Başlangıç

179 8 18
                                    

Çok yorulmuştum.Bir türlü şu arkamdaki adamları atlatamıyordum.Ve bizim buralarda bir sürü çıkmaz sokak vardı.Buraları avucumun içi gibi bilirdim.Fakat bir türlü şunlardan kurtulamıyordum.

Nefesimi tutmuş koşuyordum.Nefes almaya ihtiyacım vardı.Hemen bir ara sokağa saptım .Tabii bizim buralardaki köpekler dururmu havlamaya başladılar.Ama mahalleden biri olduğum için bana karışmazlardı.

Bunu fırsat bilerek yanlarından koşarak geçtim.Ve karşıdaki Neriman teyzegilin dam'a çıkmak için kullandıkları, merdivene tırmandım.Merdivenin son basamağına geldiğimde arkama dönüp,gòz ucuyla onlara baktım.Ve adamalarla aramada az bir mesafe olduğunu gördüm.Malesefki ikisiylede göz göze gelmiştim.Eyvah!
şimdide bana doğru, sırıtmayı ihmal etmeyerek koşmaya başlamışlardı.

Şimdi dikkat ettimde ikiside yapılıydı.Biri kel biride siyah gür saçlı top sakallı biriydi.Kel olan daha uzundu. Herhalde gözleri çekikti, çünkü gözüne gelen güneş ışığı yüzünden gözlerini kısmıştı.Ve gözleri yok olmuş gibiydi.

Top sakallı olan daha kısaydı fakat daha hızlı koşuyordu.Bende hemen önüme dönüp kolumla yerden destek alarak dam'a çıktım.Zaten evlerin boyları arasında az bir mesafe vardı. Ve hepsi art arda dizilmişlerdi.Koşarak neriman teyzelerin evinden diğer eve atladım.Ve ordan da onun önündeki eve atladım.Arkama bakmak istiyordum fakat korkuyordum.

O yüzden diğer evede atladım.Fakat onun önünde ev yoktu çıkmaz sokaktı.Doğru ya Neriman teyzenin evi çıkmaz sokağın başındaydı. Heycandan unutmuşum.Hemen arkamı dönüp baktım.Kel olan yere düşmüştü ve top sakallıda ona bakıyordu yani bana bakmıyorlardı.Bundan yararlanarak tek katlı, damında bulunduğum evin balkonuna atladım

.Ve az kalsın bir saksının üstüne düşüyordumki Allahtan yumuşak bir şeyin üstüne düşmüştüm.Ve o yumuşak şeyin ne olduğunu anlamak için baktığımda bir yastık olduğunu gördüm.Sonra yastığın üstüden kalktım.Balkonun kapısı açıktı.Gerçi kim bu sıcakta balkonun kapısını kapatırki.Ama adamlar buraya girmesin diye balkonun kapısı kapattım.İçeri girdim.Kimse yoktu.Fakat mutfaktan sesler geliyordu.Ve ben yatak odasındaydım.

Allah aşkına kim yatak odasını pembe rengi yapardıkı.Yatak örtüsü bile pembeydi.Hemen yüzümü buruşturup bu odadan kurtulmak istercesine ki kurtulmak istiyorum, çıktım Girişleri küçücüktü.Ve sanırım mutfakta bir kadın vardı .Çünkü hiç bir erkeğin sesinin bu kadar cırtlak olupta "kız hatçee buraya gel" diye bòğüreceğini sanmıyorum. Benim hemen burdan çıkmam lazımdı.Fakat o iki adamın ne zaman gideceklerini kestiriyomurdum.Hemen önümde kapısı açık olan salon gibi bir yere girdim.Şansıma odada büyük bir dolap vardı. Kahverengi eskimiş ve bir kapağınım kırık olduğu bir dolaptı.

Eğer biri gelirse dolabın içine girerdim. Açık olan kapıyı ònüne verdim.Arkamı dönüp odaya baktım.Fark ettimde bu oda bayağı büyüktü.Krem tonlarında koltuklar ve bir de plazma vardı.Duvarda da sanırım bu ailenin fotoğrafları vardı.Bir anne bir baba iki de çocuk klasik aile tablosu işte .Ama benim sahip olmadığım ve olamayacağım bir aile tablosu...Birden kadın bağırınca kendime geldim.

Gözlerim dolmuştu.Yakın bir yerden ses gelince önüme döndüm.Bakmak için kapının kulpuna dokunduğum sırada tekrar bir ses geldi.Arkama dönüp, hemen dolabın içine girdim.Dolan gözlerimi 3-4 saniye kapattım.Ve geri açtım.Aslında dolabın içinde yastıklar filan vardı.Ama benim sığabileceğim bir boşluk vardı.Bende oraya oturmuştum.Dolabın içini incelelmeye çalışmayı bir kenera bırakıp,bir süre onları dinledim
.

Kadın yine bağırıyordu.Kesin klasik anne sinir krizleridir. Keşke benimde annem olsaydı.Valla her gün kızmasına razıydım. Ama Annem aramızda 2 yaş olan kardeşimin doğumundan bir hafta sonra trafik kazası yüzünden ölmüş.Yani dolayısıyla bende annnemi hatırlamıyorum. Bir süre sesizlik olunca yavaşça dolabın kapağını açtım.Şu korku filmlerindeki gibi kapak gıcırdadı.Nedense daha çok heycanlandım.

Hiç arkama bakmadan kapıyı açıp dışarı çıktım.Adamlarda umarım bu sırada gitmişlerdir.Kapıyı yavaşça açtım dışarı çıkmıştım ama adamlar yoktu gakat hala tırsıyordum sonra hemen kapıyı kapattım.Kadında arkamdan "hatcee nereye gideyon gızz" diye bağırıyordu.Resmen kulağımın içine etti ya! Önüme döndüm.Ve hızlı hızlı yürümeye başladım. Bir evlerin damlarına bakıyordum birde önüme.

Sokağın başına kadar geldim fakat ortalıklarda yoktular.Ama yinede temkinli ve ürkek adımlar atıyordum.Hemen evime gitmeliydim.Iyiki evimi bilmiyorlardı.Ben tam evimin olduğu sokağa sapacakken Birden Rüya önüme çıkıp Hayaaaal diye bağırdı.Öyle korkumuştum ki bir kaç saniye konuşamadım.

Ve rüyaya gözlerimi kısarak baktım.Ilk başta korku ifadesi olan yüzümden eser kalmamıştı.Kaşlarımı çatmış.Omzumu dikleştirmiştim.Ve sonra

-Rüya senin amacın beni öldümekmi lan? Ne hayal diye böğuruyorsun?

-Asıl sen niye bu kadar çok korktun.Ben her gün hayal diye böğürüyorum.Ama ilk defa bu kadar çok tepki veriyorsun? Diyip meraklı gözlerle bana baktı.Rüya bir şeye kızınca veya merak edince sanırım reflex olarak sağ gözü kısılır.

Ve sağ kaşını kaldırır.Ve yine öyle olmuştu.Cevap vermeyip damları ve yolları kontrol ettim.Adamları henüz attlatığımdan emin değildim.Gözlerim tekrar rüyayı bulunca onu kolundan çekiştirerek bizim eve doğru yürümeye başladım.

Ve Rüyanın "kızım ne yapıyorsun bıraksana ya" " ne oluyor " sorularını görmezden geldim.Eve vardığımızda sinirlenmiştim.Çünkü Rüya rahat durmuyordu.Ona dönüp,

-Susana bi kızım deyip elimle sus işareti yaptım.Rüya benim küçüklükten beri dostum hatta kardeşim gibidir.Zaten bir tek dostum var o da Rüya.Böyle kızdığıma bakmayın

.Onu öz kardeşim gibi görüyorum.Onla az mahalle kavgalarına karışmamıştık.Ve hep birbirimizi kollardık .Hatta bir keresinde kavga esnasında bana tam tokat atacak bir kızı bir tekmeyle yere sermişti.Ve kızı dövmüştü Tabi o zamanlar çok korkmuştum ve hemen Rüyayı kızdan alıp bizim eve getirmiştim.Ama tabiki sadece mahhale kavgasında birbirimizi kolamazdık her zaman kollardık.

Fakat zamanla bu hatırayı anımsayınca gülerdik ve halada güleriz.Rüyanın bir tek erkeklere güven sorunu vardı.Çünkü lisedeyken bir çocuğa aşık olmuştu.O beyinsizde onu terk etti diye erkekler güvenmez hatta nefret eder.

-Ya ne oluyor Hayal ? anlatsan artık. Çok sinirlenmişti merak ediyordu ve artık sıkılmıştı.Yani oflamasından sıkıldığı anlaşılıyordu .Bu yüzden hemen evin anahtarını çıkarıp kapıyı açtım.Sonra onu eve resmen itekleyerek soktum.Ve kapıyı kapatmadan son kez etrafa bakındım.Kimse yoktu .Hemen kapıyı kapatıp, kilitledim.Ve içeriye beni beklemeden koltuğa yayılan Rüyanın yanına gidip oturdum

.Koltuk ikili olduğu için kolaylıkla sığardık çünkü ikimizde zayıftık.Sadece rüya benden daha zayîf ve kısaydı.Aramızda 4 santim vardı yoktu o da.Ama öküz Rüya ayaklarınî yaya yaya oturunca sığamadık.Ve bende diğer tekli koltuğa oturdum.
O da rahat bir pozisyon bulunca bana bakıp eee derecesinde baktı.

YENİDEN'MİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin