Wattys'2022&2021 Yarı Finalisti/WattpadFantasyTr Krallıktan Akan Asalet Kategorisi!💜
SERİNİN TÜM KİTAPLARI AYNI ÇALIŞMADADIR!
İnancın ve büyünün karıştığı topraklarda dört büyük yaratıcının kaderlerini değiştirdiği beş farklı kişi yaşıyordu. Bu beş...
Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!
●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!
Yayın Tarihi: 10.04.2022 (00:13)
Bölüm Şarkısı: Sterania - Petalele
İyi Okumalar!
✵
Naymahaen-Derhen
Venira
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hadi, seni budala Kaveh! Yap şu büyüyü." dedim dişlerimi sıkarak. Arkamdaysa Kül'ün Oğlu kıkırdıyordu.
Kül'ün Oğlu "Eski dostlarını görmek için ne kadar sabırsızsın, Venira."
"Eski dostmuş. Her şey o kadar geride kaldı ki, geçmişi düşününce başkasının hayatı aklıma gelirmiş gibi oluyor."
"Kimse kendi geçmişinden kaçamaz, kızım. Bunu çok iyi biliyorken böyle yalanların dudaklarından dökülüyor olmasını sana yakıştıramadım." dedi. Derin bir nefes alıp Bartan'a baktım. Buz mavisi gözleri sakindi. Ne benden yanaydı ne de Kül'ün Oğlu'ndan yana. Omzunu silkmişti.
Şu an yatak odasında Kaveh'in yapacağı büyüyü bekliyorduk. İçeride ben, Bartan, Kül'ün Oğlu ve Fırtına'nın Kızı vardı. Kaveh'in bana güvenmemesinden dolayı sadece ona ulaşmıştım, gerisi ona kalmıştı. Beklemek, çok sıkıcıydı. Keşke ben onları çekebilseydim veya başka bir şey yapsaydım. Büyü konusunda kendime güveniyordum. Kendimi her daim geliştirmiştim. Geliştirmek zorundaydım. Sevdiğim herkesi korumanın yolu, kendimi tehlikeli bir silaha dönüştürmekti. Çocukluğumdan beri bana öğretilen buydu. Kaç yaşında olursam olayım aynı düşünceyle hareket edecektim. Sevdiğim birisini koruyamama düşüncesi beni çıldırtıyordu. Bartan'ın kurmaca suikast olayında bile içim içimi yemişti. O an güçlerimi de kontrol edememiştim ve Aigerim'in üstüne kolayca salmıştım. Aigerim'in zihnine sızıp onun acı çekmesini sağlamak, bir nebze rahatlatmıştı. Hoş, kadın gerçekte masumdu ama pek umursadığım bir detay değildi.
Aigerim'in sonu ölüm olacaktı. İdam kararı verilmişti, yarın gece yapılacaktı. Halka açık olmasını istememiştim. Bartan'a kalsa halka açık olsundu ama herhangi bir engelleme çalışması olabileceği için sessizce olmasını söylemiştim. Mavi Gök insanlarına belli olmazdı. Aigerim'in boynuna tam ilmek geçecekken kadına ok atıp öldürürlerse olacak kargaşayı düşünemiyordum. En güzeli sarayda öldürülmesi, ibret olması adına bedeninin kağnı üstünde şehirde gezdirilmesiydi. Daha tedbirli bir hareketti. Tuhaf olan şey, insanların Aigerim'in gerçekten böyle bir şeyi yapabileceğine inanmasıydı. Bunun ana nedeni olarak Mavi Gök'ün yıllardır insanlara kötü bir şekilde anlatılmasına bağlıyordum. O nedenle Aigerim'in yapmış olabileceğine inanabilirlerdi. Oysa kötülük insanların kalbinden gelirdi, belli bir dine veya ülkeye bağlı olmaya gerek yoktu.
