ertesi gün okula erkenden gittim, sıramıza oturdum. ama çok erken gitmiş olmalıydım ki epey bir süre kimse gelmedi. kulaklığımı da aceleyle çıkarken evde unutmuşum müzik de dinleyemedim. kafamı sıraya koyduktan bir süre sonra uyumuşum, hiç farkında değildim.
uyurken dürtülmeye başladım. uykum biraz ağırdır, tabii ailemden başka kimse bilmez. hâlâ daha sarsılarak dürtülüyordum ama uyku daha cazip geliyordu, mırıltılar çıkararak daha da yayıldım. "uyansan mı artık? yerime çökmüşsün."
sesini duyduğumda bir robot gibi ayaklandım hemen. senin sesinle uyanmak güzeldi, gülümsemiştim. yüzüme garip garip baktın sonra yerinden çekildim ve yerine geçip oturdun. bende yanına oturdum, heyecandan ve mutluluktan kalbim göğüs kafesimi dövüyordu.
kitaplarımı ellerim titriye titriye çıkardım. öğretmen sınıfa girdiğinde bile bir çocuk sevinci vardı içimde. bana hâlâ daha garip garip bakıyordun, neden birden böyle mutlu göründüğümü anlamaya çalışıyor olmalıydın.
o an heyecandan ne yaptığımı bilemedim, özür dilerim ama pişman olmadım.
uzanıp dudaklarımı hafifçe yanağına bastırdım ve kıkırdadım, gözlerini büyütüp bana baktın, ardından hiçbir şey olmamış gibi önüne döndün. bir daha da bana bakmadın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sevginin mum ışığı, hyunlix ✔
Historia Corta"kaçar gider yine gözlerin, yeterli değil miydi sözlerim?" angst kısa hikaye hyunlix. 110422