Şer Görünenin Ardındaki HAYIR

Kaçırılma

Çarşaf- ı şerifimi çıkarmak için oğlum kanepeye düşmeyecek şekilde yatırdım. Tam peçemi çıkaracaktım ki ağlamaya başladı. Peçemi çıkarmayı bırakıp oğlumu kucağıma aldım.
Elif : Oğlum, Rabbimin hediyesi . Sende mi kardeşin gittiği için üzüldün.
Öpüp kokladım oğlumu içerden bir kıpırtı gelmesi ile arkamı döndüm. Emin olamadım ne sesiydi o. Yavaşça antireye çıktım sağma soluma bakarken oğlumun ağlama sesi de eşlik ediyordu. Heralde yanlış duydum diye mutfağa doğru döndüğümde iki simsiyah giyinmiş yüzlerinde kar maskeli adamlar ile karşılaştım. Ellerindeki silahları bana doğruydu.
Maskeli Adam: Sakin bir şey yapayım deme senide çocuğunu da burada öldürürüz.
Elif : Siz kimsiniz.
Demiştim sesim titreyerek, adamlar ise sorum' a karşılık gulmuslerdi. Daha demin konuşan adam gine konuşmaya başladı
Maskeli adam : Şimdi sessizce bizide uğraştırma dan evden çık. Ters bir hareketinle çocuğu öldürürüm.
Oğlum ile beni tehdit ediyordu. Allahım sen bana yardım et, senden başka bana kimse yardım edemez. Senden başka kimsem yok Rabbim diyerek kapıya doğru ilerledim.
Dilimde dua ile apartmandan çıktım arkamda duran iki adamla oğlumu sıkıca tutuyordum. Oğlum sesi adamları görünce kesilmişti etrafa bakiniyordu sanki olanları anlamaya çalışır gibi bir hali vardı. Sokakta duran siyah bir arabaya binmemi söylediler. Arabaya bindiğimde karşılıklı olan koltukların birinde bir adam oturuyordu. Bende en köşeye oturdum. Benim arkamdan gelen adamlar on kısma oturmuşlar di.

Ziya : Kusura bakmayın akşam akşam sizide rahatsız ettik ama o kadar o savcıya söyledim hiç beni dinlemedi. Ne demiş atalarımız kurunun yanında yaş da yanar .
Dedi ve sırıttı . Adamın yüzüne tam bakmiyordum ama onun beni baştan aşağıya suzdugunun farkındaydım . Allahım oğlum ağlamasaydi ben carsafimi çıkarmış olucaktim . Rabbim beni bütün kötülüklerden koruyan sensin. Yarabbim beni bu kötü bakışlardan korudun, beni bu adamların elindende kurtar yarabbim.

Ziya : Ama siz hep böyle sessiz mi olucaksiniz.

Demesiyle ben Gine cevap vermedim.

Ziya : Tamam o zaman ben bizim savcıyı arayayım onun sohbeti en azından sarıyor.
Dedi gülerek.

##

Annem arabaya bindiğinden beri içinin huzursuz olduğunu soyleyip duruyordu tabi bide bana laf konduruyordu. Kızım ise evden ayrıldığımız dan beri ağlıyordu.

Meryem: Tabi çocuk annesini istiyor.
Musab : Anne!
Fatma : Uşağum önüne bak da Allah korusun kaza edecen.
Zeynep: Anne çantada süt vardı elif abla vermisti cikartirmisin belki içerse bizim cimcime susar.

Dikiz aynasından annemlere bakıyordum . Zeynep 'in kucağındaydı meva . Annem çantayı kurcalarken telefonum çaldı. Şuan kızımin ağlamasından dolayi çok sitresliydim o yüzden kim aradığına bakmadan daha önceden Arabaya bagladigim telefonu açtım.

Musab: Efendim
Ziya : Savciiii ozlemisindir beni
Gelen sesle kulaklığı taktım .
Musab : ne var
Ziya : Ayıp olmuyor mu ama
Musab : seninle ugrasamayacagim.
Ziya : Aaa kırıldım ama belki bir kaç gündür ugrastigin birileri için benimle uğraşmak istersin.
Musab : Ne saçmalıyorsun sen. Bu gün yaptıkların yetmedi mi ?
Ziya : ımmm hayır. Neden biliyormusun benim peşimi bırakamıyorsun da ondan
Musab : Senin gibi sahsiyetleri girmesi gereken yere tikmadan bırakmam.
Ziya : himmmm peki . Benim sana bir suprizim var.
Musab : Ziya !!! Oyun oynama benle
Ziya : tamam tamam savciii kızma . Bu gün sende o evden cikmak bilmediğin için bende senin gibi sinirliydim biliyormusun çünkü planım bozulacakti ama sen çıktığında benim keyfim yerine geldi. Planımı rahat rahat harekete geçirdim. Ve sonuç...

Hayır, aklıma gelenin olmaması için içimden dua ediyordum. Elimi başıma getirip saçlarımı geri atıp elimi çektim. İyice gerilmistim. Ve arabamı sağa çektim. Bu şekilde arabama kullanamazdim. Annemler bana bakıyordu şimdi onlara açıklama yapamayacaktim.