Yalancı | Gay

47|Ananla,anam mı?

"Ah!Doğu!Sevgilim!"

İçimde sertçe gel git yapan irilikle yüksek sesle inleyip kafamı arkamda ku duvara sertçe yasladım.

Doğu kafasını boynuma gömüp ince ve beyaz deriyi dudaklarıyla emip dişleriyle çekiştirirken kollarını dizlerimin arkasından geçirip avuç içlerini duvara yaslamıştı ve içimde ki acımazsız vuruşlarını son surat sürdürüyordu.

Boynumu son kez setçe emip kendi şişmiş dudaklarını benim kızarmış dudaklarıma bastırıp beni sertçe öpmeye başladı.

Boynunda ki kollarımı daha sıkılaştırıp içimde ki gel gitleri yüzünden aşağı yukarı sallanan bedenimle öpüşüne aynı sertlikte karşılık vermeye çalıştım.

"Doğu!Immm!"diye inledim hissettiğim yoğun ve tarifsiz hazla.Öyle güzel öyle zevk dolu hissediyordum ki...

Doğu inlemelerimle daha fazla şevke gelirken bu sefer içime öyle bir girdi ki acı ve zevkle çığlık atıp kasılarak şiddetli bir şekilde boşaldım.Ağlar gibi bir ses çıkartıp kafamı terle kaplı güzel kokulu boynuna gömdüm ve göz yaşlarımla ıslanan yüzümü tenine bastırdım.
"Doğu..."dedim inleyerek bitkin bir şekilde.

Doğu biraz bekleyip ardından içimde ki vuruşlarını ayni hızda devam ettirirken,"Efendim kızılım?"dedi fısıldayarak.

Hasas noktama baskı uygulayan iriliği  yüzünden yine uyarılmaya başlayınca inleyip titreyen ellerimle omuzlarına tutundum ve "Ağzıma gelmeni istiyorum."dedim şehvet dolu bir sesle.

Kararmış mavileri gece siyahına bürünürken kasılmış çenesiyle sertçe dudağıma yapıştı ve mümkünmuş gibi bacaklarımı biraz daha ayırıp öyle sert bir şekilde içime gömüldü ki zevk noktam erkekliği yüzünden öyle şiddetli bir şekilde ezildi ki boğazımdan kopup gelen zevk ve acı dolu bir çığlık ve yüzümü anında ıslatan göz yaşlarımla sarsılarak yeniden boşaldım.

Doğu da sona gelmiş olacak ki hızlı hareketlerle boşaldığım için hâlâ titreyen bedenimi yere bıraktı dizlerimin üzerinde çokmemi sağladı ve ben daha ne olduğunu anlamadan kalınlığını gırtlağıma kadar sokup beni deli gibi inletirken ağzımda gel git yapmaya başladı.

Islak kirpiklerimle geriye attığı kafası yüzünden açığa çıkmış adem elmasına ve kasılmış çenesinde bakıp derince yutkundum.Bu hareket onu sona getirirken boğuk sesle inleyip saçımı kavrayarak tüm menisini ağzıma boşalttı.

Tamamen boşaldıktan sonra ağzımdan çıkmadan biraz bekleyip ardından geri çekildi ve nefes nefese yukarıdan bana baktı.Gözlerine bakarak tüm menisini yutup yumuşamış penisine küçük bir öpücük kondurdum ve "Tadına bayıldım."dedim sırıtarak.

Aynı şekilde sırıtıp belimden tutarak beni tekrar ayağa kaldırdı ve sırtımı sertçe duvara yaslayıp dudağıma yapıştı.O alt dudağımı dişleriyle ezip diş izlerini emerken ben dilimi sıcak ağzına itip diliyle kavuşturdum.

Diliyle dilimi ezip üst dudağımı da sertçe emdi ve nefeslenmek için geri çekilip gözlerime baktı.İki kere boşaldığım için bitkin ve yorgun bir şekilde yüzüme bakınca gülümseyip alnımı öptü ve "Çok mu yoruldun bebeğim?"dedi şevkat dolu sesiyle.

Yorgunca gülümseyip,"Beni bitirdin."dedim.

Erkeksi bir şekilde gülüp tişörtü mü çekiştirerek omzuma sulu bir öpücük kondurdu ve "Hadi eve gidelim.Sıcak bir duş alıp dinlen."dedi kulağımın altını öpmeden hemen önce.

Kafamı sallayıp bende onun çenesini ve şişmiş dolgun dudaklarını öpüp dağılmış üzerime biraz çeki düzen verdim.

Doğu da kendi üstü başını düzeltip elimi tuttu ve birlikte bardan dışarı çıktık.Bir taksi bulup ağrıyan belim ve sızlayan deliğim yüzünden Doğu'ya küfür ede ede eve doğru yola çıktık.

Sevişirken insan anın libidosuyla acıyı öyle çok hissetmiyordu da sevişme bitince gelen o ağrı çok boktandı heleki sevgilinizin siki sizin kolunuz kadarsa!

Doğu eliyle yavaşça belimi ve çaktırmadan kalçamı okşuyor ve masaj yapıyordu.Onun sıcaklığıyla mayışıp uyku basarken esneyip kafamı az önce dişlediğim için kızaran boynuna gömüp gözlerimi kapattım.

Kendi boynum ve köprücük kemiklerimin daha beter halde morardığını biliyordum ve eve gidince yine annem musallat olacaktı muhtemelen.

Eve vardığımız da Doğu benim itirazlarımı umursamadan beni yan bir şekilde kucağına alıp eve doğru taşımaya başladı.Bende ağrıyan bedenim yüzünden daha fazla direnmeyip kafamı omzuna yasladım.Annem zaten dalga geçecekti ha azı olur ha çok olur ne fark ederdi ki?

Doğu kafamın üzerine bir kaç sert öpücük kondurup zile bastı ve burnunu saçlarıma daldırıp beklemeye başladı.Aklıma zilin bozuk olduğu gelince göz devirip oflayarak,"Sevgilim."dedim mayışık bir sesle.

"Efendim sevgilim?"dedi yüzüne eğip gözlerime bakmaya çalışarak.

"Ya bu zil bozuk.Şurada ki saksının altında anahtar var onunla açalım kapıyı."

Kafasını sallayıp beni onaylayan bir mırıltı çıkardı ve beni yavaşça yere bırakıp eğildiği için karnıma sesli bir öpücük kondurdu.
Gıdıklandığım için kıkırdayıp kafasını iteledim ama bu seferde dişlerini karnıma geçirince kıvranıp geri çekildim ve "Yapma!"dedim gülerek."Hadi kapıyı açta içeri girelim ayıcığım."

Gülerek kafasını sallayıp dediğim gibi anahtarı saksının altından aldı ve kapıyı açıp anhtarı geri yerine bıraktıktan sonra elimi tutup içeri geçti benimle beraber.

Dudaklarımıza yapışmış mutluluk dolu gülümseme ise içeri girip gördüğümüz manzarayla yerle bir olmuş ve gözlerimiz şaşkınlıkla irice açılmıştı.

Doğu şaşkınca,"Hassiktir!"derken ben gördüğüm sahnenin doğru olup olmama kuşkusuyla,"Lan!"diye bağırmıştım.

Bizim bağırmamızla da az önce deli gibi yiyişen ikili şokla ve korkuyla ayrılıp Adnan'a basılmış Bihter ve Behlül gibi bize baka kalmışlardı.

"A-anne.."dedim yutkunarak.Benimle eş zamanlı olarak da Doğu,"Ne gördüm az önce lan ben?"diye gürlemişti dişlerini sıkarak.

Evet az önce yarın yokmuşçasına bir birinin dudaklarını sömüren ikili benim annem ve Doğu'nun annesi benim müstakbel kaynanam Ebru hanım'dı!

Şaka gibiydi amına koyayım!