Bay D / Yarı Texting

26

Vote (Oy) vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

İyi Okumalar :)

Demir

İçeri gireli 45 dakika oldu ama o 45 dakika bana bir ömür gibi gelmişti. Kafamdaki bu sikik seste susmak bilmiyordu. Ona bir şey olacak düşüncesi kafayı yememe neden olacaktı. Ayağa kaktım koridorda volta atmaya başladım. 77. voltada kapı açıldı. Doktor ve hemşireler tek tek içeriden çıktı.

Yüzlerinden durumu çok iyi anlayabilirdim ama hiç mimik yapmıyorlardı. Bu iyice sinirimi bozarken doktor öne çıktı ve dudaklarından o sözcükler döküldü.

'Asya Aksoy'un yakını siz misiniz?'

Evet bendim ama neyiydim? 

Benim, durumu nasıl?

'Bileğini derin bir şekilde kesmiş, geldiğinde çok kan kaybetmişti. İyi ki kıravatı bileğine bağlamışsınız yoksa hastayı kaybedebilirdik.'

'Şuan durumu stabil, biraz dinlenmesi gerekiyor. Herhangi bir şey olursa yan taraftaki düğmeye basmanız yeterli. Geçmiş olsun.'

Teşekkürler.

Doktor ve hemşireler yanımdan ayrıldı. Cesaretimi toplayıp odanın kapısına ilerledim, kapının kolunu indirdim.

Karşımda duruyordu. Odanın ortasında adeta bir güneş gibi parlıyordu. Buraya hiç yakışmıyordu. Keşke ilk karşılaşmamız hastanede değil de başka yerde olsaydı.

Yavaş yavaş yanına gittim. Sandalyeyi baş ucuna çektim ve onu izlemeye başladım.
Nefeslerine-kalp atışlarına odaklandım, sakin ve yavaştı. Peri kızını andırır şekilde, mışıl mışıl uyuyordu, gözleri hala kızarıktı.

Dudaklarımı alnına bastırdım ve geri çekildim. Elimi kaldırıp saçlarını okşadım.

Yanaklarımdaki ıslaklıkla ağladığımın farkına vardım.

Peri kızı gibisin. Neden kendine bunu yaptın güzelim? 

Ellerim bu seferde bileğine gitti, çok yavaş bir şekilde okşadım. 

Artık benden kurtuluşun yok. Seni gözümün önünden 1 saniye bile ayırmayacağım.

Bileğinin üzerine usulca öpücük kondurdum ve bileğini yatağa uzattım. Ayağa kalktım battaniyeyi üzerine örtüp geri sandalyeme oturdum. Saçlarını okşamaya devam ettim. Ne kadar o şekilde kaldık bilmiyorum ama zaman durmuş gibiydi.

Asya

Sesler geliyordu, anlamaya çalıştım ama tam olarak duyamıyordum. Gözlerim açılmıyordu. Sadece seslere odaklanmaya çalıştım, sürekli öten bir dıt sesi vardı.

Başımda birisi vardı bunu hissedebiliyordum ve aynı zamanda burnuma da tanıdık bir koku geliyordu. Bu koku, bu onun kokusu. Yani şuan benim yanı başımda duran kişi Demir miydi?

Kulağıma gelen dıt sesi hızlanmaya başladı, korkmaya başladım neredeydim? Birisinin başımdaki elini hissettim, elleri yanaklarıma geldi.

'Asya. Asya iyi misin? Asya beni duyuyor musun? Asya uyansana.'

Birden yüzümdeki elleri çekildi ve diğer yanıma geçip bir şeye vurduğunu hissettim. Odanın kapısı açıldı ve bir kaç kişinin ayak sesi geldi.

'Kalp atışları hızlandı. Uyanmıyor. Ne oluyor bir şey yapın?' dedi endişeli sesiyle.

Ne yani şuan ben hastanedeydim ve o duyduğum ses benim kalp atış seslerim miydi? Ahh heyecanlandığım için kalp atışlarım hızlanmış olmalı.