Eskiden insanların söyledikleri sözlerle ne kadar kalbimi kırdıklarının farkında olmadıklarını sanardım. Artık farkında olduklarının ve zaten kalbimi kırmak için söylediklerini farkettim.
Sanki milyonlarca; iyisinden kötüsüne, yara bandından keskin mızrağına kelimeler havada yıldızlar misali uçuşuyorda karşımdakilet hoyratça fırlatıyor gibi. Ellerine helen merhemse, şanslıyım. Bir kaç saat yaram soğuyor fakat ardından gelen bıçak iyileştirilenden çok daha derini mahfediyordu.
Ama sanırım büyümüştüm artık. Kalkanımı kuşanmıştım. Her tarafımı örttüğümü, artık canımın acımayacağını düşünmüştüm. Yanılmışım. Merhemleri kabul etmek için olsa gerek ufacık bi yeri açık bırakmışım. Arada sırada bir kaç ok batıyor oradan. Daha merheme denk gelemedim. Yanımda savaşanlarda hiç önüme atlamadı. Kendi zırhlarını örtmeye çalıştılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salak Saçma
Non-FictionTamamen amaçsız bir kitaptır, günlük hayatta karşılaştığım ironik veya sinir bozucu her bir detayı yazıyorum. Bana katıldığınız veya benden ölesiye nefret edeceğiniz fikirlerim var. Tamamen sıkıntıdan yazıyorum şu an. Amaç; amaçsızlık. Tamam sustum...