-Hearbeat-

25 1 0
                                    

" Daha önce kimseye söylemediğim o cümle "

Canımın yandığı anlarda hep şarkı söylerim, bu benim için oradan kurtulmanın, o acıdan kurtulmanın tek yolu

Kahya Winston'ın attığı her kırbaç darbesinde sesim biraz daha fazla çıkıyor ve o sesimin kesilmesini istercesine daha sert indiriyor darbelerini

Kahya Winston istenildiği gibi kırbacı hiç durmadan hızlıca sırtıma indiriyor ve her darbede benim, benim sesim daha da gürleşiyor

***

Yeni tabağı istemek için kölelere bakarken bugün kırbaç cezası verdiğim çocuğun gözlerini kapatarak olduğu yerde sallandığını gördüm .

Dudaklarında hafif bi gülümseme vardı

Yakınımda duran kölelerin birini elimle çağırdım

- Bir istediğiniz mi var, efendim?

- Şu beyaz gömlekli çocuk, sıranın üçüncüsü ne yapıyor öyle?

Kadın başını kaldırıp çocuğa baktı ve güldü, kulağıma eğilerek cevap verdi

- Yaraları için şarkı söylüyor efendim, şarkı söyleyince yaralarının acımadığını söylüyor

Köleyi yerine yolladıktan sonra çocuğu izlemeye devam ettim, dudaklarındaki gülümseme daha da çok büyümüştü ve artık gözleri açıktı

Göz göze geldiğimiz an başını aşağıya eğdi ve elindeki havlunun kenarları ile oynamaya başladı, havlunun dantelli kısmını parmaklarıyla düzeltmeye çalışıyordu, bu sefer ellerini incelemeye başladım, yer yer soyulan ve yaralarla dolu olan ellerini

Şarkı söylemek gerçekten acılarını kesiyor mu merak ediyordum, insanın kafasında yarattığı notalar vücudunda yaratılan izlere laf geçirebilir miydi?

Herkesin içerisinde olduğu yerde sallanıyor ve gülümsüyordu, şarkı söyledikçe canının acımadığını düşünüyordu, delirmiş olmalıydı

Onun aklını alan neydi? gözlerini kapattığı anlarda neyi hayal ediyordu? güzel bir kadını mı yoksa uçsuz bucaksız bir ormanı mı?

Belki de beni hayal ediyordu, onu ve küçük çocuğu bağışladığım için

Aklımdan geçirdiğim bu düşüncenin saçmalığına gülerek yatağımın yanındaki lambaları kapattım ve her şeyi karanlığa bırakmaya çalıştım ama yapamadım

Gözlerini benden kaçırması, gülümsemesi, elleri

Bahçede göz göze geldiğimiz o an

Gözlerindeki o renkler, o renklerde binbir duyguyu gördüm

O an kalbimin hızla atması ve bakışlarını çekince kurduğum o cümle

Daha önce kimseye söylemediğim o cümle

" Gözlerini gözlerimden ayırma "

***

Yemek salonunda bakışlarını hep üzerimde hissetmiştim, bütün yemek boyunca neden bana bakmıştı? sırada onlarca güzel kadın varken

Bi erkek başka bi erkeğe neden bu kadar uzun süre bakar ki?

Büyük ihtimalle verdiği cezayı az buldu

Zaten bi efendi çalışanına ya ceza verir ya da ceza verir

O baktığında midemde oluşan his, o baktığında bakamayışım

Kalbimin hızla atışı, ellerimin terlemesi

Bunlar ilk defa başıma geliyordu, hissettiğim şey korku değildi, üzüntü, mutluluk

Acaba o da böyle hissetmiş miydi? benim gibi atan kalbinin sesini susturmak için bi şeylerle uğraşmaya çalışmış mıydı?

Kalbi o anda nasıl atıyordu?

O da benim gibi bunları düşünüyor muydu gecenin bu kör saatinde?

Benim uykum gibi onun uykusu da onu terk etmiş miydi?

Evet, efendim, bi haftanın ardından yeniden merhaba, artık hikayemin iki bölümü var. Kaç bölüm daha sürer bilmiyorum ama umarım güzel bir yerde bitiririm

Hiding in Heaven ||Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin