--
"Minho!"
Minho, birden odasına giren Changbin ile kaşlarını çattı. "Ne var oğlum ne bağırıyorsun?"
Changbin dudağını ısırdı. Endişeliydi. "Bir dava var"
"Ee? Konusu neymiş?"
"Kadına şiddet"
Minho kaşlarını iyice çattı. "Ne diyorsun ya? Nerede o şerefsiz?"
Sandalyesinde kalkarak odadan çıkacakken Changbin onu kolundan tutarak durdurdu. "Suçlu, Han Jisung"
"Ne?"
Minho şaşırmıştı. Ne tepki vereceğini bilmiyordu. Jisung bir kadına şiddet mi uygulanmıştı?
"Ne dediğinin farkında mısın Changbin? Jisung nasıl..? Nerede şimdi?"
Changbin iç çekti. "Gel benimle"
İki Komiser nezarethaneye gittiler. Parmaklıklar arasında ki Jisung'un Minho ile göz göze geldiği anda gözleri dolmuştu.
Nasıl bu hale geldiğini bile anlayamamıştı.
"Han Jisung?"
Minho hala inanamıyordu. Neredeyse iki aydır görmediği bu çocuk şimdi karşısına kadına şiddetten tutuklu bir şekilde gelmişti.
"Gerçekten yaptın mı? Gerçekten bir kadına el kaldırdın mı?"
Jisung hızlı adımlarla demir parmaklıklara yaklaştı ve kafasını sağa sola salladı. "Yapmadım. Yemin ediyorum yapmadım. Ben sadece kadına yardım etmek istemiştim"
Minho kaşlarını çattı. "Nasıl?"
Jisung ağlıyordu. Başına gelenleri anlatmaya başladı. "Kafeye gidiyordum. Sonra bir adamın karısına vurduğunu, itip kalkarak hakaret ettiğini gördüm. Kadın hamileydi.. Şiddete karşı sessiz kalmak istemedim. Kadına yardım etmek istedim. Ama sonra polisler geldiğinde kadın benden şikayetçi oldu. Adamın yaptığı yaraları benim yaptığımı söyledi."
Minho derin bir nefes aldı. Jisung doğru söylüyor gibiydi. Onu fazla tanımamış olsa da böyle bir şey yapmayacağına emindi.
"Avukatına haber veriler mi?"
Jisung yavaşça kafasını aşağı yukarı salladı. Minho iç çekti. "Tamam."
Minho, kadınla da görüşmek için arkasını döndü. Gidecekken Jisung seslendi. "Minho!"
Minho, ilk defa Jisungun ağzından ismini duymuştu. 'yakışıklı polis beyim' diye gezen çocuk şimdi 'minho' diyordu.
Sakince arkasına döndü. Jisung hala ağlıyordu. "Minho, sana yemin ederim ki ben sadece yardım etmek istedim. Ben bir kadına vurmam. Hele ki hamile bir kadın.. Özellikle de şu durumumda nasıl vurabilirim..."
Jisung elini karnına koydu. Minhonun bakışları da Jisungun karnında olan eline kaydı. "Yapmadım Minho. Lütfen inan bana. Lütfen bir kerecik olsun güven bana"
Minho bakışlarını Jisungun karnından olan elinden gözlerine kaldırdı. "Daha fazla ağlama. Halledeceğim ben bu konuyu. Merak etme"
Jisung bu sözler karşısında biraz olsun rahatlamıştı. Buraya geldiğinden beri Minhonun ona inanmayıp, onu kadına şiddet uygulayan iğrenç bir insan olduğunu düşünüp, kötü bakışlarına maruz kalacağını düşündüğü için içi içini yemişti.
Minho da tekrardan bir iç çekişten sonra nezarethaneden ayrılmıştı. Jisunga güvenmek istiyordu.
"Jisungun avukatı geldiğinde benim yanıma yollayın."
Minho, Changbine konuşup mağdur olan kadının yanına gitti. Kadının yüzünde ve kollarında kızarıklıklar vardı. Jisungun da dediği gibi hamileydi. Hatta son aylarında olacaktır ki karnı bir hayli şişti.
"Merhaba"
Minho kadının karşısına geçip oturdu. "Ben Komiser Lee Minho. Başınıza gerçekten çok kötü bir şey gelmiş. Öncelikle geçmiş olsun."
Kadın dolu gözleri ile teşekkür ettiğinde Minho etrafta gözlerimi gezdirdi. "Eşiniz nerede?"
Kadın, Minhonun gözlerine baktı. "Sigara içmek için dışarı çıktı"
Minho derin bir nefes aldı. "Bakın hanımefendi. Şikayetçi olduğunuz adam size karşı şiddet uygulamadığını, aksine kocanızdan gördüğünüz şiddeti durdurmak için müdahele ettiğini söyledi."
Kadın korkuyordu. Bunu titreyen ellerinden ve ayaklarından fark eden Minho dikkatlice kadına bakıyordu.
"Hayır. Kocam bana şiddet uygulamaz"
Minho sinirlenmeye başlamıştı. "Hanımefendi, durumunuza gerçekten çok üzüldüm fakat eğer ki masum bir insana iftira atıyorsanız ve bu ortaya çıkarsa hem iftira atmaktan hemde bizi kandırıp vaktimizi çaldığınızdan dolayı ceza alırsınız. Doğruyu söylediğinize emin misiniz?"
Kadın yutkundu ve kafasını aşağı yukarı salladı. Minho sinirli bir nefes verdi. "Pekala. Geçmiş olsun tekrardan"
Minho kalkıp odasına girdi. Oldukça sinirliydi. Jisungun böyle bir şey yaptığına inanmıyordu. İnanmak istemiyordu. 2 ay sonra onu bu şekilde görmek Minhoyu üzmüştü.
Kapısı tıkatıldığında kısaca 'gel' dedi. Jisungun avukatı Kim Seungmin odaya girdi.
"Merhaba Komiser Lee. Ben Jisungun avukatı kim Seungmin"
Minho sakince kafasını aşağı yukarı salladı. "Buyrun oturun lütfen"
Minho sandalyesine oturdu ve karşısında ki koltuğa oturması için Seungmine eliyle işaret verdi.
Seungmin oturdu. "Changbin Komiserden olayı kabaca dinledim ve Jisungun masum olduğunu kanıtlamak için elimden geleni yapacağım"
Seungmin, minik yeğeninin babasına karşı sert bir ses tonu ile konuştu.
"Biliyorum Seungmin bey. Bende kanıtlamak istiyorum."
"Sizde mi?" Seungmin şaşırarak sormuştu.
"Evet, Jisungun masum olduğuna inanıyorum. Güvenlik kameralarını araştırarak başlayalım mı?"
--------------------------------------------------
Minho, Jisung'a inanıyor!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Policeman | Minsung ✓
أدب الهواة"Pardon acaba numaranızı verebilir misiniz yakışıklı polis bey?" "Yaz, 155" |Mpreg| [ChanJeong - HyunMin - ChangLix]