Güçlü yapısını ve duruşunu bileklerindeki kesik izleri bozuyordu.Belki de çoktan ona baktığımı farketmişti,ama umrumda değildi.O kadar güzel bir yüzü vardı ki insanın bakmaması elinde değildi.
"Bana bakmayı keser misin ?"
Yüzümün utançla kıpkırmızı olmasına lanet ettim.Zaten beni farketmesini istemiyor muydum ? Başını ellerine tekrar çevirip incelemeye başladığında bir şeyler mırıldandı
"Sarılmak nasıl birşey ?
Özlemek kadar zor mu ?"
Bu sefer rollerimizi değiştirmiştik.Ben elime veya yere o bana bakıyordu.Bakışları insanı rahatsız edecek kadar inceliyordu.Gözlerimi yerden çevirip gözlerine diktim.
"Yanında istediklerin yıldızlar kadar uzak oluyor bazen.."
"Bazende hiç parıldamıyor ve kendini belli etmiyor." söylediğim cümleyle ilgili bir şey söylemesi beni şaşırtmıştı.Cümleyi devam ettirerek ;
"Ama bazen de sanki hiç unutulmak istemiyormuş gibi tonlarca gökyüzünde oluyor."
Oturduğu yerden kalkarak yanıma doğru yaklaştı.
"Ve ben hatırlamaktan korkan aptalın tekiyim." neden böyle bir şey söylediğini anlamamıştım.Ben bunu düşünürken aniden boynuma bir çift kol sarıldı ve beni kendine çekti.
"Korktuğum ol, başıma gel."
Umarım beğenirsiniz.Bu burada yazdığım ilk hikaye değil.Diğerlerini beğenmedigim için silmiştim.Eğer vote ve yorum gelirse 1.Bölümü ve karakterlerin fotoğraflarını paylaşmayı düşünüyorum.Tanıtım olduğu için kısa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessizliğim Bir Çığlıktı
Teen FictionEray: Yüzüme bakmak ister misin? - Hayır. Eray: Benden hoşlanıyor musun? - Hayır. Eray: Beni sevimli buluyor musun? - Hayır. Eray: Kalbinde bana ait bir yer var mı? - Hayır. Eray: Peki ölürsem arkamdan ağlar mısın? -Hayır. Eray'ın gözleri dolar...