Selam, diyecek bir şeyim yok sadece yine fikrinizi istiyorum yorum olarak, beğendiniz mi sonu? Sonrası hakkında fikri olanlar biliyorsunuz bana nasıl ulaşacağınızı ;DLütfen bölümü şarkıyla birlikte okuyun!
✌️ Avril Lavigne - When You're Gone
" Anne... Babamı ikna etmene gerek yok ben eve dönüyorum, biletimi aldım..."
Takside giderken son kez bakıyordum etrafıma, annem fikrimi ne değiştirdi diye irdeleyip durmuştu, yalan uydurmak zorunda kalmıştım " Buraya alışamadım " ve " Evimi özledim" Kendime çok kızıyordum, bu hataya ikinci kez düşmüştüm, aptalın tekiydim, Bora başından beri haklıydı ben aptal küçük kızın tekiydim... Cameron'un beni gerçekten sevdiğine inanmak belkide yaptığım en büyük hataydı... Şimdi kim bana ufaklık diyecekti? Kime sarılıp uyuyacaktım ben? Birde yetmiyormuş gibi onun olmuştum o akşam... Ailem öğrense sanırım cezam ev hapsi olurdu, birdaha da güvenip asla beni tek bırakmazlardı, hatta evden bile tek çıkmama izin vermezlerdi. Amerika hayalim benim için sonlanabileceği en kötü şekilde sonlanmıştı belkide... Ben onun sadece adını biliyordum, sadece internette izliyordum, asla ona bu kadar yakın olabileceğimi daha doğrusu aşık olabileceğimi düşünmemiştim... Giderken veda eder sanıyordum, etmedi, bir öpücük bile vermedi saklamam için ölene kadar... Ben onun gitmesine kızmamıştım ki, bana haber vermemesine kızmıştım, beni aniden bırakıp gidecek sanmıştım, korktum, çok korktum beni birdaha yalnız bırakacak diye... Eğer bana haber verseydi ben kızmadım, niye kızayım ki ben onun her zaman yanındayım zaten, istediği kadar beklerdim, ona güveniyordum sonuna kadar ama o bana bir veda bile etmeden bırakıp gitti beni... Ruhum içimde kıvranıp duruyordu, acı çekiyordum, korkuyordum acaba bundan sonra ne olacaktı? O hayatına devam edecekti bende hep yarım yaşayacaktım... İkinciye yaralanmıştım, ve bu sefer diğeri gibi değildi, bir daha asla aşık olmayacağım, asla birine aşık olmayacağım... Gözlerim camdayken bir uğultu duydum kulaklarmda, ne olduğunu anlamamıştım, daha sonra bir el hissettim bana dokunan.
" Hanımefendi, hanımefendi geldik"
Gözlerimi taksicinin olduğu tarafa çevirdim, genç yaştaki esmer tenli çelimsiz çocuğun aksanı Meksikan'ı andırıyordu ve öyle olmalıydı sanırım.
" B-, ben üzgünüm buyrun"
Parayı uzattığımda aldı ve yüzüme dikkatlice baktı.
" İyi olduğunuza emin misiniz, ağlıyor musunuz yoksa?"
Gözlerimi silip yüzümü gizlemeye çalıştım kapıyı açarken.
" Hayır, hayır iyiyim teşekkürler"
Kapıyı kapattıp indiğimde bavulumu çıkarmak için arabadan indi, bagajdan zar zor çıkarırken bavulu yüzüme baktı tekrardan.
" Yolun olduğu yerde gelecekte vardır, tanrı yanınızda olsun, kararlarınızdan pişman olmazsınız umarım"
" Umarım..."
Bavulumu çeke çeke büyük havaalanının girişinde durdum, Mayısla ilk buraya geldiğimizde ne kadar neşeliydim, bir o kadar saftım ama daha buraya ilk adım attığım anda özel şeyler yaşayacağımın farkındaydım... Yavaş adımlarla havaalanından içeri girdim, her kontrol tamam olduktan sonra bavulumuda alıp oturdum ve beklemeye başladım. Önümde çeşit çeşit insanlar vardı, kimileri benim gibi yalnızdı, kimileri ailelerinden ayrılacağı için üzülüyordu... Benimse kimsem yoktu, geldiğim gibi gidiyordum, hayatımın en güzel 2 ayıydı fakat sonu her şeyden acı bitti... Kadının anonsundan sonra saatime baktım dalgın dalgın.
Tam 30 dakika...
Telefonum titreşince birinin aradığını sanıp hevesle baktım, ne arama ne mesaj vardı, şarjımın az kaldığını bildiriyordu sadece... Ekran fotoğrafında Cam ve ben vardık, silmeye elim varmadı, Mayıs'a haber vermem gerektiğini düşündüm, zaten bundan sonra zaten istesede beni durdurmak için yetişemezdi, 30 dakika kadar uzaklıktaydı ve ben tam o anda uçağa binmiş olacaktım. Onu aradığımda gözyaşlarımı tutamayacağımdan emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All I Want | Cameron Dallas
FanfictionDudakları panzehirdi. Benimkilerse zehir. Ölümüne susamış gibi öperdi beni, kurtarmak isterdi her öpüşünde. Ama ben başından beri ölüyordum. Cam bunu göremiyordu.