Bir kaç bölüm sonra final yapacağım deyince şaşıranları gördüm. O zaman şöyle bir haber vereyim. NO:7 biter bitmez yeni bir Jimin kurgusu yazmaya başlayacağım ve inanın çok iyi.
Ayrıca duyuru paylaşmıştım. Solo Dance için ikinci özel bölüm gelecek. Yazmaya başladım.
Keyifli okumalar
🐳
Kendimi bugün iyi hissetmediğimden işten izin almıştım. Dün gece benim için tamamen düşüncelerle boğuştuğum bir gece olmuştu. Bit türlü uykuya dalamamış, sürekli Jimin'in söylediği cümleleri kafamda döndürüp durmuştum. Dünki olaydan beri hiç konuşmamıştık. Onu neden aramadığımı bilmiyordum fakat ondan da her hangi bir ses çıkmayınca bende aramamıştım işte.
Abim geceyi arkadaşları ile geçirdiğinden dün eve oldukça geç gelmişti ve ses çıkmadığına göre muhtemelen hala uyuyordu. Ona hiçbir şeyi açık etmek istemiyorum. Konuşmalıydım ama her şeyi belli edecek şekilde değil. Bir tarafım hala Jimin'in söylediklerini reddetme çabasındaydı. Ne olursa olsun tüm bunları öz abimin yapmış olma ihtimalini kabul etmek istemiyordum.
Sonunda odamdan çıkarak, ayılmak adına kendime kahve yapmak için mutfağa yöneldim. Tam o sırada ise telefonumun mesaj sesi kulaklarıma doldu. Vakit kaybetmeden zaten elimde tuttuğum telefonun ekranına tıkladım.
Jimin
Bugün için izin almışsın. Neden haberim yok?
Mesajı Jmin'in yolladığını görünce derince iç çekip, mutfaktaki masaya oturdum ve ona vereceğim cevabı düşündüm. Dürüst olmak gerekirse buna verebileceğim mantıklı bir cevap bulamıyordum.
Arin:
Rahatsız etmek istemedim
Jimin:
Ne demek o Arin?
Yalnızca sevgilin olarakta değil, başkomiserin olarak bana haber vermeliydin
Arin:
Bir dahakine haber veririm
Jimin:
Neden izin aldın?
Hasta mısın yoksa?
Arin:
Sabah biraz kötü uyandım
Jimin:
O zaman bugün işten biraz erken çıkmaya çalışacağım
Arin:
Sorun değil, erken gelmek
zorunda değilsin
Jimin:
Zorunda olmadığımı biliyorum ama erken geleceğim
Ayrıca konuşacaklarımız var
Aramıza ki bu soğukluk beni rahatsız ediyor
Arin:
Peki, konuşuruz
Seni daha fazla tutmak istemiyorum kolay gelsin
Mesajı yolladıktan sonra bir süre cevap vermesini bekledim fakat dakikalar geçmesine rağmen her hangi bir geri dönüş alamamıştım. Sıkıntılı bir nefes verip, telefonumu masanın üzerine serçe bıraktım. Jimin eve gelince düzgün bir şekilde konuşup, aramızdaki bu durumu halletmeliydik. Kendimi zaten kötü hissediyorken birde onunla bu şekilde olmak beni daha çok üzüyordu.
