-16.BÖLÜM-

149 8 0
                                    

-GİTME-

Onlara bakakalmışken beni buraya getiren Maya'ya dualar okumaya başlamıştım. Orta yaşlı kadın beni dürtüklemese ağzımdaki bütün suları oracıkta salacaktım.

Kadının arkasından sakin adımlarla ilerliyordum ki önüme reklam çekimi yapacağım o çocuk çıktı. Gözüm kaslarındayken arkadaki müzik kulaklarımdan kesilmiş ve önümdeki baklavalar büyüyordu.

Gözümü gözlerine -nihayet- çıkardığımda bana bozuk bir aksanla ''Merhaba'' dedi. Bende gülümseyip merhaba diyecekken orta yaşlı kadın hayallerimi suya düşürdü.

Beni makyaj masasına otutturup yüzüme hiç bilmediğim kremler sürdüler. Yaklaşık 15 dakka sonra yüzümde tek bir kusur kalmamıştı. Doğal görünsün diye de göz makyajı olarak kahve tonları uygulamışlardı.

Yüzümdeki gereksiz curcuna bittiğinde saçlarımı ıslak görünümlü yaptılar.

Beni bir odaya götürüp siyah bikini giydirdiklerinde ilk başta huzursuz olsamda iç sesim amaan koy götüne rahvan gitsin diyerek teselli etti.

Zayıf bir insandım ama safinazda değildim. Hatırı geçer kaslarım vardı. Bir kızda kötü durmayacak kadar vücut yapmıştım işte.

Ama beni sahneye doğru çektiklerinde gördüğüm afetten dolayı ağzımın suyu akmıştı. Kumral-sarı arası saçları benimki gibi ıslak görünümdeydi. Koyu yeşil gözleri kısılmış, beyaz dişlerini gülerken destekliyordu. Kameraların flaşları kasları üzerinde patlayıp beynime yüklü bir ceza oluyordu.

Ben benim ağzım bir karış açılıp kaslarını dikizlerken su damlaları özenle dizilmiş olan kaslarının arasında geçiyordu. İç sesim bu işe ortak olup Sen daha çok kendinden geçtin dedi.

''Heey.. Bizim yakışıklı seni bayağı etkilemiş anlaşılan.'' dedi o orta yaşlı kadın parmaklarını gözümün önünde şıklatırken. Cidden bana ne olmuştu böyle. Sonra kendime küfür edip, reklamda gördüğün çocuk şimdi tam karşında ve siz yakınlaşacaksınız dedim içimden.

Orta yaşlı kadın elini bana uzatıp ''Seninle tam tanışmadık. Ben Sevgi.'' dedi.

Elini hızlıca kavrayıp gülümserken ''Biliyorsunuz ama Esin.'' dedim bir yandan da biscolata erkeğimi süzerken.

Sevgi hanım kafasını gözlerimin olduğu tarafa doğru sokup ''Burada ne yapacağını bildiğine eminim ama bizim yakışıklıyla,''baş parmağı ve işaret parmağını minimum yapıp ''biraz yakınlaşman gerekecek.'' dedi.

Sırıtarak elimi göğüs kafesime koyup ''Görevimiz.'' diye şakıdım. Bu benim hayatım boyunca isteyeceğim tek görevdi.

Sevgi Hanım büyük bir kahkaha atarak beni sahneye doğru çekti.Yakışıklının yanında yerimi alırken Sevgi Hanım'ın dediği pozları yapmaya çalışıyordum. Çoğunlukla asi bakışlar atmamı istiyorlardı.

Kumral çocuk beni belimden çekerek kendine yaslarken bir anda aklıma Uras geldi. Burada olmamın onu hiçbir şekilde ilgilendirmemesine rağmen içimde ona karşı bir suçluluk hissettim.

Birkaç flaş daha üzerimizde patlarken 1-2 saat mola verip, sonrasında reklam çekimi olacağını söylediler.

--

Çekim bitmişti ama bende bitmiştim. Ayaklarımın altı karıncalanıyordu ve öyle yorgundum ki, sadece yatağımı düşünüyordum.

Reklam çekimi bir mutfakta geçmişti. Herkesin bildiği klasik sahnelerden ibaretti.

İlk başa normal bir aşçı gibi yemek yaparken o kumral güzeli geliyordu ve asçıların şapkalarının içinde gizli olan saçımı ortaya çıkarıyordum. Önümde birkaç düğme açıp ve o beklediğim yakın çekim oluyordu.

.İSİMSİZ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin