K: Bebeğin benden olduğunu neden söylemedin?
Ender şaşırdı. Bu soruyu beklemiyordu. Aslında onun tavırlarından, bakışlarından her şeyi bildiğini anlıyordu ama birden sorunca hazırlıksız yakalandı.
E: Sorduğunu hatırlamıyorum?
Kaya afallamıştı.
K: Sen biz boşanmadan öncede biliyordun değil mi hamile olduğunu? Niye söylemedin?
E: Söyleyecektim, sen beni iffetsizlikle suçladığın gün ben sana hamile olduğumun haberini vermeyi planlıyordum.
K: Sonra söyleye bilirdin! ( Biraz sesini yükselterek)
E: Sen boşanmak istiyordun, bebeği kullanarak seni elimde tutacağımı düşünmüyordun herhalde.
K: Boşandıktan sonra söyleseydin ozaman!
E: Sen Londra'ya gitmeseydin belki. Hem söyleseydim de bir şey değişmeyecekti.
K: Nasıl değişmeyecekti?
E: İnanıcak mıydın?
K: Ne demek bu?
E: Ben sana söyleyeyim, inanmıycaktın. Nasıl ki benim seni aldatmadığıma inanmadığın gibi, bu bebeğin senden olduğuna da inanmıycaktın.
Kaya bir şey söyleyemedi. Onun sustugunu görünce Ender iyice sinir oldu ve devam etti.
E: Gerçi şuan nasıl bu bebeğin senin olduğuna eminsin anlamıyorum. Belki de ben seni boşanmadan aylar önce aldatıyord
Kaya'nın gözleri fal taşı gibi açıldı. Bu düşünce bile onu deli etmeye yetmişti. Ender'in lafını bitirmesine izin vermeden bağırmaya başladı.
K: Sakın lafımı bitireyim deme. Karnındaki bebek benim, bir daha ağzından öyle kelimeler duymiycam.
Birden kapı açıldı gelen Caner idi.
C: Abla
E: Caner!
Ender Caner'i gördüğü için çok mutlu olmuştu. Çok özlemişti onu, gözleri dolmaya başladı. Ellerini uzattı sarılmak için. Caner hemen sarıldı ablasına.
C: İyi misin? Yiğenim nasıl?
E: İyiz, çok özledim seni iyi ki geldin.
Tekrar sarıldı kardeşine, şuan desteğe çok ihtiyacı vardı.
Kaya onları yalnız bırakarak dışarı çıktı. Kızgındı Ender'e eğer hamile olduğunu bilseydi her şey çok farklı ola bilirdi. Bunca olay yaşanmamış olurdu.
C: Kaya biliyormu?
E: Evet yeni öğrenmiş.
C: Peki ya çocuklar?
E: Bilmiyorum. Dün Yigit'in bana söylediği lafları duyacaktın, öyle ağrıma gittiki Caner.( Aglayarak söyledi)
C: Boyle olacağını ben demiştim sana abla, beni dinlemedin ki.
E: Özür dilerim, ama yapamazdım Caner. Hamileyim diye bana mecbur kalmasını istemedim.
C: Tamam, kapatalım bu konuyu. Ağlama artık bak yiğenimide üzüyorsun.
E: Biliyor musun kızım olacak.
C: İşte bu be, yine oğlan olacak diye çok korkuyordum. ( Sevinçle söyledi)
Ablasının yüzünü güldürdü.
E: Tekrar benim eve taşınırsın değil mi?( Ümitle sordu)
C: Merak etme seni yalnız bırakmam.
Onlar konuşurken kapı çaldı. Gelen Doğan bey idi.
D: Gele bilir miyim?
E: Aa Doğan bey merhaba tabi gelin lütfen.
D: Merhaba Ender hanım çok geçmiş olsun, korkuttunuz bizi.( Diyerek elindeki çiçekleri Ender'e uzattı)
E: Çok teşekkür ederim. Çok güzeller.(çiçekleri kokladı)
D: İyisinizdir umarım.
E: İyiyim.
Ender Caner'e dönerek onları tanıştırmak istedi.
E: Sizi kardeşimle tanıştırayım Caner.
D: Öylemi, çok memnun oldum Doğan Yıldırım ben.
C: Bende memnun oldum.
Kaya tekrar odaya döndüğünde Doğan beyi içerde görünce iyice sinir oldu.
D: Aa Kaya bey sizde mi Ender hanımı ziyarete geldiniz? tesadüfe bakın.
K: Yok ziyarete gelmedim, ben Ender'in refakatçisi olarak burda kalıyorum. (Ender ile ilişkisini anlasın diye söyledi.)
Doğan beyin bozulduğu yüzünden belliydi.
D: Öylemi. Hasta ziyareti kısa olur ben gideyim artık.
E: Teşekkür ederim geldiğiniz için.
D: Tekrar geçmiş olsun.
K: Teşekkürler.( Diyerek kapıdan geçirdi)
Doğan bey gittikten sonrada Erim ile Yiğit gelmişti.
Er: Annecim ( Diyerek yanına gidip sarıldı)
E: Canım
Er: Nasılsın iyisin değil mi? Kardeşim iyi mi?
E: İyiyiz canım benim.
Er: Çok sevindim.
Erim Caner'i görünce yanına gitti.
C: Hoşgeldin aslanım.
Onlar konuşurken. Ender Yigit'e baktı onun suçlu çocuklar gibi kapıda durduğunu gördü. Pişmanlığı yüzünden okunuyordu.
E: Yiğit, gelsene ( deyip kollarını açtı)
Yiğit hemen gidip annesine sarıldı.
Y: Annem. Özür dilerim.
E: Önemli değil. Kapatalım bu konuyu artık. Ben sizi çok özledim.
Kaya onların barışmasına sevinmişti.
Bir kaç saat sonra çocuklar ve Caner gittikten sonra Ender ile Kaya yalnız kalmıştılar.
Ender gözlerini kapatmış uyumaya çalışıyordu. Kaya ise pencereden dışarıya bakıyordu.
Birden odada zil sesi duyuldu. Çalan Ender'in telefonuydu.
Kaya komidinde duran telefonu Ender'e uzatmak isterken gözü arayan kişiye takıldı.
K: Ozan kim?
