// 1 //

723 59 53
                                    

×Middleschool Deku×
-Eve dönüş saatleri-

İzuku yavaş adımlarla yürüdüğü sokakta derin bir nefes verdi, öylesine morali bozuktu ki çocuğun... Katsuki kendisine çatıdan atlamasını söylediğinden beri ciddi manada ölmek ve ölmemek arasında kalmıştı lakin öldükten sonra biricik Annesinin üzülmemesi adına "İntihar Etmeyeceğim." diye geçirdi içinden.

Gerçekten? Ölmeme sebebi sadece Annesinin gözünden bir yaş düşmemesi içindi. Ne acınası ama!

Kaldırımın üstünde taşları tekmeleyerek tüm sinirini ve stresini atmaya çalışırken bir anda ara sokaktan gelen bir ses ile irkilerek durdu, binaların arasında ki bu yer... Oldukça karanlıktı, zaten kalabalık olduğu ortamı düşünerek korkmadan karanlığa dalmış ve etrafı incelemeye başlamıştı.

Az önce ki ses neydi? Bunu düşünürken kendisine doğru koşan küçük bir
kız gördü oğlan ve kendisine doğru gelen bu küçük kız titreyerek çocuğun bacaklarına çarpmış idi.

İzuku telaş içinde gördüğü küçük kız için endişelenerek, hızla kıza doğru eğildi.

"N-neyin var? İyi misin!?"

"B-b-b-"

Beyaz saçlara sahip olan bu küçük kızın konuşmaya çalışma çabası, arkasından gelen maskeli adamın konuşması ile yarıda kesildi.

"Hadi ama Eri-chan... Beni oldukça yoruyorsun..! Biliyorsun ki eve gitme vakti çoktan geldi."

İzuku da adamın sesi ile korkmuş lakin şuanlık kendisine tutunan küçük kızın daha önemli olduğunu düşünmüştü, küçük kızı kucağına alarak ayağa kalktı. Adını da öğrenmiş sayılırdı, "Eri"... Bir hanımefendi için ne şirin.

"Efendim, bu küçük kız neden böylesine titriyor? Hasta mı? Size yardımcı olabilirim."

Kucağına aldığı Eri öylesine tutunmuştu ki çocuğun kıyafetine, deliler gibi titriyor ve korkuyordu. Maskeli adam ise öksürerek daha bir boğukça konuştu.

"Seni ilgilendirmez, ayrıca. Eri bir başkasının daha zarar görmesini istemezsin değil mi?"

İzuku şaşırdı, adam kendisini görmezden geliyor ve direkt olarak küçük kıza özel imalarla konuşuyordu. Ayrıca tabii ki adamın villain olması olağandı! Maskeli adam elinde ki eldiveni hafif indirdiğinde Eri küçük bir çığlık attı ve İzuku küçük kıza korkmaması için daha çok sarıldı.

Adam kendisine doğru yürüdüğünde İzuku geri adım atmadı, aslında bugün ve sene boyu yaşadıklarını düşününce kaybedecek bir şeyi olmadığını düşündü... Özellikle Katsuki'nin sözlerini düşündüğü zaman, bu sefer annesinin üzülmesini bile düşünmedi.

İzuku kucağında ki küçük kızı kavradı ve bırakmadı, maskeli adam Yeşilli oğlanın üzerine doğru yürüyerek düz bir surat takındı ama bir şey merak ediyordu.

"Senin özgünlüğün nedir çocuk?"

İzuku tekrardan içinde burkulan bir şeyler hissetsede... Öleceğini bilse de, en azından küçük kızın güzel bir şeyler görmesi adına adama gülümseyerek yanıt verdi.

"Efendim, ben bir özgünlüğe sahip değilim."

Ve küçük Kız hayatında ilk defa bir gülümseme gördü.

________________________

"Yalan hayaller, yalan hayaller

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Yalan hayaller, yalan hayaller...
Kırmasana kalbimi, yapmasana boğazımı bir düğüm.
Ah Yalan hayaller."

𝐍𝐚𝐫𝐜𝐢𝐬𝐬𝐮𝐬 | ᵒᵛᵉʳᵈᵉᵏᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin