O gün İzel'in yeni hayatında ilk günüydü.
O gün İzel 18 yaşına kadar kaldığı yetimhaneden çıkmıştı.
Artık kendi ayaklarının üstünde durabilecek yaşta bir genç kızdı.
Sonunda tüm uğraşlarına rağmen kendine bir ev bulmuştu.
Artık kirasını bir şekilde ödeyecekti.
Hızlıca yattığı yataktan doğruldu ve banyoya doğru yöneldi.
Evi her ne kadar küçük olsa da kendi dokunuşlarıyla evi tatlı ve şirin bir yere çevirmişti.
Yüzünü yıkadıktan sonra okul formasını giydi ve altın sarısı gibi ışıl ışıl olan saçlarını tarayıp hafif bir örgü yaptı.
Makyajdan nefret etmesine rağmen hafif bir makyaj yaptı ve çantasını alıp çıktı.
Okulu o kadar uzak değildi bu yüzden yürüyerek gidiyordu.Telefonunu eline alıp kulaklığını kulağına taktı.
Bu aralar taktığı bir şarkı olan ''Dünyanın En Güzel Kızı'' nı bağırarak söyleyerek yoluna devam etti.
İnsanların sorgulayıcı tavrının hep üzerinde olmasına rağmen bu onun hiç umrunda değidi.
Bu gün onun yeni hayatının ilk günüydü mutluydu ama hiç heyecanlı değidi.
Hiçbir zaman heyecanlanmamıştı girdiği sınavlar, okulun ilk günleri ve karne günleri onu hiçbir zaman heyecanlandırmamıştı.
Çünkü o etrafındaki diğer kızlar gibi heyecandan ya da mutluluktan bayılan bir kız değidi.
Okulun önüne geldiğinde kendinden gayet emin bir tavırla direkt içeri girdi.
Okuldaki çoğu bakış onun üzerindeydi galiba biraz abarttığı hafif makyajı onu fazlasıyla çekici ve güzel gösteriyordu.
Herkes afallamış bir şekilde ona bakıyordu.
Okula girdiğinde hemen sınıfını aradı ve 12/B'yi görünce hemen içeri girdi ve gözleri pencere kenarında boş duran masaya kaydı ve oraya doğru yürümeye başladı.Orda duran yabancıya kibarca:
-Buraya oturabilir miyim acaba?Yanında duran yabancı ses vermeyince tekrar sormadan yanına oturdu ve o sırada hoca geldi ve yabancı başını masadan kaldırdı.
Sessiz yabancı diyerek lakap taktığı adam onun için şimdi Gecenin Gölgesiydi.Çocuk resmen gecenin vücut bulmuş haliydi.
Kulağa saçma gelse de tıpkı bir gece gibi karanlıktı ama sanki içinde birşey parlıyordu.İşte o parlayan şey onun gölgesiydi
.Kendine geldiği an herkesin ayakta olduğunu ve hocanın içeri girdiğini farketti ve hemen ayağa kalktı ve hocanın deyişiyle yerlerine oturdular.
Hoca kendini tanıtması için İzel'e sorduğunda izel ayağa kalktı:
-Benim adım İzel Gündüz. -Bu kadar mı? -Başka ne diyebilirim ki? -Ya kızım sen kendini tanıtmayı bilmiyor musun?
Yakından gelen gıcık sese hemen sinirle bir bakış attıktan sonra soruya döndü. -Mesela hobilerin neler? -Müzik dinlemek ve yemek yapmak bu kadar. -Tamam o zaman dersimize dönelim.
İzel derse bir türlü odaklanamıyordu çünkü yanında ki sessiz yabancı diyer bir deyişle bay Gecenin gölgesi o kadar soğuktu ki etrafa negatif enerji veriyordu.
Sadece ruhen değil bedenen de soğuktu.
Bir ara ondan silgi istedi cevap vermeyince aldım tam o sırada eli elime değdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Gölgesi
VampireTam yeni bir hayata başlamaya yelken açan Izel'in başına gelmeyen kalmaz.Yolun ortasında gördüğü bir grup vampirle karşılaşır.Bakalım bu hikayede İzel'i neler bekleyecek.