ruby[2]

1K 59 67
                                    

bölüm 2:[elmayı önce havva mı, yoksa adem mi yiyecek?]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bölüm 2:
[elmayı önce havva mı, yoksa adem mi yiyecek?]


o geceyi nasıl atlattığımı bilmiyorum. tüm gece, tüm yemek boyu jisoo'yla göz göze deldiğimizde kızgın yağa değmiş gibi gözlerimi hızla jisoo'nun gözlerinden çekmiş, önümde ki şeylere odaklanmaya çalışmış veyahut ortak bir konuşma geçtiğinde ise asla konuşmaya katılmamıştım. çok, çok utanıyordum ve yanlış bir şey yapmamış olsam dahi tüm gece vicdanım sızım sızım sızlamış kendimi lisa'ya karşı suç işlemiş gibi hissetmekten alıkoyamamıştım kendimi.

ve bana en garip gelen şeyse, ben gece boyu ne kadar jisoo'dan kaçsam, ne kadar kendimi yiyip bitirsem bitireyim, jisoo'ysa bir o kadar rahatdı. sanki beni bornozla görmemiş, göğüslerimin belli başlı kısımlarına gözler hiç temas etmemiş gibi rahattı. bakışlarımız birbirine değdiğinde çabucak çeksem de o, çekmemişti. ve ben, tanrı aşkına niyetini asla çözememiştim?

asıl garip olansa, resmen beni gece boyu süzmüştü! yemek masasında gözlerimiz değdiğinde ben gözlerimi kaçırsam da o kaçırmıyor, normal bir bakmadan daha fazlasını yaparak beni izliyordu. korkusu yok gibiydi, beni beğenmiş gibiydi. ve en çok da arsız gibiydi.

belki de şu an klozete oturmuş sessizce ağlıyor oluşumun sebebi en çok da jisoo'nun bu davranışlarıydı. jisoo bana baktıkça lisa'yı aldatmış gibi hissetmem kat ve kat artmıştı gece boyu. oysaki yoktu ki öyle bir şey. ama engel olamıyordum kendime. lisa'ya deli divane aşık değildim fakat hoşlanıyordum ve nihayetindeyse sevgilimdi. aynı evi aynı yatağı paylaşıyorduk, bu yaptığım hiç hoş değildi. hiçbir şey yapmamış olsam dahi öyleydi işte.

kapağının üzerine oturduğum klozetten kalkıp akmış göz yaşlarımı sildim. aynanın karşısından kendime baktım ve derin nefeslerle kendimi dizginleştirmeye çalıştım. saat 10'a geliyordu ve Lisa aşağıda beni bekliyordu. Rose Lisayı arayıp bugün bara gitmeyi teklif etmiş Lisa'da kabul etmişti ve gitmemezlik yapmak istemiyordum, çünkü Lisa Rose'yle olan arkadaşlığına önem veriyordu ve ben gelmezsem gitmeyecekti. bencillik etmek istemiyordum.

yüzüme soğuk su çarptıktan sonra banyodan çıkıp makyaj masama doğru ilerledim, Jisoo'nun ne niyetli olduğunu bilmiyordum lakin bugün anlamakta kararlıydım.

-

gözlerime uyguladığım koyu tonda makyaj, dudaklarıma çektiğim kırmızının en iddialı tonuna sahip ruj, sırt ve göğüs dekoltesine sahip kısa fakat bedenimi ipeksi kumaşıyla tamamen sararak vücut hatlarımı tüm bu dekolteler yokmuş gibi daha da öne çıkaran bir siyah elbise giymiştim. aynada kendime baktığımda, üzerimde ki fazla iddialı elbiseyi taşıyacak kadar bakışlarım kendimden emin oluşu yüzümde tebessüm oluşturmuştu.

işin aslı, şayet bu denli açık giyinerek bir bara gidebiliyorsam Lisa sayesindeydi. beni koruyacağını erkek veya kadınların bana bakmasını bile engelleyebileceğinin bilincinde olmam sayesinde bu kadar rahattım. yoksa bara gittiğim ilk dakika en basitinden bacaklarımda tanımadığım bir el hissetmem çok olanaktı ve bunun düşüncesi bile midemi bulandırıyordu.

incilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin