•Bölüm 1; Vitrindeki Yansıma•

4 2 3
                                    

İnsanlar 3'e ayrılır, isteyerek yalan söyleyenler,yalan söylemek zorunda kalanlar ve yalanin ağzına yuva yaptığı insanlar, işte benim hikayem de burada başlıyor...

Her zamanki gibi ılık bir ilkbahar günüydü,herneyse tamam,şaka yok bugün 8 haziran ve aslında çok güzel bir gün sayılmazdı. Başlıyorum, 14 yaşına gireli birkaç gün oldu ve Sılayla okullar kapanacağı için kıyafet seçiyorduk, "Sıla biraz abartıyorsun bence" diyecekken vitrinden Emrenin silüetini gördüm. Sıla'ya işaret verdim.(Bu bizim aramızda "malum kişi geçti" demek) hangisi?.Oh. "Tamam ama Dicle... Neyse acelesi yok gidip bakalım 2 dakika". Hemen koştuk ,"Bak bisikletini oraya bırakmış Sıla görüyor musun" "Kör değilim Dicle görüyorum.(Allah için bisikleti çok havalı.Yalan makinesi Sena'nın onu sadece eşyalarından malından ve yüzünden, o kız... Neyse boşver.Peşinden gittik fakat oku bulamadık sevgili günlük.Kaybolma tozunu kullanmıştı yine :(. Daha sonra yeniden mağazaya girip bıraktığımız kıyafetleri aldık .Sonra ne oldu dersin, tahmin et.Emreyi bir kızla gördüm.O an gözlerim doldu . Sıla da ne olduğunu anladığı an "Istersen gidebiliriz." Dedi .Tüm gücümü topladım ve gözlerimi sildim, kızı tanıyordum! Bu Naz'dı. O beni çok ilgilendiren birisi değildi fakat o, popülerdi. Emre çok mutlu gözükmüyordu. Naz'ın ise ağzı kulaklarındaydı. Sıla dalgınlığımı farketmiş olacak ki,"Dicle orada mısın?" Diye sordu." Buradayım" dedim donuk bir sesle. "Herneyse gidelim" dedim olmayan neşemi takınarak.Sıla bana üzülmüş gibi bakıyordu."İyi misin?" Diye sordu." İyiyim ama gidersek daha iyi olacak" ve 3 saniye sonra omzumda bir el hissettim. Bu Emre'nin eliydi. Hissedebiliyordum.Arkamı döndüm. "Dicle bir yardım edebilir misin, Naz kıyafetini seçmekte zorlanıyor."

•YALAN•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin