Bölüm 10: Çünkü Ölüler Zararsızdır

12 2 0
                                    

            Hani birini çok severiz, dünyamızın onun etrafında döndüğünü düşünürüz, onun soyadını kendi adımıza yakıştırırız... Sonra her şey bir anda yok olur tek bir sözle. Her şey yalan gelir, güven denilen şey artık yabancı birisi gibi olur. Kimseyle konuşmak istemeyiz, içimize attığımız şeyler büyüdükçe büyür... Artık aşk diye bir şey olmaz hayatımızda, korkmaya başlarız ondan. Ne zaman güvene tekrar inanırsak işte aşka da o zaman tekrar alışırız.
                                   (BELEN'İN ANLATIMIYLA)
          "Her şey yalandı, onlar sizi hiç sevmedi..." Akın'ın sesi kulaklarımda çınlıyordu. Her şey, tüm yaptıkları aslında bir iddia içindi. Onlar bizi hiç sevmemişti...

   "Allah belanızı versin, Allah hepinizin belasını versin!" dedim odada duran herkesin yüzüne tek tek bakarak. Odadan çıkmadan önce Furkan'ın karşısına geçmiştim. "Bundan sonra hayatımda hiçbir yerin olmayacak, duydun mu beni?"

   "Belen yalvarırım deme böyle... Ben..."

   "Sus Furkan!" dedim sözünü keserek. "Sen benim için bittin!" Odadan çıkarken kapıyı ardımdan çarpıp çıkmıştım. Koridorda duvara yaslanmış oturan Emir'i görmüştüm o sırada. Kendimi tutamayıp sinirle Emir'in yanına gidiyordum. Başını kaldırmış bana bakıyordu.

   "Belen yemin ederim niyetimiz kötü değildi..." ellerini yalvarır gibi önünde birleştirmişti. Sinirle eline vurmuştum.

   "Niyetiniz umurumda değil Emir! Ya ben en sana çok güvendim. Ceylin'i daha az önce çok sevdiğini düşündüm... Ceylin için karşına Akın'ı aldın Emir!Hepsi boktan bir iddia için miydi?"

"Boktan bir iddia için sence çocukluk arkadaşımı karşıma alır mıyım Belen?" dedi ayağa kalkarak. "Sana yemin ilk başlarda tek amacım oydu. Ama şimdi Ceylin'i seviyorum, yalan söylemiyorum! Seviyorum Belen..." Gözlerinden akan yaşları görmezden gelmiştim.

"Sanırım artık çok geç Emir..." dedim onu küçümser gibi gözlerine bakarak. "Ceylin bir daha senin yüzüne bakmaz..." Tam gidecekken arkama dönmüştüm. "Mümkün olduğu sürece karşımıza çıkmayın." Hızlı adımlarla aşağıya iniyordun. Ceylin büyük ihtimalle arabaya gitmişti. O gitmeden ona yetişmek zorundaydım!

Hastanenin dışına çıktığımda Ceylin'i arabada ağlarken görmüştüm. Koşarak yanına gitmiştim. Arabanın kapısını açmaya çalışıyordum ama Ceylin kilitlemişti. Cama vuruyordum bana bakması için.

"Ceylin aç şu kapıyı!" dedim ona sesimi duyurmaya çalışarak. Gözlerinde ki yaşlarla bana baktığında onu o halde görmek zoruma gitmişti. "Aç dedim Ceylin!" Başını sağa sola sallamıştı. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalışıyordum. Sinirimden yumruk yaptığım elimi ısırıyordum. "Ceylin yalvarıyorum aç şu siktiğimin kapısını yoksa camı kıracağım."

"Git Belen, yalnız kalmak istiyorum!" diye bağırdı arabanın içinden Ceylin. O sırada arabayı çalıştırmıştı. Gözlerini bana bakarak son kez silip gaza basmıştı ve beni arkasında bırakmıştı.

"Allah kahretsin Ceylin ya, Allah kahretsin!" dedim sinirimden. Aklıma gelen ilk şey telefonumdan mecburen Furkan'ı aramaktı. Ne yazık ki aralarından sadece onun arabası vardı. İlk çalışta açmıştı telefonu.

"Belen iyi misin, bir şey mi oldu?" dedi endişeli bir ses tonu ile.

"Eğer Gaye Teyze yanındaysa çabuk başka yere git! Ceylin gitti. Onun peşinden gitmemiz gerek. Lütfen gelir misin?" dedim çaresiz kalarak.

"Ceylin nereye gitmiş, yani gitti?" dedi Furkan. Belli ki Emir'de yanındaydı. Ona sorduran oydu.

"O yanındakine söyle, o gelmesin. Muhtaç olmasam senden de istemem de... Lütfen hemen dışarıya gel Furkan!" Telefonu kapattıktan sonra hızla Ceylin'in konumuna bakıyordum. Hastaneden çıkınca sağa dönmüş dümdüz gidiyordu. Çok geçmeden Furkan ve Emir gelmişti. Furkan arabayı uzaktan açınca ilk önce ben binmiştim öne. Onlarda hemen arkamdan gelmişlerdi.

ASİ YILLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin