Bay D / Yarı Texting

24

Merhabalaar kısa bir ara vermiştik kaldığımız yerden devam edelim.

Vote (Oy) vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın

İyi Okumalar :)

Asya

Ardaya sıkı sıkı sarılmıştım, kaç dakika öyle kaldık bilmiyorum. Arda biraz geri çekilince ondan ayrıldım. Arkamda bir yerlere bakıyordu. Tam dönecekken birisi çok hızlı bir şekilde yanımdan geçti. Kokusu tanıdıktı, arabasına doğru yürüdü. Tam bineceği sırada yüzünü gördüm

Demir... 

20 DAKİKA ÖNCE

Arda kulağıma eğilip Miray'ı gösterdi ve konuşmak için bu anın iyi bir fırsat olduğunu söyledi. 

Arda ve Asya ilkokulda tanışmışlardı o günden sonra da hiçbir güç onları ayıramamıştı. Arada birbirlerine küsüp trip atarlardı ama bu 1 gün bile sürmezdi. Asya yine o günlerden biri olduğunu biliyordu.

Kafa salladım ve beni yönlendirmesine izin verdim. Ön taraf yerine arka tarafa yürüdüğünü görünce bu işte bir gariplik olduğunu anlamıştım. Cebinden sigarasını çıkarttı, içmeye başladı.

Arda benim yanımda sigara içmezdi çünkü nefret ettiğimi bilirdi. Bu işte gerçekten bir gariplik vardı, kafası güzeldi sanırım. Bana bakınca hemen sigarasını kenara fırlattı. Kaldırıma oturdu ve beni de yanına çekti. Bir süre sessiz kaldık. O konuya nasıl gireceğini bilmiyordu ben bana ne söyleyeceğini bilmediğim için onun başlamasını bekliyordum. 

Ar-

"Asy-"

Aynı anda konuşmuştuk.

Söyle, dinliyorum.

"Ben kötü biri miyim? Size hiç zarar verdim mi? Benden hiç nefret ettin mi?"

Hayır Arda saçmalama istersen. Sen bu hayatta sahip olduğum en iyi arkadaşsın, kardeşsin, abisin, sırdaşsın. Bize hiç bir zaman zarar vermedin tam tersi her zaman arkamızda oldun, bizi destekledin, ailemiz oldun.

"Ben ölsem üzülür müsün?"

Ardanın sözleriyle tüylerimin diken diken olduğunu hissettim, elimdeki ıslaklık gözyaşlarımın yine benden bağımsız şekilde akmaya başladığını gösteriyordu.

Kesinlikle kafası yerinde değildi. Ben kardeşimi daha yani kaybetmiştim, onu da kaybedersem kendimi nasıl toparlardım? Nasıl bana böyle bir soru sorabilirdi?

Arda şuan kafan yerinde değil, istersen yarın ayık kafa ile konuşalım ne dersin?

"Ben seni çok seviyorum" deyip ayağa kalktı ve beni birden kendine çekti. Ona sıkı sıkı sarıldım. Galiba o da ağlıyordu.

Ben de seni seviyorum Arda. Lütfen bir daha böyle konuşma olur mu? Herkes ayrı sen ayrısın benim için.

"O zaman niye- Neyse yarın konuşalım bence de" tekrar bana sarıldı. 

(20.dakikanın sonu)

Demir...

Onun burada ne işi vardı? Karşıma mı çıkacaktı? O zaman neden yanımdan bu şekilde geçti?

Arabasını öyle hızlı çalıştırmıştı ki bir an ürkmüştüm. O bir şeye mi sinirlenmiş? 

Soramazdım da çünkü benim onu bildiğimi bilmiyor, ah kahretsin.

Ardayla içeri girerken kapıda Doğu'yu gördüm. O da mı buradaydı?

Doğu bir bana bir de bana sarılan kolumdaki Arda'ya baktı ve koca bir SİKTİR çekti. Hızlıca bizim çıktığımız kapıdan dışarı çıktı. Ağabeyine bakıyor olmalıydı ama neden bu kadar endişeliydi ki?