AH AŞK ! (BİTTİ)

AH AŞK ( 55)

PAZAR:

Artık yazmıyorum. Yani uzun zamandır. Belki yine böyle arada yazarım. Katre, bu gün bir yaşına giriyor. 

Annem ve babamda bir heyecan. Bahçe süslendi. Alış veriş yapıldı. Üzerine titriyorlar desem az söylemiş olurum. 

Beni çağırıyorlar.

                                                                    &&&                &&&

"Sevgilim, yine senin dizlerinde uyumuş! Alayım dizlerin uyuşmuştur. Neden böyle yapıyor!"

"Muratcım, kardeşini seviyor. Daha fazla ilgi istiyor, biraz kıskanıyor, dahası kızımız ergen oluyor. Onu anlamamız için biraz daha yakın olmalıyız.

Alev, benim için her zaman, kül hanım olacak. Kırılgan gücenmiş ve sevgiye ihtiyaç duyan.

 Ona  tam iyileştiremesem  de çok uğraşacağım. Murat, onu çok seviyorum ve üzülmesini incinmesini istemiyorum.

Çok hassas bir çocuk. Ben günlüğü okurken, yüzüm üzgün oluyormuş, onun için beni bir nevi teselli ediyor. Canım benim."

Babası Alevi kucağına alıp saçlarını kokladı. Alev, bu anı hiç bir zaman unutmayacaktı. Özellikle Katreden duyduğu kızımız sözcüğünü.

                                                                             &&&                &&&

"Heey tembel tenekeler, uyanın, ben fırına gidiyorum. Eve gelene kadar hepiniz kalkmış sofrayı hazırlamış olmazsanız hafta sonunu cezalı geçireceksiniz."

Murat, kapıyı biraz sesli kapattı.

Katre, çocukların odalarına gitti onları öptü kokladı ve kaldırdı.

"Evin babasını duydunuz değil mi? Fırlayın şimdi. O geldiğinde her şey hazır olmalı ve kapıyı açtığında karşısında tek ayak üzerinde beklemede olmalıyız. "

Çocuklar gülerek banyoya koştular. Murat her şeyi hazırlamıştı zaten.

Gerçekten de Katrenin dediğini yaptılar. 

Murat, anahtarı kapıya sokup açtığında karşısında gördüğü manzara karşısında kahkahayı bastı.

Öyle böyle değil sanırım tüm komşular uyandı.

En çok Alevin konuştuğu kahvaltı biraz uzun sürdü.

"Bu günkü planlarınızı alayım."

"Ben seçmelere gideceğim."

"Saat kaçta?"

"Aaa geç bile kalıyorum."

Davut fırladı. Murat arkasından yetişti.

"Ben seni götürürüm. Bende seyredeceğim. Sonrada erkek erkeğe bir şeyler yaparız."

Davut şaşırdı ama içten içe sevindi. Almanya da da basket oynuyordu ve babası bir kez olsun onu seyretmeye gelmemişti.

"Biz ne yapalım Alevcim. Erkek topluluğu planlarını yaptı."

"Sen ne istersen onu. Eğer acele etmezsen biraz ödevim var ve sana sormak istediklerim."

"Alevcim hiç acelem yok. Soruları alır sonra bende biraz çalışırım. İşimiz bitince dışarı çıkar güzel bir yemek yeriz veee sonra alış veriş. Senin en sevdiğin."