14 yaşında bir çocuktum. Ailemle kahvaltı yaparken babam bana "İşler gittikçe büyüyor. İnşaat firmamızı İstanbul'da büyüyeceğiz. Buradaki işlere amacan bakacak. Biz İstanbul'a gideceğiz." dedi. İlk önce olumsuz düşünüyordum çünkü önceden İstanbul'a turistik amaçlı gitmiştim. Adım başı dilenciler, sokak satıcıları vardı ve olduğunca kalabalıktı. Sonra ise kardeşim Erdem ile orada daha iyi eğitim alabileceğimi düşündüm ve yola çıktık. Günün yorgunluğundan uyuyakalmışım. Afyon'da molada uyandım. Babam "Sucuk yemek istiyor musun ?" diye sordu. "Hayır. Gece yemek istemiyorum." dedim. Babam, annem ve kardeşim yediler. Sonunda İstanbul'a vardık. Aylardan haziran olduğu için hava gece olsa da çok sıcaktı. Önceden İstanbul'da yaşayan babamın arkadaşı Rafet amcanın ayarladığı evde kalacaktık. Nihayet eve geldikten sonra iki saat eşyalarınızı yerleştirdik. Annemin "Boğaz'a gidelim. " fikrini hepimiz onayladık. Şehre alışmaya ihtiyacımız vardı. Boğazda yarım saat yürüdükten sonra yeni şehir fotoğrafı çektirdik. Ardından bir mekana oturduk ve kahve içtik. Akşam üstü Rafet Amcama gittik. Onun oğlu Hasan'la bilgisayar oynadık. Eve gittiğimizde yorucu günden sonra televizyonda "Ön Caddeler"i izlerken uyudum.
Devamını yakında yayımlayacağım.