yüzünde şaşkın ve mutlu bir gülümsemeyle onları izliyordu. Aslında kadın bir kere kızını uyarmıştı ama ikinci ikaza gerek duymamıştı.

Mew'se bu süre zarfında, olaya neredeyse müdahil olmamış, aksine oldukça eğlenmiş, başka bir zaman olsa, Gulf'u kendisine bir kez daha delicesine aşık edebilecek yandan bir sırıtışla, kardeşiyle sevgilisini izlemişti. Lakin Gulf'un "Hayır!" çıkışıyla daha fazla kendini tutamamış ve gülmeye başlamıştı. 

Gulf'a o ana kadar ağır gelen hava,birden yumuşadı.

"Grace...", dedi tatlı gülüşlerinin arasında. "Bu kadarı yeterli bence. Hem ikimiz de biliyoruz ki babam da sen de onu çoktan araştırdınız. Yeteri kadar gözünü korkuttun benim tatlı sevgilimin. Daha ileri gidersen korkarım ki terk edilip aşka küseceğim ve başına kalacağım.".

"Benim tatlı sevgilim" derken elini tutmuştu Gulf'un.

Mew'in bu küçük konuşmasından sonra, tanıştıkları andan beri yüzünde şüphecilikten başka mimik barındırmayan genç kadının yüzü aydınlandı.

Ökse OtuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin