Uyanış

1.Bölüm:"Kutsal Dokunuş"

Biz uyurken Tanrı'lar melekler aracılığıyla genellikle kalplerimizle doğrudan konuşur.

Rüyama davet ettiğim benimle olup ,elimden tutmasını ve bana yol göstermesini istediğim tanrı/tanrıçalar bugün beni yalnız bırakmamışlardı cevabını aradığım soruları cevaplayacaklardı bana doğruları göstereceklerdi.

***

Uyumaya hazırlanıyordum, zor bir gün geçirmiştim.Uykusuz kalmam da cabasıydı.Uykuya olan düşkünlüğümü göz önüne alırsak bu durum fazlasıyla can sıkıcıydı.
O sırada ev arkadaşım seslendi:

+"Talya?"

Elindeki kahve dolu kupalarla yatağın ucuna ilişiverdi.Yüzünde muzip bir gülümseme vardı.

- " Neva?" Bu saatte bu mutluluğunun sebebi ne dercesine baktım.

+"Afiyet olsun" diyerek benim kupamı uzattı.

+Teşekkür ederim ,uykumun açılmasını istediğimden emin değilim ama...

+"Hadi Talya bana biraz mitolojiden bahset" dedi Sözümü keserek
Bunu istemesine şaşırmadım öylesine yazdığım mitolojik hikayeleri okumuştu ben yokken. Kızamamıştım ona,önemli de değillerdi zaten kendimce yazdığım kurgulardı. Çocuksu masum hallerine kimse kıyamazdı.Bir de yüzü vardı ,sanki Selene ona bir parçasından vermişçesine ay gibi parlaktı ve fazlasıyla güzeldi .Sürekli de sorular sorardı ona biraz araştırma yapmasını söylediysem de "senden dinlemek daha güzel" der dururdu. Onunla tanışma hikayemiz de şöyleydi;
Sahafları gezmeyi çok severim eski ve yıpranmış kitaplar yaşanmışlığı hatırlatır bana içlerinde saatlerimi geçirir kendimi kaybederim âdeta...
Yine birgün Kelt mitolojisini araştırmayı kendime görev edinip sahaf sahaf gezerken ordan oraya koşturan bir kızı gördüm acelesine anlam veremedim ve sessizce izlemeye koyuldum.Üst üste dizilmiş kitap yığınlarının yanı sıra düzenli raflarda sırayla dizilmiş kitaplardan bir şeyler arıyordu ben defalarca gezmiş olmam sayesinde neyin nerde olduğunu sahibi olan tatlı amcadan daha çok biliyordum belki yardım edebilirim diye yanına yaklaşmadan önce kızı birazcık süzmüş bulundum . Uzun siyah saçları ve kahve gözleri vardı.Teniyse bembeyazdı.Yanaklarındaki kırmızılık telaştan mı yoksa ona has bi özellikten midir bilinmez yüzüne tatlılık katıyordu.Bir de gamzeleri vardı her gördüğümde kıskanırdım fazla güzellerdi. Boyuysa ne uzun ne kısaydı tahminimce benden 3-4 santim uzundu.Bu kadar süzmenin yeterli olacağını fazlasının sapıklığa gireceğini düşündüğümden artık yanına gittim ve seslendim;
+"Yardıma ihtiyacın var gibi görünüyor"
-"Aslında içimden adını bilmediğim tüm tanrılara dua etmeye başlamıştım ki sen yetiştin bu arada ben Neva" diyerek elini uzattı.Bu halleriyle küçük bir çocuğu andırıyordu.
+İsmini bilmediğin tanrılar konusunda belki yardımcı olabilirim ve memnun oldum ben de Talya" derken havada kalan elini sıktım. Zaten aradığı tüm cevaplar bende olduğundan sahaftan çıktık ve bir kafeye gittik tanışma faslı öğrenmek istediği bilgiler derken akşam etmiştik ve saatin hızla ilerlemesini fark edememiştik bile .İşte böyle tanışmıştık.

***
Israrlarına daha fazla dayanamayıp
+"Pekala" dedim.
Sevinçle biraz daha yanaştı yanıma.
Ona bugün Morpheus'u yani düşler tanrısını anlatacaktım.
Morpheus Yunan mitolojisinde düşler tanrısıdır. Babası uyku tanrısı Hypnos'dur. Annesi gece tanrıçası Nyx, İnsanların rüyalarına girebilme, onlara rüyalarında görünebilme yetkisine sahiptir
Ovidin metamorfozunda şöyle bahseder: Morpheus rüyalardaki insan unsuruna odaklanmıştır. Buna karşın kardeşleri Phobetor hayvan unsurundan ve Phantasos da cansız objelerden sorumludur. Morpheus özellikle kralların ve kahramanların rüyalarından sorumludur. Morpheusun kardeşi Phobetor kâbus,Phantasos ise fantastik rüyalar gördürür..